Reklamlardaki köylerin gizli kahramanı

Özkan Koşar’ın işi reklam filmlerine köy bulmak. 12 yıldır Anadolu’yu karış karış dolaşıp reklamlar için uygun köyler ve tespit yerel oyuncular tespit ediyor. Hatta köyün evcil hayvanlarını, ineklerini, tavuklarını da çekimlere dahil ediyor.

Erzurum Güncel- Pek çoğumuz Şener Şen, Olgun Şimşek ve Binnur Kaya’nın Taraklı’daki internet reklamlarını hatırlar... Erzurum depremi sonrası buraya giden Atatürk ile yaşlı köylünün arasında geçen reklam da hala hafızalarımızda. Peki bu reklamların nasıl çekildiğini; o köyün, oyuncu köylülerin kimin tarafından keşfedildiğini merak ettiniz mi?MUHTARIN NUMARASI TELEFONUNDAÖzkan Koşar, 12 yıldır Anadolu’yu karış karış gezip reklam filmleri için köy buluyor. Projeye uygun özelliklerde mekanı bulunca yönetmen ve oyuncular gelip burada reklam çekiyor. Koşar’ın bulduğu ve reklam filmleriyle meşhur olan birkaç köy ise şöyle: Sakarya’nın Taraklı ilçesi (Mümkünlü kasabası), Turkcell reklamındaki köy, Erzurum depremini anlatan Anadolu Sigorta reklam filmindeki köy, Karadeniz Olimpiyatları için çekilen reklam filmlerindeki köyler, dondurma reklamlarındaki yazlık mekanlar ve köyler, Türk Telekom’un mekanları...Reklam ajanslarıyla çalışan Koşar ayın büyük bölümünü Türkiye’nin dört bir tarafını dolaşarak çekim mekanı ve oyuncu seçmekle geçiriyor: “Hayatta gitmeyeceğim yerlere gidiyorum, tanışmamın mümkün olmayacağı insanlarla tanışıyorum. Telefonumun rehberinde arkadaşlarımdan çok köy muhtarlarının numaraları var.” Koşar, köylülerle kolay iletişim kurmasını, yılların verdiği tecrübeye bağlıyor. Reklam sektöründe çekirdekten yetişme olan Koşar, henüz 7-8 yaşlarında reklam filmlerinde rol alarak bu işe başladığını anlatıyor: “Aklım hep kamera arkasındaydı. Mahallemize reklam ajansı açıldığı zaman çalışanlarıyla sokakta top oynardık. Onlar da beni reklam çekimlerine götürürdü ,böylece kendimi setlerde buldum. Şimdi de çekilecek bir reklamın mekanlarını, oyuncularını, ekibin konaklamasını ve çekimin organizasyonu yapıyorum. Öncesi ve sonrasıyla prodüksiyonla ilgileniyorum. İşimin en zor kısmı köy bulmaktan ziyade köylüleri ikna etmek. Çünkü reklamın inandırıcılığı açısından yerel halkı oynatmak gerekiyor. Bir kadın, bir de erkek oyuncu danışmanıyla kapı kapı dolaşıyoruz.”İNEĞİM MEŞHUR VE PROFESYONEL!Koşar reklam çekimlerinden sonra köylülerin “Bir sonraki reklam ne zaman, oynamak isteriz” dediklerini anlatıyor. Evden bir kişi reklamda rol alınca bir diğerinde ailesinin oynamasını, ineğini ünlü yapmak isteyene pek çok ilginç taleple karşılaştığını da söylüyor: “Köylülerle aram çok iyi. Örneğin, Erzurum depremi sonrası buraya giden Atatürk ile köylünün arasında geçen konuşmadan oluşan reklam filmnin çekildiği köyü ve orada oynayan yaşlı amcayı ben buldum. O köyü bulabilmek için bir ay boyunca Erzurum’da dolaştım. Çekim öncesi hazırlık aşaması epey zahmetli oldu. 5-6 hanelik bu dağ köyünün yolu yoktu. Köye yol yaptırdık. Reklam yayınlandıktan sonra meşhur olmanın mutluluğunun yanı sıra yolları yapılan köylüler hala teşekkür etmek için arıyor. Bazıları ‘İneğim daha önce bir reklamda oynadı. Profesyonel ve meşhur, isterseniz tekrar oynatabilirsiniz’, bazı gençler de ‘Abi buradaki kızlar beğenmiyor, şehirdekilerle evleniyor. Bizi reklamlar da oynat, ünlü olalım. Belki bizimle evlenirler’ diyor.”Koşar, köylülerin “Dizi veya reklam filmi çekmek istiyoruz” diye gelen dolandırıcılardan muzdarip olduğunu da söylüyor: “Konya’nın Meram ilçesine bağlı Güneydere Köyü’nde dolandırıcılar ‘Film yapımcısıyız’ diye evlerde, sokaklarda fotoğraf çekmiş. Tarihi camiyi incelemiş ve sonra da gitmişler. Ertesi gün sabah namazına giden köylüler, tarihi ahşap caminin asırlık seccadelerinin çalındığını fark etmiş. Kısa bir süre sonra o köye gittim ve reklam filmi çekeceğimizi söylediğimde beni kovmaktan beter ettiler!”Asiye ve kuzusu Ayşegül içimde bir yaradırÖZKAN Koşar’ın 12 yıllık meslek hayatı boyunca başından pek çok ilginç olay geçmiş. Hatırladığında onu en çok üzen anısının beş yaşındaki Asiye olduğunu söylüyor: “Konya’nın köylerinde çekilecek Konya Şeker reklamı için küçük bir kız ve onun peşinden ayrılmayan bir kuzu gerekiyordu. Yeşildere muhtarının beş yaşındaki torunu Asiye, bu role çok uygundu. 15 günlük bir kuzu da bulduk. Çok da güzel bir reklam çektik ama yayınlanmadan önce Asiye ateşlenmiş ve vefat etmiş. Reklam televizyonda dönmeye başlayınca çok üzüldüm, hala aklıma geldiğimde boğazıma oturan bir yumrudur.”

Yaşam Haberleri

New Balance 530 Kadın Ayakkabı Kalite ve Dayanıklılık
Vasküler Demans Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Milyonları etkileyecek senaryo!
Uzmanlar uyandı: Çay 'için' yanmayın
Şehit Aybüke öğretmenin hikayesi