Rüzgar Erkoçlar'ın kardeşi Gül, cinsiyet değiştirdi

Rüzgar Erkoçlar'ın 2013'te olduğu cinsiyet değiştirme ameliyatı magazin gündemine damga vurmuştu.

Erzurum Güncel- Gündemde yine Erkoçlar var. Ama bu kez Rüzgar değil. Gül Erkoçlar'ın da ağabeyinin izinden gidip cinsiyet değiştirme ameliyatıyla erkek olduğu ortaya çıktı.

Geçtiğimiz yıllarda cinsiyet değiştirme ameliyatıyla erkek olan Rüzgar Erkoçlar'ın ız kardeşi Gül, ameliyatla erkek oldu.

GÜL'DEN GÖRKEM'E DÖNDÜ

Posta'nin iddiasına göre; Erkoçlar'ın kardeşi Gül, adını değiştirerek Görkem yaptı.

Gül, ağabeyi Rüzgar'dan kısa bir süre sonra aynı ameliyatı geçirdi. İki erkek kardeşin Nur adından bir de ablaları var.

AİLE FOTOĞRAFLARINDA DİKKAT ÇEKTİ

Düğün fotoğraflarında bir erkek dikkati çekiyordu. Her aile fotoğrafında vardı ama kim olduğu bilinmiyordu. Sosyal medya hesaplarına konan fotoğrafta, Rüzgar Erkoçlar, eşi Tuğba Alkoçlar, abla Nur Erkoçlar, anne Sema Erkoçlar etiketlenmişti ama o esrarengiz erkeğin ismi yoktu. Erkoçlar Ailesi’nin küçük kızları Gül ise ortada yoktu.

Meğer fotoğraflardaki bilinmeyen kişi Gül Erkoçlar imiş! Gül, ağabeyi Rüzgar'dan bir süre sonra, aynı ameliyatı geçirmiş, biyolojik bedenden kurtulmuş, erkek olmuş ve Görkem Batu adını almış.

Rüzgar Erkoçlar'ın 5 yılda değişen hayatı

/ 37

Daha 10 yaşında reklam filmleriyle oyunculuk hayatına başlamıştı Nil Erkoçlar.

/ 37

Ama ona asıl şöhreti bu reklam filmi (Molped) getirmişti.

/ 37

Güzelliğiyle dizilerin aranan oyuncularından biri halini almaştı. Üvey aile, Maskeli balo, Emret komutanım gibi dizilerde rol aldı. Cem Yılmaz ile birlikte de reklam filminde oynadı.

/ 37

Nil Erkoçlar 4 yıl önce birtakım ameliyatlar geçirdi. Bu ameliyatlardan sonra adını da Rüzgar olarak değiştirdi.

/ 37

Peki içindeki bu savaşı birilerine anlatabildin mi?- Hayır. Çok uzun süre kendi içimde yaşadım. Zaten konduramıyorsun da kız gibi hissetmiyorum ama hissettiğim şeyin tam adını da koyamıyorum. Ergenlikte duvara tosladım. Çünkü fark ettim ki, kızlardan hoşlanıyorum. Tıpkı bir erkek gibi. Ama bir kadın bedeni içindeyim. Bu korkunç bir şey! İmalat hatası. Kadınları beğeniyorsun, onlardan heyecan duyuyorsun ama senin ambalajın da kadın. Üstelik güzel bir kadın. Fakat eşcinsel değilsin. Ben lezbiyen olmadığımı biliyordum. Hep doğuştan bana verilmiş o biyolojik bedenden kurtulmak istedim. Onu kırıp çıkmak, özgürlüğe kavuşmak istedim…<br /><br /><strong>Peki regl olduğunda ne hissettin?- Çok geç regl oldum. Lise sondum. Zaten kız bedenimdeki her şey çok geç gelişti. Memelerim de geç çıktı.

/ 37

Oyuncu kendisini hiçbir zaman kız hissetmediğini Nil ismiyle sadece kamera karşısında değil kendi hayatında da rol yaptığını söylemişti.

/ 37

Şimdi yeni hayatını yaşıyor Rüzgar Erkoçlar... Saçları, kaşları,sakalları, giyim tarzı ve evli bir adam olarak.

/ 37

Rüzgar Erkoçlar uzun süredir birlikte olduğu makyöz Tuğba Beyazoğlu (24) ile 27 Eylül 2017'de evlendi.

/ 37

Penis mi yapıldı? - Evet. Bacağımdan kemik alındı, üzerine bir de kas dokusu eklendi.

10 / 37

Bir zamanlar sakalları çıksın diye uğraşan Rüzgar Erkoçlar, gala öncesinde sakal tıraşı oldu.

11 / 37

 

Rüzgar Erkoçlar, Ayşe Arman'a verdiği, 24 Şubat 2013'te yayımlanan röportajında hakkında merak edilenleri anlatmıştı. İşte o röportaj:

12 / 37

Ameliyatı olmaya ne zaman karar verdin? - Son bir senedir yaşadığım psikolojik sorunlar çok ağır gelmeye başladı. Tamam çevreye karşı rol yapıyordum ama artık bünyem kaldırmamaya başladı. Kadınsın ve oyuncusun ya, “Niye hep kısa saçlısın?” diyorlardı, gittim saçlarıma kaynak yaptırdım. Bir taraftan da işimi iyi yapmak istiyordum fakat böyle davrandıkça da kendimden uzaklaşıyordum. Bu çelişkiler yüzünden sorun ağırlaşıyordu.<br /><br /><strong>Peki insan ameliyata girerken ne hissediyor?</strong><br /><br />- Girerken değil de, çıktığımda ne hissettiğimi söyleyeyim: Yeniden doğmuş gibi hissettim. Nil öldü, Rüzgar doğdu. Göğüslerin kesildi mi? - Evet.

13 / 37

Ailen? - Bana çok destek oluyorlar, hep oldular. Ama onların da yaşananları kabul etmeleri kolay olmadı. Ben ortanca çocuğum. Bir ablam, bir de kız kardeşim var. Bizimkiler benim erkek olmamı çok istemişler. Ama kız doğmuşum. Biyolojik olarak tabii! Küçüklüğünde etek, elbise giydirilince rahatsız oluyor muydun?- Hem de nasıl. 10 yaşında filandım, bir çocuk markasının erkek reyonundan şort veya tişört aldı annem, daha doğrusu ben seçtim, o da itiraz etmedi. Dünyalar benim oldu! İçinde kendimi en rahat hissettiğim giysilerimdi. Saçlarımı, Amerikan tıraşı kestirince de kendimi çok beğenmiştim. O halimle bir akrabamızın düğününde kızlar tuvaletine girecektim, orada çalışan biri, “Oraya giremezsin! Erkeklere girmen gerekiyor” demişti de ne kadar mutlu olmuştum. İçimde bitmeyen bir savaş vardı, ruhumla bedenim arasında...

14 / 37

Peki içindeki bu savaşı birilerine anlatabildin mi? - Hayır. Çok uzun süre kendi içimde yaşadım. Zaten konduramıyorsun da kız gibi hissetmiyorum ama hissettiğim şeyin tam adını da koyamıyorum. Ergenlikte duvara tosladım. Çünkü fark ettim ki, kızlardan hoşlanıyorum. Tıpkı bir erkek gibi. Ama bir kadın bedeni içindeyim. Bu korkunç bir şey! İmalat hatası. Kadınları beğeniyorsun, onlardan heyecan duyuyorsun ama senin ambalajın da kadın. Üstelik güzel bir kadın. Fakat eşcinsel değilsin. Ben lezbiyen olmadığımı biliyordum. Hep doğuştan bana verilmiş o biyolojik bedenden kurtulmak istedim. Onu kırıp çıkmak, özgürlüğe kavuşmak istedim…Peki regl olduğunda ne hissettin?- Çok geç regl oldum. Lise sondum. Zaten kız bedenimdeki her şey çok geç gelişti. Memelerim de geç çıktı.

15 / 37

“Daha zayıf olayım, kadınsı kıvrımlarım olmasın” gibi düşüncelerin… - Yok, zaten zayıftım. Çok fazla ‘kadın formu’nda değildim. Peki ruhsal olarak ne tür değişimler yaşıyordun? Hapishanede gibiydim. İçinden kıstırıldığım bedenden sürekli çıkmak, kurtulmak istiyordum. Bedenim kadındı, ruhum erkek. Ve nasıl yaparım da bedenimi ruhumla özdeşleştirebilirim diye uğraşıyordum. Sırf ruhsal tatmin için gidip erkek dükkânlarından alışveriş yapıyordum ama o da kesmiyordu. Hep bir şeyler eksik kalıyordu. Lisede filan hiç zorluk yaşamadın mı? - Yaşamaz mıyım, yaşadım ama hep içimde. Diğer kız arkadaşlarım nasılsa, ben de öyleydim görünüşte, hep etek giymek zorundaydım. Öyle görünmez listeler var, kadınsan şunları şunları yapacaksın, erkeksen bunları, bunları. Ben hep “Başkaları ne der?” düzenine göre hayatımı sürdürdüm.

16 / 37

Peki bu kadar güzel bir kadına asılmıyor muydu adamlar? - İşte esas sorun oydu. Erkekler sürekli laf atıyor, beraber olmak istiyor, anlatamıyorsun. Hep susmak zorunda kalıyorsun. Her şeyi kendi içimde yaşadım. Ben kadın bedeniyle oyunculuk yaptığım dönemde, bir görüşmeye gideceğim zaman, o dişi kıyafetleri giymeden banyoda ağlardım. Çok zordu. Parlatıcı sürmek bile işkence gibi geliyordu bana. Kadınların hoşuna gider güzelleşmek, süslenmek, makyaj yapmak ama ben kadın değilim ki, nefret ediyordum. Hele topuklu ayakkabı giymek… Şu an o kadar rahatım, özgürüm ki, oynamama gerek yok, kendimim. Senelerce oynadım. Tamam dizilerde oyuncuydum ama onun dışında kendi gerçek hayatımda da oynuyordum Nil diye bir kadını. Sadece kamera önünde değil yani. Sete gittiğimde de bir kadın gibi davranmam gerekiyordu, el hareketlerimden mimiklerime kadar, oysa içimde fırtınalar kopuyordu... Ailenden kimse, “Tedavi olacaksın. Psikiyatristlere götüreceğiz seni. Düzelteceğiz” filan demedi mi? </strong><br /><br />- Ben içimdekileri dışa vurmuyordum ki. Anneme 5 sene önce anlatmaya başladım. 5 yıl önce ona dedim ki “Ben kadınlardan hoşlanıyorum!”<br /><br /><strong>Eeee…</strong><br /><br />- “Nasıl yani?” dedi. Beni lezbiyen zannetti. Yanlış anlamasın diye, “Ama ben eşcinsel değilim” dedim, “Kadınlardan kadın gibi hoşlanmıyorum, kadınlara karşı erkek gibi hissediyorum.” Zaten o yüzden bu yola girdim, o yüzden ameliyat oldum, o yüzden hormon alıyorum. Özüme dönüyorum. Özüm bu benim. Bir bütün olmaya çalışıyorum. İnsan her şeyden önce kendini sevmeli, ben kendimi sevmiyordum, kendimle barışık değildim. Ancak bu ameliyattan sonra barışabildim.

17 / 37

Peki adamlar memene bakıyorlar, popona bakıyorlar, yatağa atmak istiyorlar… - Kusacak hale geldim. Bir yere kadar ruhun dayanıyor sonra mümkün olamıyor. Artık ben bu bedenle devam edemeyeceğimi anladım. Ya bu beden bitecekti ya da ben…

18 / 37

Ameliyata nasıl karar verdin? Hep erteliyordum. Biraz sonra, biraz daha sonra… Ama bir baktım ki kendin gibi olamadığın zaman, her şey ‘emanet’ duruyor. İstediğin kadar para kazan, o da tatmin etmiyor. Ben parayı değil, kendim olmayı tercih ettim. Oyunculuğu bırakmayı bile göz aldım…

19 / 37

Bu kadar set, diziler, insanlar… Hiçbir şeylerden şüphelenmiyorlar mıydı? Bu kadar mı iyi gizliyordun? - Evet iyi gizlemişim. Zaten işime gidiyordum, merhaba, merhaba, işi bitirip eve dönüyordum.

20 / 37

Peki ameliyata karar verince hemen “Gel” dediler mi? - Hayır, tabii ki öyle değil. İki sene Çapa’ya gittim. Çeşitli testler yaptılar. Psikolojik tedavi uyguladılar. Ben her terapide hissettiklerimi anlattım. Bir süre sonra doktor kararıyla hormon almaya başladım, yedi aydır kullanıyorum. İki senenin sonunda da “Artık kadından, erkek bedenine geçmeye hazırdır” diye heyet raporu aldım. O rapor olmadan ameliyat olabilmek mümkün değil.

21 / 37

Ünlü olman ekstra sorun yarattı mı? - E, o yüzden gündeme geldim. Ama unutmasınlar ki, benim de bir ailem var. Bu süreçte onların da hırpalanmasını istemiyorum.

22 / 37

Bu anlattıklarında ‘yanlış’ olan ne var ki? İnsanlar seni neyle suçluyorlar? - Suçlama değil de çok alışılagelen bir durum değil. O yüzden…

23 / 37

Basında ve sosyal medyadaki kendinle ilgili haberleri okuyunca ne hissediyorsun? - Benim hayatım, benim seçimim, benim cinsel organım… Kimseyi ilgilendirmez. Kimseye laf düşmez. Böyle düşünüyorum.

24 / 37

Öte yandan Rüzgar Erkoçlar uzun bir süredir setlerden uzak duruyordu. Ancak bu kuralı başrolünde oynadığı Öğrenci Kafası: Soygun filmiyle bozdu. 11 Mayıs'ta vizyona girecek olan filmin galası önceki akşam yapıldı.

25 / 37

20 Şubat 2013 tarihinde bu haberi ilk duyuran müzik yapımcısı Erol Köse olmuştu. Erol Köse Rüzgar Erkoçlar hakkında Twitter'da yayınladığı mesajda, oyuncunun cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirerek erkek olduğunu iddia etmişti. Oyuncu ve kardeşi tarafından yalanlanan iddia daha sonra doğrulanmıştı.

26 / 37

Farklı olduğunu hissettiğinde kaç yaşındaydın? - 5 ya da 6… Neydi peki farklılık? - Görüntüm kızdı ama diğer kız çocukları gibi değildim. Barbie’lerle, bebeklerle oynamıyordum. Aklım fikrim erkek oyunlarındaydı. Evcilik oynanacaksa da ben mutlaka baba olacaktım. Sonra futbol oynamayı seviyordum. İyi de oynuyordum. Mahallede takıldığım çocukların hepsi erkekti. Farklıydım işte. Tam adını koyamıyorsun ama içinde hissediyorsun. 14’üme geldiğimde anladım ki, ben kız filan değilim, basbayağı erkeğim.

27 / 37

28 / 37

29 / 37

30 / 37

31 / 37

32 / 37

33 / 37

34 / 37

35 / 37

36 / 37

37 / 37

Yaşam Haberleri

Şehit Aybüke öğretmenin hikayesi
GSS Borcu olanlar dikkat!
Özel hastanelerde 'göz' vurgunu!
Erdoğan açıkladı, asgari ücret zammında tahmin değişti!