Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Ünsal Söylemezoğlu, televizyondan Dünya Kupası'nda bir maç izleyerek, Güney Afrika'nın yerel çalgısı olan Vuvuzela ile ilgili görüşlerini paylaştı. Söylemezoğlu, Vuvuzela ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, bu çalgıyı çalmanın Güney Afrika halkının kendini bir ifade ediş biçimi olarak görülmesi gerektiğini, ancak gelinen noktada çıkan sesin insanların üzerinde büyük bir baskıya neden olarak tepki oluşturduğunu söyledi.Normal şartlarda halkın böylesine bir birliktelik göstermesinin saygı duyulacak bir konu olduğunu, ancak bu duruşun insanlara karşı saygısızlık boyutuna ulaştığını vurgulayan Söylemezoğlu, “Çıkan ses, ekran başında olmama rağmen beni ürküttü” dedi.Güney Afrikalılar'ın stada girişlerinden maç bitimine kadar aralıksız Vuvuzela çalmalarını anlamanın mümkün olmayacağını ifade eden Söylemezoğlu, “Çıkan bu sesi bir süre duymamaya çalışıyorsunuz. Çünkü gerçekten insana rahatsızlık veren, dayanması zor bir ses. Ne kadar kendinizi bu sesten uzak tutup maça konsantre olmaya çalışırsanız çalışın, bir noktadan sonra ses sizi içine çekiyor. Vuvuzela'nın çıkardığı ses yüzünden, maçla aramda perde varmış gibi hissettim. Tek bir dakika bile keyif alamadım. Hele ki bu sesi statta maç izlerken duyan insanların, tepkisiz kalması mümkün değil” diye konuştu."İsyan noktasına getirir"Prof. Dr. Ünsal Söylemezoğlu, sporun insan üzerinde yarattığı olumlu etkinin de Vuvuzela nedeniyle azaldığını vurgulayarak, “Yaşanan rahatsızlığa rağmen Vuvuzela'nın çalınmaya devam etmesi, insanı isyan noktasına getirir” dedi.Özellikle Dünya Kupası gibi uluslararası organizasyonlarda insanların sempatiyle yaklaştığı ülkeler bulunduğunun altını çizen Söylemezoğlu, şöyle devam etti:“Kimileri Brezilya'ya, kimileri Arjantin'e, kimileri İngiltere'ye sempati duyar. Kupayı kendi takımlarından sonra bu ülkelerin kazanmasını ister. Güney Afrika halkı, normal şartlarda güler yüzleriyle, sıcak tavırlarıyla sempati duyulabilecek insanlardır. Vuvuzela'nın yarattığı rahatsızlık, ülkeye ve ülke insanına karşı bir antipati de doğuruyor. İnsanlar orada keyifli bir ortamda maç izlemek için bulunuyor. Sonuçta Dünya Kupası, görselliği ön plana çıkaran bir karnaval havasında geçer. Artık Güney Afrika'nın bulunduğu her ortam, bu ses nedeniyle insanların ilk baştan rahatsız olmalarına da sebebiyet verebilir. İnsanları bu şekilde düşündürmeye devam ederseniz, uzun vadede tepkiler giderek artacaktır.”FIFA'nın Vuvuzela'yı yasaklamamasını etnik sembole duyulan saygı nedeniyle açıklayan Prof. Dr. Ünsal Söylemezoğlu, “Birçok ülkeden, birçok insan Güney Afrika'da biraraya geldi. Herkesin isteği ve beklentisi, Dünya Kupası'ndan ülkelerine dönerken büyük keyif almaktır. Çoğunluğun tepki gösterdiği bu ses, insanları bir noktadan sonra (Başlarım Dünya Kupası'na da, futbola da) demeye iter. Etnik kimliği ortaya koyan Vuvuzela, Güney Afrika halkının, saygısız olarak nitelendirilmesine sebep olabilir. Bu görselliği, bu birlikteliği, spor aşkını bu ses yüzünden ortadan kaldırmak, kimsenin hakkı değildir diye düşünüyorum” ifadelerini kullanarak sözlerine tamamladı.