Erzurum Güncel- Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda kabul edildi.
Teklif, Türkiye'de ruhsatlı olmayan veya ruhsatlı olup piyasada bulunmayan ilaçların, reçeteli olarak şahsi kullanım için Sağlık Bakanlığının izniyle Türk Eczacıları Birliğince (TEB) yurt dışından temininde yaşanan sıkıntılara çözüm getiriyor.
Buna göre, TEB'in yanı sıra Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Sağlık Bakanlığı tarafından uygun görülen kamu kurum/kuruluşlar aracılığıyla şahsi kullanım için yurt dışından ilaç sağlanabilecek, doğrudan hastalara verilebilecek.
Hastanelerin yurt dışından toplu olarak getirdiği ilaçların temini de bu şekilde sağlanabilecek.
Bu ilaçlar için yurt dışı ilaç listesine girdiği tarihten itibaren 3 yıl içinde izin/ruhsat sahibi tarafından ruhsat başvurusunda bulunulacak, başvuru tarihinden itibaren en geç 2 yıl içinde ruhsat alınacak.
Cumhurbaşkanı, ruhsat başvurusu yapılmayan veya ruhsatı alınmayan ilaçların bu şekilde teminine devam edilmesine karar verebilecek.
Yurt dışından sağlanan ilaçlar için ruhsat başvurusunda bulunma süresi, maddenin yürürlüğe girdiği tarihte başlayacak.
TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU DA CEZA UYGULAYABİLECEK
Teklif, Ecza Ticarethaneleriyle Sanat Ve Ziraat İşlerinde Kullanılan Zehirli Ve Müessir Kimyevi Maddelerin Satıldığı Dükkanlara Mahsus Kanun'da değişiklik yapıyor. Cezaların zamanında ve gecikmeden tesis edilebilmesi için mahalli mülki idarelere göndermeden Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna da ceza uygulayabilme yetkisi veriliyor, caydırıcılığı sağlamak için fiilin niteliği ve önemine göre para cezalarının alt ve üst sınırı yeniden belirleniyor.
Kanunda belirtilen kurallara ve yasaklara uymayan eczane sahipleri veya mesul müdürü ile sanat ve ziraat işlerinde kullanılan zehirli ve müessir maddeler satıcılığı yapanlara, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu veya mahalli mülki amir tarafından 2 bin liradan 20 bin liraya kadar idari para cezası kesilecek. Fiilin bir yıl içinde tekrarı halinde ceza bir kat artırılacak.
Bu maddelerin satışı kamu sağlığına yönelik tehlikeli bir durum oluşturuyorsa, tehlike giderilinceye kadar geçici olarak işletme faaliyetten menedilecek.
Eczacı olmayanların, eczacı mesul müdür atayarak eczane açabileceği kuralı şirketler için de uygulanacak, böylece muvazaalı ortaklıklar ortadan kaldırılacak. Diplomalı eczacı olmak şartıyla, ortaklardan birinin ticarethane işlerinden mesul müdür gösterilmesi şartı kaldırılacak.
RAPORLARI, İDARİ İŞLEMLERE ESAS ALINMAYACAK
Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu için kamu görevinden çıkarılan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzman olanlar, sadece sosyal güvenlik kuruluşu ile sözleşmesi bulunmayan sağlık kuruluşlarında veya muayenehanede çalışabilecek.
Ancak bu şekilde kamu görevinden çıkarılanlar ile güvenlik soruşturması sebebiyle kamu görevine alınmayanlardan, devlet hizmeti yükümlüsü olanlar, çıkarılma veya göreve alınmama kararının verildiği tarihten itibaren birinci grup ilçe merkezleri için belirlenen devlet hizmeti süresi kadar müddetle mesleklerini icra edemeyecek. Devlet yükümlülüğünü yerine getirirken kamu görevinden çıkarılanların hizmet süreleri bu süreden düşürülecek. Düzenledikleri raporlar yargı kararlarına ve idari işlemlere esas alınamayacak.
Tıbbi cihazların ruhsatlandırma süreçlerinin daha kısa sürede yapılabilmesini sağlamak amacıyla ruhsatlandırmaya esas tahliller, Sağlık Bakanlığının yanı sıra bakanlıkça yetkilendirilen laboratuvarlarda da yaptırılabilecek.
Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis veya tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
TABİP ODASINDAN İZİN ALMAYACAKLAR
Tabiplerin birden fazla tabiplik görevi kabul etmeleri için tabip odasından izin almaları şartı kaldırılacak.
Sağlık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı için tahsis edilen döner sermaye miktarı, her bütçe yılında Cumhurbaşkanı tarafından ihtiyaca göre artırılabilecek. Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı için tahsis edilen döner sermaye miktarı 10 milyar lira olacak.
Sağlık Bakanlığına bağlı döner sermaye işletmelerinin muhasebe hizmetleri bakanlıkça yürütülecek ancak bakanlık tarafından teklif edilen ve Hazine ve Maliye Bakanlığınca uygun görülen döner sermaye işletmelerinin muhasebe hizmetleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yerine getirilebilecek.
EMBRİYO VE ÜREME HÜCRESİ BAĞIŞLAYANA CEZA
Kanuna aykırı şekilde embriyo ve üreme hücresi bağışlayan, aşılayan, bulunduran, kullanan, saklayan ve nakledenlerle bunların alım ve satımını yapanlar, alım ve satımına aracılık edenler veya komisyonculuğunu yapanlar veya bu fiilleri özendiren, bunlara yönlendiren, bunlara yönelik ilan, reklam veren, yayınlayan kişiler hakkında, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve bin günden 2 bin güne kadar adli para cezası uygulanacak.
Bakanlıktan izin almadan organ nakli ve üremeye yardımcı tedavi merkezi açılamayacak. Kanuna ve bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara aykırı şekilde faaliyet gösteren sağlık kurum ve kuruluşlarının, fiilin niteliği ve tekerrürü halinde faaliyeti durdurulacak veya faaliyet izni iptal edilecek.
Kamu ve özel sağlık kuruluşlarında çalışan personele yönelik suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalanacak ve savcılığa sevk edilecek. Savcılık adli işlemleri yerine getirecek.
Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda kabul edildi.
Teklif, üremeye yardımcı tedavi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler içeriyor.
Teklife göre, doğal yollarla çocuk sahibi olunamadığı veya tıbbi gereklilik bulunduğu hallerde, kadın veya erkeğin üreme hücrelerinin tıbbi yöntemlerle döllenmeye elverişli hale getirilmek ve vücut içinde veya dışında döllenmesini sağlamak suretiyle üreme hücreleri veya embriyo anne adayına uygulanabilecek. Bu yöntem sadece evli olan eşler arasında gerçekleştirilecek.
Bu tedavi uygulamaları, Bakanlıkça belirlenen tıbbi esaslar çerçevesinde yalnızca Bakanlıkça yetkilendirilmiş hekimler tarafından ve Bakanlıkça ruhsatlandırılan üremeye yardımcı tedavi uygulama merkezlerinde yapılabilecek.
Eşlerden biri veya her ikisinden alınan üreme hücreleri ve bu hücrelerden elde edilen embriyonun, başka kişilere uygulanması yoluyla çocuk sahibi olmak ve taşıyıcı annelik yapmak yasak olacak. Başkasına ait üreme hücresi veya embriyonun kullanılması suretiyle donasyon işlemi yapılması ve bu amaçla üreme hücresi veya embriyo bağışlanması, satılması, bulundurulması, kullanılması, saklanması, taşınması, ithalatı, ihracatı ve bu işlemlere aracılık edilmesi de yasaklanacak.
ORGAN NAKLİ KİMLERDEN YAPILABİLECEK?
Canlıdan organ nakli; alıcının en az 2 yıldan beri evli olduğu eşi ile dördüncü dereceye kadar (dördüncü derece dahil) kan ve kayın hısımlarından yapılabilecek. Organ nakli gereken hastalığın evlilikten sonra teşhis edildiği durumlarda, eşlerin en az 2 yıllık evli olması şartı aranmayacak.
Organ nakli hizmeti sunan hastanelerin bulunduğu her ilde, Organ Nakli Değerlendirme Etik Komisyonu kurulacak.
Sağlık Bilimleri Üniversitesine tahsis edilecek öğretim elemanı kadroları, temel bilimler hariç olmak üzere, birlikte kullanılan eğitim ve araştırma hastanesinin eğitim birimleri, ihtiyacı ve nitelikleri dikkate alınarak, Sağlık Bakanlığının talebiyle, Rektörün önerisi üzerine Mütevelli Heyeti tarafından il bazında belirlenecek ve öğretim üyesi atamaları bu kadrolara yapılacak.
Diş hekimlerinin birden fazla tabiplik görevi kabul etmeleri için tabip odasından izin almalarına ilişkin düzenlemeler yürürlükten kaldırılacak.
Teklifle, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesisleri ile üniversitelerin tıp ve diş hekimliği alanında lisans, uzmanlık eğitimi veren kurulların birlikte kullanımı hususunda uygulamada karşılaşılan problemlerin çözümüne yönelik düzenleme yapılıyor.
Buna göre, birlikte kullanıma konu sağlık tesisleri için birden fazla üniversiteyle protokol imzalanabilecek.
SAĞLIKTA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ
Teklifle, sağlık çalışanlarına karşı şiddetin önlenmesi amaçlanıyor, sağlık hizmetlerinin daha iyi, etkili ve verimli yürütülebilmesi ve kesintiye uğramaması sağlanıyor.
Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalanacak ve gerekli işlemleri yapılarak Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilecek.
Cumhuriyet savcısı adli işlemleri yerine getirecek. Bu suçların soruşturmasında, kolluk tarafından müşteki, mağdur veya tanık olan sağlık personelinin ifadeleri iş yerlerinde alınacak.
Bu hükümler, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlar hakkında da uygulanacak.
TÜTÜN ÜRÜNLERİ İÇİN KAPSAMLI DÜZENLEME
Televizyonda yayınlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklam ve tanıtım filmlerinde, sinema ve tiyatrolarda gösterilen eserlerde, internet, topluma açık olan sosyal medya ve benzeri ortamlarda tütün ürünleri kullanılamayacak, görüntülerine yer verilemeyecek.
Sağlık, eğitim ve öğretim, kültür ve spor hizmeti verilen yerlerde ve üniversite yerleşkelerinde tütün ürünlerinin satışı yapılamayacak.
Tütün ürünleri paketleri ile nargile şişelerinin üzerine, zararlarını belirten resimli ve Türkçe yazılı uyarı veya mesajların konulacağı alan, yüzde 65'den yüzde 85'e çıkarılacak.
Bütün tütün ürünlerinin üzerindeki yazı ve şekiller aynı olacak.
Türkiye'de üretilen veya ithal edilen tütün ürünleri; markanın yazım şekli, yazı karakteri, punto boyutu, paket üzerindeki konumu, paketlerin rengi, diğer yazı, ibare ve şekiller dahil olmak üzere, aynı şekilde tasarlanan düz ve standart paket biçiminde piyasaya arz edilecek.
SİGARA PAKETLERİNİN ÜZERİNDE MARKANIN LOGOSU OLMAYACAK
Marka, paketin sadece bir yüzeyine ve bu yüzeyin yüzde 5'ini aşmayacak şekilde yazılacak. Paketlerin üzerine markanın logosu, simgesi veya sair işaretleri konulamayacak. Bu kurallar, birden fazla paketi bir arada bulunduran tütün ürünleri kutuları için de geçerli olacak.
Tek tip olarak tasarlanan sigara paketleri ile ilgili hususlar, Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle düzenlenecek.
Bu yasaklara uymayanlar, mahalli mülki amir tarafından 5 bin liradan 20 bin liraya kadar idari para cezası ile cezalandırılacak. Kapatma cezasından sonra aynı dönem içinde tekrarlayan ihlallerde ise her defasında işletmeye 20 günden bir aya kadar kapatma cezası verilecek.
Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Türkiye'de üretilen veya ithal edilen tütün ürünleri, 7 ay içinde, Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi Ve Kontrolü Hakkında Kanun'un kuralları ve yasakları düzenleyen maddesine uygun hale getirilecek.