Portekiz - Türkiye maçı sonrası olay sözler!

Spor yazarları ise millilerin teknik direktörü Stefan Kuntz için eleştirilerde bulundu. İşte yazarların maç görüşleri...

Erzurum Güncel- Türkiye A Milli Futbol Takımımız, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off turu yarı finalinde Portekiz deplasmanından 3-1'lik mağlubiyetle dönmüş, finale kalma şansını 83. dakikada kazanılan penaltı gole dönmeyince kıl payı kaçırmıştı. Spor yazarları, A Milli Takım teknik direktörü Stefan Kuntz'un kadro tercihine dair eleştirilerde bulundular. İşte yazarların yorumları...

"KUNTZ'A ARTIK GÜVENMİYORUM!"

ÖMER ÜRÜNDÜL/SABAH: Portekiz maç başından itibaren orta sahayı çok kolay geçti. Her rakip atakta ve yüksek ortalarda üç stoperimiz uyumsuzluktan adeta birbirlerini marke ediyorlardı. Devreyi iki farklı skor dezavantajı ve kötü bir futbolla bitirdik. İkinci yarı Portekiz temposunu düşürdü. Buna rağmen çok pozisyona girdiler ama cömertçe harcadılar. Sonra maçtaki en olumlu işimizi yaptık ve güzel bir gol attık. Bu rehavete giren rakibi strese soktu ve bize de ümit verdi. Sonra da penaltı kazandık ama Burak ile değerlendiremedik ve son saniyelerde üçüncü golü de yedik. Kuntz'a güveniyordum. Ancak dünkü felaket takım tertibi ve bir de bunun üstüne son 8 dakikada günümüz futboluna hiç uymayan üç nokta santrforla oynamasını da görünce ilerisi için ümidimi kaybettim. Kuntz'un büyük hataları ile bu maçı kaybettik. Üstelik de sahada varlığı yokluğu belli olmayan Ronaldo'ya rağmen...

"AYAĞIMIZA GELEN ŞANSI TEPTİK!"

ŞANSAL BÜYÜKA/MİLLİYET: Her penaltıyı “gözü kapalı“ gol yapan bugüne kadar yerden vuruşlar dışında penaltı atmayan Burak Yılmaz havadan ve son derece berbat bir vuruşla kendini ve koca bir ülkeyi tarifsiz üzüntülere boğdu… Ama futbolda bu var… Penaltı ile kaçan dünya şampiyonlukları bile var… “Ah“ diyoruz, “vah“ diyoruz, “canınız sağolsun“ diyoruz, her elenişe, her dışlanmışlığı bir teselli, bir kılıf buluyoruz… Sonuçta Avrupa ve dünya futbolundan biraz daha uzaklaşıyoruz… Üstelik şu penaltıyı atsak, umudu ve tur şansını yakalasak İtalya‘yı eleyen Makedonya ile oynayacaktık… Ayağımıza gelen şansı teptik… Aslında biz avucumuzun içine aldığımız grup birinciliği şansını, kendi ülkemizde, grubun en sıradan 3 takımı karşısında beraberlik alıp 6 puan kaybederek; o avucumuzun içindeki şansı, Kaf Dağının ardına bıraktık… Tabi olmadı... Teselliyi, birbirimizi kandırmayı bırakalım… Türk futbolunun her alanda radikal değişimlere ihtiyacı var… Bunları yapmaya başlamadan daha çok Avrupa kupalarını, dünya şampiyonalarını ıskalarız… İşte o ıskalara bir yenisini ekledik… Katar; yatar...

"SABREDERSEK İYİ ŞEYLER OLACAK"

ERMAN TOROĞLU/SABAH: Milli Takım'da görevini yapanlar da vardı, yapmayanlar da. Kuntz, oyuncu değişikliklerinde geç kaldı. Nitekim, bu değişikliklerden sonra Milli Takım daha başka bir havaya büründü. Bu şunu gösteriyordu, Kuntz daha henüz Milli Takım'a alışamadı. Zaman istiyor, bence o zamanı da tanımak lazım. Alman hakem iyi maç yönetti. Lehimize penaltı pozisyonunu VAR'dan verdi. Hakem için zor pozisyondu, canlı göremeyebilirdi ve göremedi. Ama VAR'da gördü. Bu da şunu gösteriyor, VAR'daki vatandaş görevini yaptı. Ronaldo bir dünya yıldızı ama bu maçta çok etkili değildi. Elbette Ronaldo, Ronoldo'dur; ama şunu da unutmamak lazım. Ona çok fazla dikkat edildiği zaman, yanındaki diğer oyuncular iş yapmaya başladılar. İşte orada biraz eksik kaldık. Kuntz'un işi kolay değil. Çünkü Türkiye'de oynanan futbolun kalitesi belli. Yurt dışında oynayanlar ile içeridekileri hamur yapmak o kadar kolay bir iş değil. Sanki sabredersek, daha iyi bir şeyler olacak gibi geldi bana.

"KAÇAN ŞEY PENALTI DEĞİL, KATAR BİLETİYDİ"

TURGAY DEMİR/FOTOMAÇ: İkinci yarıda Cengiz biraz sazı eline alıp, kanatlardaki Zeki ve Berkan da nispeten daha cesaretli oynayınca kontrol bize geçti. Burak Yılmaz'ın golüyle umutlandık, çok şey beklediğimiz ama bana göre sistemsel kargaşa yüzünden etkisiz kalan son dönemin parlayan isimlerinden Kerem çıkıp Enes girince ön tarafta da şeklimiz değişti. Kazandığımız penaltıyı Burak dışarı atınca bizim için maç bitti. Yazık oldu, uzatmaya gitsek ipin ucundaki Santos ile birlikte tüm Portekiz takımı panikler ve avantaj bize geçebilirdi. Olmadı… Zor atıp, kolay gol yiyen bir futbol kültürümüz var ve bu her karşılaşmada başımıza binbir türlü bela oluyor. Yakaladığımız birçok pozisyonu değerlendiremiyoruz ve bir anlamda buna alıştık ama bu seviyede penaltı kaçırma lüksümüz yok! Kaçırdığımız sadece penaltı değil Dünya Kupası yolunda Katar biletiydi! Yazık oldu.

"ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKMADI"

FATİH DOĞAN/SABAH: Şahsen Stefan Kuntz'dan "şapkadan tavşan çıkarmasını" bekledik. Alman hoca da Portekiz'in kazanamadığı İrlanda ve Sırbistan maçlarını dikkate alarak hücum anında üçlü, savunmada 5'li defans ve 4-5-1 sistemiyle başladı maça. Düşüncesi akılcıydı. Bir şey deniyordu. Ancak maçtan öncede dile getirdiğimiz üzere hücum anında Berkan'ın en solda, savunma anında da Orkun'un Hakan'la birlikte ortada ne performans sergileyeceği risklerle dolu radikal bir karardı. Berkan kondisyon olarak ayakta kalsa da hiç alışık olmadığı mevkiyi yadırgadı. Heba ettiğimiz ilk yarı Portekiz, Otavio ve Jota'nın attığı gollerle istediğini alırken bizim iki şutumuz ve maç stratejimiz gösterdi ki topu tutmakta ve oyunu öne taşımakta zorlandık. Portekiz tempoyu düşürdüğü anlarda formda Enes'in Kerem'in yerine oyuna girip Burak'ın sola kayması sonuçta verdi. 85'te Enes'in VAR'dan gelen adaletle kazandırdığı penaltıyla umutlandık. Ancak olmadı ve kaptan penaltıyı kaçırdı. Şapkadan son final maçına bilet çıkmadı.

"BİRİLERİ KUNTZ'A ANLATSIN!"

REHA KAPSAL/FOTOMAÇ: Dünya Kupası'na gitme hayallerimiz yine son buldu.
Kuzey Makedonya'nın, son Avrupa şampiyonu İtalya'yı elediği bir playoff eşleşmesinde bizim oyun ve skor olarak kötü olduğumuz Portekiz mücadelesi yalnız elenme öz eleştirisi getirmiyor. Daha fazla ülke futbolunu, oyuncuların birlikteliklerini, yurtdışında kendi kulüplerinde daha iyi performans sergilediğini fakat bunu milli takıma yansıtamadığını konuşmamız lazım. 'Hala akıllı, planlı ve organize olunan oyunlar yerine duyguların ve içgüdüsel oyunların devrinin çoktan bittiğini birilerinin hem Kuntz ile ekibine hem de futbolculara anlatması lazım.'

"HAYAL KIRIKLIĞIMIZI YAZDIK, ONURLA!"

ATTİLA GÖKÇE/MİLLİYET: 83’te Fonte’nin ayak darbesiyle yıkılan Enes Ünal, o kadar haklı bir isyan sergiledi ki, sonunda Alman hakem VAR’a gidip penaltıyla döndü… Topun başında Kaptan Burak vardı… Ama dışarı vurdu… Futbol topunun ağırlığı kural kitabında 453 gram... Yine de inanmayın. Burak Yılmaz’a sorun. O yorgun ayak topa değil, tonlarca ağırlıkta kocaman bir kayaya vurmuştu sanki. Onu anlıyoruz. Çocuklara teşekkür ediyoruz. Sonraki üçüncü gol de uğradığımız şokun bedeli gibiydi. İlk yarısı harcanan, ikinci yarısı tarihe geçen bir maça tanık olduk. Bu defa zaferimizi değil, maalesef hayal kırıklığımızı yazdık. Onurla!

"HİKAYESİ HAZİN BİTTİ!"

LEVENT TÜZEMEN/SABAH: Dünya Kupası grup eleme maçlarına baktım; Hollanda, Norveç, Letonya, Cebelitarık ve Karadağ maçlarında "4-2-3-1, 4-4-2, 4-1-4-1" düzeninde oynamışız. 4'lü savunma oynama alışkanlığımız var. Savunmada Ozan Kabak, Merih ve Çağlar hiç birlikte oynamamış. Pas kaliteleri kısıtlı bu üçlü mücadele anlamında iyiydi ama topu oyuna etkili sokamadı. Almanya ve Sırbistan 3'lü savunma yaparak Portekiz'i yendi diye 3'lü oynamanın bedelini ilk yarıda iki basit gol yiyerek ödedik. İlk 15 dakika oyunu kontrol edemediğimiz için 4 net pozisyon verdik, biri gol oldu. Orkun'u göbekte yalnız bırakıp destek vermediğimiz için orta sahada kalabalık olamadık ve Portekiz elini kolunu sallayarak kalemize geldi. Önde top tutamadık. Kenarlardan etkili hücumlar yapamadık. İkinci 45'te Portekiz'in üzerine cesaretle gittik. Cengiz'in mükemmel pasıyla güzel bir gol atan Burak, keşke 26'ıncı dakikada şutu denemeyip bomboş Kerem'e ayağındaki topu pas olarak kullansaydı golü atardık. Gecenin adamı Burak oldu. Gol attı ama gollük pası vermedi ve tarihe geçecek penaltıyı kaçırdı. Maç öncesi "İlk 11'i bir plana göre yaptım" diyen Kuntz'un hikâyesi hazin bitti.

"BECEREMEDİK, HAK ETMEDİK!"

İLKER YAĞCIOĞLU/TAKVİM: Maçın ilk bölümünde bütün ataklar da bizim sol tarafımızdan geldi. Yediğimiz ilk gole kadar hiçbir şey yapmadık. Ürkek ve kendimize güvensiz oynadık. Bizi rakip kaleye götürecek Cengiz ve Kerem'i ilk devre boyunca topla hiç buluşturamadık. İkinci golü yiyip devreye 2-0 geride gidince Kuntz değişiklikler yapar diye düşündüm ama herhalde o skordan ve oyundan memnundu ki değişiklikleri ilerleyen dakikalara sakladı. Son bölümde geri döndük. Önce bir gol bulduk, Burak'ın kaçırdığı penaltı ise hayallerimizin sonu oldu. Açıkçası Makedonya'nın yaptığını beceremedik ve bu turu hak etmedik.

"KAÇ BAHAR GEÇTİ 2002'DEN BUGÜNE!"

BÜLENT TİMURLENK/SABAH: Üçlü defans tercihi 11'e Ozan ve Berkan'ı eklemiş, orta sahayı bir eksiltmişti. Sırbistan böyle kazanmıştı diye taktik kurgulanmaz. Bu üç stoper, bu kurguyu ne zaman nerede oynamışlar? Zeki'yi Zeki yapan Lille bu dizilişin kenarından geçmiş mi? Berkan'dan ortanın solu olur mu? Bütün bu soruların cevabı elbette ki hayırdı... Defansında ideal 11'inden 3 eksiği olan Portekiz hepsini de aradı. Cancelo üzerinden kurulan oyun aksadı, Fonte'li defans göbeği Burak'ın golünde yıkıldı ve orta sahada Renato Sanches'in dinamizmine ihtiyaç duyan Fernando Santos'un takımı neden play-off oynadığını ispatlarcasına ikinci yarının ortasında oyundan düştü... Milli Takım'ın elbette ki Galatasaray'dan daha iyi bir kadrosu var. O oyun anlayışını benzer yapıdaki Portekiz'e karşı ortaya koysa Kuntz kaybederken telafisi olmayan maçta macera arayan teknik adam olmazdı. Bir Dünya Kupası hayalimiz daha "başka" bahara kaldı.. Kaç bahar geçti 2002'den bugüne... Kaç bahar!.

MYNET 

Spor Haberleri

Yol ver Dadaş geliyor
Galatasaray işi biraz abarttı!
Dadaşta istikrar timi göz dolduruyor
Tortumspor: Yedekte oğlu var!
Erzurumspor FK harıl harıl