Erzurum Güncel- Yargıtay 11. Ceza Dairesi, eski Erzincan Başsavcısı, CHP milletvekili İlhan Cihaner ile dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’in de sanıkları arasında olduğu Erzincan Ergenekon davasının gerekçeli kararını tamamladı. Dairenin gerekçeli kararında, soruşturmayı yürüterek sanıklar hakkında dava açılmasını sağlayan özel yetkili savcı Osman Şanal’ın kanuna aykırı uygulamaları anlatıldı ve “kasıtlı hareket ettiği izlenimi uyandırdığı” belirtildi.Yargıtay 11. Ceza Dairesi 14 sanık hakkında beraat kararı verirken, sanıklar hakkında “Ergenekon terör örgütü üyeliği” suçundan açılan soruşturma ve kovuşturma evresinde, hukuka aykırı eylem ve işlemleri nedeniyle başta Osman Şanal ve Taner Aksakal olmak üzere yargı mensupları ile kamu görevleri hakkında HSYK’ye suç duyurusunda bulunulmasına karar vermişti.Gerekçeli kararda, iddianamede Albay Dursun Çiçek’in Erzincan’a geldiğine dair gizli tanık anlatımlarının dışında bu iddiayı ispatlayan hiçbir delilin olmadığı ifade edildi. 3. Ordu Komutanlığı’nda 13-14 Ocak 2009’da yapılan iç güvenlik seminerinde “darbenin konuşulduğu” iddiasının da asılsız olduğu belirtildi.Soyut yorum ve ithamÇatalarmut Barajı’nda mühimmat bulunmasına ilişkin olarak, Süleyman Polat adlı kişinin jandarma yerine tanıdığı polisi aramasının “hayatın olağan akışına aykırı” olduğu, olay yerine gelen Emniyetin Erzincan Başsavcılığı yerine özel yetkili Erzurum Başsavcılığı’nı aramasının “dikkat çekici bulunduğu” anlatıldı. Barajda bulunan mühimmatların jandarma envanterinde olmadığı, iki kutunun üzerine “Emniyet Genel Müdürlüğü” ibaresinin yazılı olduğu vurgulanarak, “Buna rağmen araştırma yapılmamış ve mühimmatların sanıklar veya organize ettiği kişiler tarafından gölete bırakıldığı hiçbir delile dayanmadan kabul edilmiştir. Somut delil olmadan soyut yorum ve ithamlar esas alınarak, sanıkların suçu işledikleri kabul edilmiştir” denildi.208 km 1 saatte gelmişErzurum’dan yola çıkan Şanal’ın Çatalarmut Barajı’na yaklaşık bir saatte geldiği, oysa 208 kilometrelik bu mesafenin ancak iki buçuk saatte katedilebileceği vurgulanarak, bu kadar kısa sürede varmasının imkânsız olduğu belirtildi. Kararda, “Aksine, anlaşılmayan bir sebeple aleyhe delil oluşturma çabası içinde olunduğu” vurgulandı.MİT’te haber elemanı olan bir gizli tanığın, “hiçbir delille ispatlanmayacak şekilde” Başsavcı İlhan Cihaner ve MİT’çileri suçladığı kaydedildi. Erzurum Başsavcılığı’nın üç gizli tanığa yaptırdığı fotoğraf teşhisi dışında delil ortaya koyamadığı vurgulanarak “Gizli tanıklar polisiye film anlatır gibi çelişki içeren beyanlarda bulunmuşlardır” denildi.Gizli tanık savcı olduBunlardan gizli tanık Efe’nin eski İliç Savcısı Bayram Bozkurt olduğu kaydedilen gerekçede şöyle denildi: “Bu tanıkla ilgili görev yaptığı ilçedeki altın madeni yetkililerinden çeşitli isimler altında paralar istediği yönünde soruşturma yapılmış, pek çok farklı konuda soruşturmalar icra edilmiştir. Soruşturmalar sonucunda görevinden ayrılmış, bilahare gizli tanıklık korumasını aldıktan sonra nasıl olduğu anlaşılamayan bir şekilde HSYK tarafından yeni kimliğiyle yeniden mesleğe kabul edilmiş, durumun basına yansıması üzerine HSYK tarafından tekrar ihraç kararı verildiği anlaşılmıştır. Tanığın kişisel durumu dikkate alındığında güvenirliliği konusunda çok ciddi tereddütler oluşmuştur.”Dosyayı kaçırdıŞanal’ın sanık lehinde olan delilleri toplamadığı ve hukuka aykırı talimat verdiği anlatılarak “İzlediği yöntem ve takındığı bazı tutumlar, heyetimizde bu savcının kasıtlı olarak hareket etmiş olabileceği izlenimi uyandırmıştır. HSYK tarafından görevden alınması üzerine yazılı tebligat gelmeden adeta dosyayı kaçırırcasına İstanbul Başsavcılığı’na göndermiştir” ifadeleri kullanıldı. Şanal’ın yerine atanan Savcı Taner Aksakal’ın da delil toplamadan, alelacele dava açtığı, dönemin Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki başkan ve bir üye hakimin usulsüz uygulama yaptığı kayda geçirildi.Cumhuriyet