Erzurum Güncel- Erzurum Şehir Hastanesi enfeksiyon servisinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede görev yapan hemşireler yaşadıklarını anlattı.
Pandemi hastanesi olarak hizmet veren Erzurum Şehir Hastanesi enfeksiyon servisinde görevli hemşirelerden Arif Bayrak, Kovid-19 servisinde görev yapmanın beraberinde riskleri de ortaya çıkardığını söyledi. "Her gün başımıza bir şey gelecek ve hastalık bulaşacak gibi çalışıyoruz. Sonuçta bir hastadan bana benden de aileme bulaştı. Çocuğum ve eşim hasta oldu. Evde hep birlikte süreci atlatmayı başardık." diyen Bayrak, hastalığın tat ve koku kaybı, boğaz ağrısıyla başladığını ve ilerleyen süreçte zorlaştığını, kullandıkları ilaçlarla hastalığı atlattıklarını aktardı.
Serviste yoğun tempoyla çalıştıklarını ifade eden Bayrak, "Herkes dikkatli olmalı, buraya gelen hastaların bir kısmı hastalığı iyi atlatıyor bir kısmı ise çok ağır atlatıyor." diye konuştu.
Bayrak, hastaların özellikle nefes almakta çok güçlük çektiğini, onların durumunu gördüklerinde tedirgin olduklarını vurgulayarak "Tek isteğimiz herkes dikkat etsin ve maske, mesafe, hijyen kurallarına uysun. Artık bu salgın bitsin ve rahatça sokağa çıkalım." dedi.
- "Hastalık pik yapınca kat kat maske ve tulumlarla çalıştık"
Enfeksiyon yoğun bakım sorumlu hemşiresi Aysu Esen de aylardır Kovid-19 ile mücadele içinde olduklarını dile getirdi. Kurallara dikkat edildiğinde sağlık personelinin rahatlayacağına işaret eden Esen, "Psikolojik olarak gerçekten hepimiz yıprandık. Sosyal hayatımız kalmadı. Mücadelemiz devam ediyor, herkes duyarlı olursa vaka sayıları daha iyi seviyelere gelir. Hastalar da biz de çok yıprandık, gözümüzün önünde hastaları kaybettik, bu yüzden çok üzülüyoruz." diye konuştu.
Esen, salgının pik yaptığı ve servislerin dolduğu zamanlarda kat kat maske ve tulumlar içinde sırılsıklam çalıştığı günler olduğuna değinerek sağlıkçıların en çok psikolojik olarak yıprandığını söyledi. Normal hayata dönmek istediklerini aktaran Esen, şöyle devam etti:
"Hastaların entübe edilmesi, makineye bağlanması, 3. basamağa gitmesi ya da onları kaybetmemiz üzücü oluyor çünkü uzun süre tedavi uyguluyoruz sonucunda hastaları kaybetmek üzüyor. Burada yatan hastalar elimizden tutup 'Nefes almak istiyorum.' diyor. İlk başlarda 80, sonra 40 ve 30'lu yaşlarda hastalar gördük. Ama şükürler olsun şu an hasta sayıları azalıyor. Hep birlikte mücadele ederek bu işin üstesinden geleceğiz. Yeter ki kuralarına uyalım."
Esen, hastalarla unutulmaz anlara da tanıklık ettiklerini, iyileşen hasta gördüklerinde tüm yorgunluklarını unuttuklarını kaydetti.