Erzurum Güncel- Kanundaki boşluğu fırsat bilerek binlerce kişiyi mağdur eden senet vurgunlarının ardı arkası kesilmiyor. Gazetemizin gündeme getirdiği konu üzerine Türkiye genelinde yüzlerce kişinin bu yolla dolandırıldığı ortaya çıktı. Şikâyetlerde senet vurguncularının çete olduğu, ‘Yargı ve Emniyet’te bir yapılanmasının bulunduğu belirtildi. Senet vurgunlarının bir başka kurbanı, ticaret ile uğraşan Ahmet Tek oldu. Dört milyon dolarlık (55 milyon TL) sahte senedi işleme konulan Tek, hâlâ mahkemeden olumlu bir sonuç alamadı. Oğlu Ümit Yasin Tek, kendileri gibi birçok mağdur olduğunu belirterek kanunda düzenleme yapılması gerektiğini savundu.
YÜZLERCE MAĞDUR VAR
Ümit Yasin Tek “Babamın imzasını başka bir evrakta yapıştırma yaparak kopyalamışlar. Bizim bütün mal varlığımıza blokaj konuldu. İşlerimiz tamamen kilitlendi. Bu kişiyi araştırdığımızda 80’den fazla suç dosyası olduğunu gördük. Hiçbir mal varlığı yok. Senedi işleme koyduktan sonra, taşınmazlarımızdaki kiracılarımıza baskı yaparak çıkarmak istediler. Haciz işlemleri hâlen devam ediyor. Davaya bakan hâkim imzanın sahte olduğuna kanaat getirse bile ‘Yetkilerim sınırlı. Ben haciz işlemine devam etmek zorundayım’ dedi. Konunun üzerine gittik ve bunların bir çete olduğunu ortaya çıkardık. Bizim gibi yüzlerce mağdur var. Haberimiz çıktıktan sonra insanlar bize ulaştı. Sistem hep aynı... İmzayı aldıktan sonra direkt olarak haciz işlemi başlatılıyor. Bizim dört milyon dolarlık bir senedimiz var. Başka birinin yalnızca 20 milyon dolarlık senedi olduğunu duyduk” diye konuştu.
Yozgat’ta kendilerini kargo şirketi çalışanı gibi göstererek hazırladıkları sahte teşekkür plaketini İbrahim Hazer'e teslim eden dolandırıcılar teslim tutanağının imza kısmına yerleştirdikleri senetle 2,3 milyon euro dolandırdılar
BEZDİRMEK İSTİYORLAR
Bu çetenin ‘Yargı ve Emniyet’te adamları olduğunu, sistematik bir şekilde işleri yürüttüğünü söyleyen oğul Tek “Kanun boşluğunu çok iyi kullanıyorlar. Yalnızca bir imza ile milyon dolarlık hacizler yapılıyor. Mahkemenin bu durumu görmemesi inanılmaz. Üstelik imzanın sahte olduğunu bilmesine rağmen haciz işlemlerini durdurmuyor” dedi. Çete üyelerinin İstanbul Laleli, Karaköy ve Kapalı Çarşı gibi büyük ticaretlerin döndüğü bölgelerin esnafı ile iş adamlarını seçtiğini söyleyen Tek “Hacker’lar yoluyla banka hesaplarını inceliyorlar. Varlıklı olanları tespit edip ‘Kargonuz geldi’ diyerek imza attırıyorlar. Çok yakın tarihte üç bin liralık haciz getirdiler. Bu bir bezdirme yöntemi. Üç bin lira için dükkândaki ofis mobilyalarını götürmeye kalktılar. Ticari itibar açısından kötü bir durum” ifadelerini kullandı.
AKRABA MAĞDURU
Ordu’da oturan Şenol Eyrikçi de “boş senet” mağdurlarından... Kendisini akrabalarının dolandırdığını iddia eden Eyrikçi, şunları söyledi: Bizimki bir çete değil, kendi akrabalarım. Bir ticaretimizden dolayı boş senede imza attım. Amcamın gelini, üzerine 300 bin lira yazarak mahkemeye başvurmuş. Bunun için mal varlıklarımıza el koyuldu. Kanun onlardan yana. Bir imza attığım için bütün ticaretimiz durdu. Mahkeme beni haksız buluyor. Bu kanunun acilen değişmesi gerekiyor. Ardından 100 bin lira ve arsa vererek anlaşmak durumunda kaldım.
Türkiye Gazetesi