Erzurum Güncel- Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, önümüzdeki seçimlerle ilgili T24'e bir yazı kaleme aldı.
Yakında kampanyaların başlayacağını, adayların sahaya çıkacağını ve kıyasıya bir rekabetin hem tarafı hem tanığı olunacağını söyleyen Demirtaş, şunları kaydetti:
"Seçim yarışı eşit koşullarda olmayacak. İktidar, elindeki tüm olanakları orantısız ve haksız bir şekilde kullanacak. Aklımızın, hayalimizin alamayacağı kirli ve ürkütücü yöntemleri devreye sokacaklar. Yeni kayyımlar, yeni tutuklamalar, HDP'ye kapatma, şiddet, medyaya baskı, Suriye'ye kara operasyonu, bizim yargılandığımız Kobani davasında astronomik cezalar, sandık hileleri…
'Her şeyi yaparlar'
Başka olasılıklardan söz etmek bile istemiyorum ama olabilir. Saltanatlarını kaybetmemek, suç iktidarlarını yitirmemek için her şeyi yaparlar.
Elbette karamsarlık yaymak istemiyorum. Öte yandan gerçekçi olmak zorundayız. Lay lay lom bir seçim süreci yaşatmayacaklar bize. 'Battı balık yan gider' diyerek suçlarına yeni suçlar eklemekten hiç çekinmeyecekler.
Gelecek yüz yılımızı satın alabilmek için piyasayı paraya boğacaklar. Rusya'dan, Arap ülkelerinin yönetimlerinden alacakları borç paraları vatandaşın cebine dolduracak, göz boyamaya çalışacaklar.
'Ortak adayda birleşilmezse trajedi olur'
Muhalefet bir bütün olarak bu zorlu süreci göğüsleyecek ve demokratik zaferi halka armağan edebilecek mi, göreceğiz.
Seçime 27 parti giriyor. Bunların beşi iktidar blokundan, 22'si muhalefetten. Muhalefetteki 22 partinin hepsi olmasa bile çoğu, örneğin 10 maddelik tek sayfalık bir demokrasi manifestosuyla ortak bir adayda birleşebilir mi? Bunu yapmamaları trajedi olur.
İttifaklar kendi içlerinde en çok milletvekili çıkacak ortak listeler hazırlayabilirler mi? Bunu yapmamaları hazin olur."
'Zafer için mucizeye gerek yok'
Demirtaş, halkın gözünün kulağının muhalefette olacağına dikkati çekerek "Seçimde neyin oylanacağını son derece sade spotlarla halka hatırlatmak, sokağı ve meydanları her an sıcak ve diri tutmak, birlikte hareket etmek ve sandığı korumak muhalefete kesinlikle kazandıracak" ifadesini kullandı.
Şöyle devam etti:
"İktidar ne yaparsa yapsın, hangi hilelere başvurursa vursun halk kararını vermiş durumdadır. Muhalefete düşense halkın bu kararını birliktelik ve kararlılıkla değişim gücüne dönüştürmektir. Bunu başaramayan muhalefet, tarihi bir vebal altında kalır. Değişim isteyen, neredeyse yüzde yetmişe varan seçmen gücünü zafere dönüştürmek için mucizeye ihtiyaç yok. Aksine, muhalefetin kaybetmesi mucize olur."