Sevenleri alana sığmadı!

Yeşilçam'ın usta oyuncusu Münir Özkul, Teşvikiye Camii'nde düzenlenen cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine Başbakan Binali Yıldırım da katılırken, törende duygusal anlar yaşandı.

Erzurum Güncel- Yeşilçam'ın usta oyuncusu Münir Özkul, Teşvikiye Camii'nde düzenlenen cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine Başbakan Binali Yıldırım da katılırken, törende duygusal anlar yaşandı. Özkul, son yolculuğuna alkışlar ve "Mahmut Hoca, Habamam, güm güm güm" sloganlarıyla uğurlandı.

YORUM YAP16

Münir Özkul için ilk tören Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlendi. Teşvikiye Camii’nde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazından sonra Özkul’un cenazesi Bakırköy Mezarlığı’nda toprağa verilmek üzere yola çıktı.

MÜNİR ÖZKUL'U UĞURLUYORUZ

93 yaşında hayatını kaybeden Türk sinemasının usta ismi Münir Özkul için Teşvikiye Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Başbakan Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, CHP Milletvekili Akif Hamza Çebi, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Özkul'un eşi Umman Özkul, kızı Güner Özkul, sanatçılar Haldun Dormen, Demet Akbağ, Hamdi Alkan, İzzet Günay, Selami Şahin, Nuri Alço, Ahmet Arıman ve çok sayıda ünlü isim katıldı. Bir grup Fenerbahçe taraftarı cenaze namazı öncesi takımlarının şapkasını giyerek Özkul'un tabutu başında saygı duruşunda bulundu. Cenaze namazını İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz kıldırdı. Yılmaz, cenaze namazının ardından yaptığı konuşmada, "Türk milletinin gözü yaşlı. Çok değerli bir sanatçıyı ebediyete uğurluyoruz" dedi.

Münir Özkul hayatını kaybetti

Münir Özkul'un ardından ünlü isimler ne dedi?

Ferhan Şensoy'u ağlatan Münir Özkul ve Aydın Boysan anısı

İşte Münir Özkul'un biri ünlü 4 eşiyle hiç bilinmeyen oğlu ve kızları

Hayatını kaybeden Münir Özkul'un 'Bizim Aile' filminde verdiği hayat dersi

Dünden bugüne Münir Özkul

/ 31

Türk sinemasının efsane oyuncularından Münir Özkul, hayata veda etti. Ama geride 7'den 70'e milyonlarca insanın en güzel hatıralarında yer alan filmleri ve o babacan gülümsemesi kaldı.

Bu büyük ustanın hem yaşam öyküsünü hem de sanat serüvenini fotoğraflarla hatırlayalım istedik.

/ 31

İşte dünden bugüne fotoğraflarla Münir Özkul.

/ 31

Türk sinema ve tiyatrosuna damga vurmayı başaran Münir Özkul 15 ağustos 1925 tarihinde İstanbul Bakırköy'de doğdu.

/ 31

Küçük yaşlarda tiyatroya merak salmış olan Özkul, İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun oldu.

/ 31

Bakırköy'de bulunan Halkevi'nde oyunculuğa adım attı. İlk amatör sahne deneyimlerini burada gerçekleştiren Özkul, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda bir süre oynadıktan sonra Ankara Devlet Tiyatrosu'na geçti.

/ 31

Ses Tiyatrosu'nda sergilenen oyunlarda rol almaya başladı. Ancak buradaki çalışması uzun soluklu olamadı ve hemen ardından yine özel bir tiyatro olan Küçük Sahne'ye geçti.

Küçük Sahne, Münir Özkul'un yükselişinde bir dönüm noktası oldu. Sadri Alışık, Nevin Akkaya, Şükran Güngör ve Cahit Irgat gibi güçlü oyuncularla, yönetmenliğini Muhsin Ertuğrul'un yaptığı ve Steinbeck'in aynı adlı romanından tiyatroya uyarlanan "Fareler ve İnsanlar"da oynadı.

/ 31

Yeteneği Musin Ertuğrul'un gözünden kaçmayan Özkul, Küçük Sahne'de ayrıca, "Yarış", "Onikinci Gece", "Aşağıdan Yukarı" ve "Karışık İş" gibi başarılı oyunlarda da yer aldı.

/ 31

Sinemaya tesadüf eseri geçiş yaptı.

Tiyatro sahnelerinden "tesadüfen" film setlerine geçişi 40'lı yılların sonuna denk düşen Özkul, askerliğini yaptığı dönemde, "Vatan ve Namık Kemal" adlı filmde yönetmen asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekin'i ziyaret için Yeşilçam'a gittiği ilk defa bir filmde figüran olarak rol aldı.

/ 31

Üniformalı bir figüran arayışı içinde olan arkadaşının ricasını kırmayarak, biraz da komik bir anı olsun diye kamera karşısına geçti ve rol aldığı 400'ün üzerinde filmle, Türk sinemasına damgasını vuran önemli karakter oyuncuları arasına girdi.

50'li yılların başlarında, ilk olarak beyaz perdenin siyah-beyaz karelerinde küçük rollerle karşımıza çıkan Özkul, ilk defa 1950 yılında, senaryosu İhsan Koza ile Nazım Hikmet tarafından yazılan ve Vedat Ar'ın yönetmenliğinde çekilen "Üçüncü Selim'in Gözdesi" adlı bir İpek Film yapımında yer aldı.Hemen ardından, 1951'de, yine birer İpek Film yapımı olan "Yavuz Sultan Selim ve Yeniçeri Hasan" ile "Lale Devri"nde yardımcı oyuncu olarak kamera karşısına geçen Özkul, aynı yıl, Muhsin Ertuğrul'un yönetmenliğinde çekilen "Evli mi Bekar mı" ve Baha Gelenbevi'nin yönettiği "Barbaros Hayrettin Paşa" adlı filmlerde başrol oynadı.

10 / 31

Sanatçının unutulmaz rolleri arasında zirveyi ele geçirense, "Hababam Sınıfı" seri fimlerinde canlandırdığı, disiplinli, ancak yufka yürekli öğretmen "Kel Mahmut" karakteri oldu.

Öyle ki, bu tipleme neredeyse adını aşarak sanatçının lakabı haline geldi ve bu şekilde anılmaya başlandı.

11 / 31

1953 yılında, Muhsin Ertuğrul'un yönettiği "Halıcı Kız" filminde yer aldıktan sonra kariyerinin önü iyice açıldı.

12 / 31

1960 ile 1970 yılları arasında kırkın üzerinde filmde rol alan Özkul, daha önce Atlan Karındaş'la birlikte inanılmaz başarısı sonucunda, 1971 yılında Türk tiyatro ve ortaoyunu üstadı İsmail Dümbüllü'den ödül aldı.

1968 yılında, Ülkü Erakalın'ın yönetmenliğinde çekilen filmde, Belgin Doruk ve Selma Güneri'yle birlikte rol aldı. Türk sinemasının en verimli dönemlerinden olan 70'li yıllara gelindiğinde, geniş bir oyuncu kadrosuna sahip, aile filmlerinde rol almaya başlayan Özkul, özellikle Adile Naşit'le iyi bir ikili oluşturdu.

13 / 31

Münir Özkul, 1972 yılında, başrollerini Hülya Koçyiğit ile Tarık Akan'ın paylaştığı "Sev Kardeşim" adlı Ertem Eğilmez filmindeki başarılı performansıyla, Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne layık görüldü.

70'li yıllarda, Ertem Eğilmez imzalı filmlerde unutulmaz rollere hayat veren, ağlatan duygusal replikleri o etkileyici sesiyle Türk izleyicisinin hafızasına kazıyan Özkul, "Neşeli Günler", "Mavi Boncuk", "Aile Şerefi", "Gırgıriye" serileri, "Gülen Gözler" ve "Bizim Aile" gibi filmlerle karakter oyunculuğundaki ustalığını ortaya koydu.

14 / 31

80'li yıllarda duraklama dönemine giren Yeşilçam'da video filmlerine yönelişi izleyen Özkul, bu dönemde kalitesi düşük birtakım sinema ve video filmlerinde rol aldı.

1987 yılında TRT'de yayınlanmak üzere çekilen "Uzaylı Zekiye" adlı dizi için kamera karşısına geçti. Bu dizinin ardından birkaç filmde daha rol alan ünlü oyuncu, sağlığı ile ilgili sorunlar yaşamaya başladı ve özel projeler dışında herhangi bir çalışma yapmadı.

15 / 31

1991 yılında ise, en önemli tiyatro ödülleri arasında gösterilen, Dümbüllü Ödülü'ne layık görüldü.

16 / 31

Kemal Sunal ile birlikte

1995 yılında, Kemal Sunal'la birlikte, "Şaban ile Şirin" adlı filmde yer aldı. 90'lı yılların ikinci yarısında, bilhassa özel televizyon kanallarının sayısı artış gösterdikçe, Yeşilçam'a olan rağbet azalmış; televizyon ekranlarına yönelik çalışmalar; özellikle de dizi yapımları ön plana çıkmıştı. Ancak bu furyadan kendini uzak tutan Özkul, 1996'da, izleyiciden büyük ilgi gören ve senaryosu Kandemir Konduk tarafından yazılan "Ana Kuzusu" adlı dizide Perihan Savaş ve Ayşen Gruda ile birlikte rol aldı.

17 / 31

Yine 1996 yılında, Veli Çelik'in yönetmenliğinde çekilen televizyon filmi "Ay Işığında Saklıdır"da, Aydan Şener ve Toprak Sergen'le birlikte yer aldı.

18 / 31

Devlet Sanatçısı oldu.

Ardından, 1998 yılında, Hamdi Alkan'ın "Reyting Hamdi" adlı televizyon eğlence programında, kısa bir süre için Yarmagül tiplemesinin dedesi rolünü canlandırdı.Aynı yıl Kültür Bakanlığı tarafından 'Devlet Sanatçısı' ünvanına layık görüldü.

19 / 31

Usta oyuncunun son kez beyaz perdede göründüğü sinema yapımı ise, 2000 yılında Serdar Akar tarafından çekilen "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" oldu.

20 / 31

Münir Özkul adına, 26 Mart 2005 tarihinde İstanbul Beylikdüzü Academia Center içerisinde "Münir Özkul Sahnesi" açıldı.

21 / 31

Sonrasında Özkul, Tophaneli Örümcek Yaşar lakabıyla anılan Yaşar Hanım'la üçüncü evliliğini gerçekleştirdi ancak bu evlilik de uzun sürmedi. Son olarak, halen yaşamını birlikte sürdürdüğü Umman Özkul ile evlendi.

22 / 31

Usta oyuncu özel hayatında da inişli çıkışlı bir seyir izleyerek dört evlilik gerçekleştirdi. İlk evliliğini Şadan Hanım'la yapan Özkul, kısa süren bu birlikteliğin ardından Suna Selen ile hayatını birleştirdi ve bu evlilikten Güner adında bir kızı oldu.

Özkul'un kızı geçen yıl usta oyuncunun doğum gününde durumu hakkında şöyle konuşmuştu: "Bu sene ne olacak göreceğiz. Daha uzun yıllar yaşayacak babam. Durumu stabil, metabolizması sağlam. Bugün babama 'doğum günün kutlu olsun baba. Bu akşam sana tango çaldırayım mı dedim' gözlerini kırptı. O da bugün doğum günü olduğunu anladı. Uzun süredir bir reaksiyon alamamıştım. Bugün iki kere tepki verdi. Çok mutlu oldum".

23 / 31

Aktör Dediğin Nedir Ki? / Münir Özkul Kitabı

Mankenlik ve CNN Türk'te televizyon programcılığı yapan kızı Güner Özkul'un girişimiyle, 2005 yılında, sanatçıyı birçok yönden ele alan ve yaşamının bir dönemine farklı şekillerde tanıklık etmiş kişilerin kaleme aldığı yazılardan derlenmiş, "Aktör Dediğin Nedir Ki? / Münir Özkul Kitabı" adlı bir kitap yayımlandı.

24 / 31

Münir Özkul yaklaşık 10 dizi, 20 tiyatro oyunu ve 220 filmde rol aldı. Aldığı ödüller ise şöyle:

1967-İlhan İskender Armağanı 1972-9. Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Karakter Oyuncu Ödülü 1991-Dümbüllü Ödülü 1997-Altın Kelebek Ödülleri Onur Ödülü 1999-Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü "Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü" 2004-37. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri Onur Ödülü 2006-Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali Onur Ödülü 2014-18. Afife Tiyatro Ödülleri, Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü 2015-T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü

25 / 31

Fotoğraflarla Münir Özkul...

26 / 31

Fotoğraflarla Münir Özkul...

27 / 31

Fotoğraflarla Münir Özkul...

28 / 31

Fotoğraflarla Münir Özkul...

29 / 31

Fotoğraflarla Münir Özkul...

30 / 31

Fotoğraflarla Münir Özkul...

31 / 31

Fotoğraflarla Münir Özkul...

YORUM YAP0

YORUMLARI GÖR ( 16 )

  • 46

  •  
  • 10

  •  
  • 5

  •  
  • 2

  •  
  • 1

  •  
  • 0

  •  
  • 0

  •  
  • 0

Anahtar Kelimeler:

münir özkul son yolculuğu

Helallik alınmasının ardından Özkul'un cenazesi cenaze aracına götürüldü. Kalabalık avluya sığmazken, cenaze aracı uzun süre kalabalık nedeniyle camiden ayrılamadı.

Münir Özkul bu sloganlarla uğurlandı...

Ardından Özkul'un cenazesinin bulunduğu araç Bakırköy Mezarlığı'na doğru yola çıktı. Bu sırada cenazeye katılanlar Özkul'u alkışlar ve "Mahmut Hoca, Habamam, güm güm güm" sloganlarıyla uğurladı.

UZUN KUYRUKLAR OLUŞTU

Münir Özkul'un naaşı Teşvikiye Camii'nde kılınacak namaz için getirildiğinde halk cenazeye katılabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu.

İŞTE CENAZEDEN KARELER:

FOTOĞRAFI GÖREN DUYGULANDI

Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde arka plana konulan Hababam Sınıfı karesi dikkatlerden kaçmadı. Fotoğrafı görenler gözyaşlarına hakim olamadı.

MÜNİR ÖZKUL'UN ARDINDAN...

ERHAN YAZICIOĞLU

Bizim oyunumuz erken biterdi, onun oyunun finalini seyretmek için, tiradını bir kez daha izlemek için koşa koşa gelirdik. Ben çok şanslıyım, dublajda beraberdik. Tek mikrofon dönemiydi o zaman, herkes yanyana mikrofona sokulur ve biz gençleri korurdu Münir abi.

Son derece dakik bir insandı. Gelir sakin sakin işini yapardı. O dönemin insanları bambaşkaydı. Biz mumla arıyoruz o insanları.

İLYAS SALMAN

Veda ediyoruz ama ayrılmıyoruz. Kısa vadeli bir ayrılık olacak. Belki iki üç saat bir törenle yad etmiş olacağız onu. Ama o yaptıklarıyla yaşamaya devam edeceğiz.

Sersem Kocanın Kurnaz Karısı ile başladım tiyatroya. Şehir Tiyatrosu'ndan sonra Arzu Film'in kadrosunda, Adile Abla, Şener Abi, Münir Özkul, İhsan Yüce... Ama Münir abinin yeri çok farklıydı. Sofu değildi ama sufi idi. Yaşamın kıymetini bilirdi.

Sefil Bilo'yu çekerken Cihangir'de oturdu. Arabayla gider alırdım onu. Yolda Yunus Emre'den şiirler okuturdu bana. Münir abinin beyni bedeninden büyüktü.

NURİ ALÇO:

Bütün evlerin, Türkiye'nin gülen yüzüydü. Onu seyretmek bambaşka. Üç nesile de bakın, evlerin içinde olan bir insandı. Adile Abla ve Münir Abi'yi unutmak mümkün değil. Disiplin, saygı, sevgi... Kendisinden küçük olanlara bile hoş sohbetti, ayrımcılık yapmazdı. Saygıyı ben onlardan öğrendim. En sonda evine gittim, kendisini ziyaret etmiştim. Orada bile 'tanıdın mı' dedim, gayet gülen yüzüyle kafasını salladı. Ama son zamanlarda böbreklerine taşın gelmesi biraz zorlaştırdı hayat yaşamını. Yeri doldurulamayacak çok büyük bir insan.

TUNCAY AKÇA:

Bizim için önce babamızdı, sonra ustamızdı, sonra hocamızdı. Ona veda etmiyoruz biz. Biz onu kalbimizde, filmlerinde seyredeceğiz. bizim içi o ayrılmadı.
Benim için çok ayrı bir yeri var. Sinemaya girişimde ne kadar Ertem Eğilmez'in hakkı varsa Münir Baba'nın da hakkı var. Bize öğretmenlik, abilik, babalık yaptı. Değerlerimizi tek tek kaybediyoruz. Sözün bittiği yer, başımız sağ olsun.
Önce Hababam'da şemsiyeyi verdi, dalga geçtirdi. Daha sonra Bizim Aile'de oğlunu oynadım. Ama burada da ağlayacak durumdayız. Hocamızı, babamızı kaybettik.
Rahmetli Kemal abinin vefatında 'Ateş Hattı' diye program vardı. Ama o zaman bu kadar rahatsız değildi, gözleriyle hafif de olsa konuşuyordu. Rahmetli Kemal abi vefat etmeden evvel bir gece yapıldı. Bütün sanatçılar geldi ona vefasını gösterdiler. Ama bugün o vefasızlık var gibi geliyor bana...

AHMET ARIMAN:

Sahne arkasında onu seyretme şerefine nail olmuş bir insanım. Benim sinemaya gelmemdeki en büyük neden Münir abidir. Münir abi, tam bir aile babası, şerefli bir aile babası.
Fakat özel hayatında o kadar naif, sevecen, mütevazı bir insan. O hasta yatağında seyrettim, bakanlar falan ziyarete geldi. Orada bile o kadar mütevazı duruyor ki.
Adile Naşit bizim annemiz, Münir Özkul babamızdı. Adile Naşit, kanserden ölen oğlu yerine koymuştu beni. Ertem abinin yanına o getirdi.

Burada mesela ben televizyonda bazen, bazı spikerler 'bunadı' dediler. İnanın bana Münir abi yaşlanmış olabilir ama ben asla bunadığını düşünmüyorum. O yüzden 'bunama' kelimesini kullanmasınlar.

14 MART'TA ANMA...

Özkul’un vefat ettiği gün kırılan kolundan dolayı ameliyat olan ve bu sebepten dolayı cenazeye katılamayacak olan Ferhan Şensoy da 14 Mart’ta bir tören düzenleyecek.

MÜNİR ÖZKUL KİMDİR?

15 ağustos 1925 tarihinde İstanbul Bakırköy'de doğan Münir Özkul küçük yaşlarda tiyatroya merak sardı. Özkul, İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun oldu. Bir süre İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nde eğitimine devam etti.

OYUNCULUĞA HALKEVİ'NDE ADIM ATTI

Eğitiminin tamamlayan Özkul, Bakırköy'de bulunan Halkevi'nde oyunculuğa adım attı. İlk amatör sahne deneyimlerini burada gerçekleştiren Özkul, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda bir süre oynadıktan sonra Ankara Devlet Tiyatrosu'na geçti.

Ses Tiyatrosu'nda sergilenen oyunlarda rol almaya başladı. Ardından özel bir tiyatro olan Küçük Sahne'ye geçti. Burası Özkul'un yükselişinde bir dönüm noktası oldu.

MUHSİN ERTUĞRUL'UN GÖZÜNDEN KAÇMADI

Yeteneği Muhsin Ertuğrul'un gözünden kaçmayan Özkul, Küçük Sahne'de birçok başarılı oyunlarda da yer aldı.

Bu dönemde John Steinbeck'ten Fareler ve İnsanlar (1951), John Millington Synge'den Babayiğit, George Axelrod'dan Yaz Bekarı (1954), John Patrick'ten Çayhane (1955) gibi oyunlarda oynadı. Daha sonra İstanbul Şehir Tiyatroları'nda (1958-59), Ankara Devlet Tiyatrosu'nda (1959-60) ve Aksaray'daki Bulvar Tiyatrosu'nda arkadaşlarıyla kurduğu kendi topluluğunda (1960-62) çalıştı.

FİLM SETLERİNE TESADÜFEN GEÇTİ

1963-67 arasında çeşitli topluluklarla turnelere çıktı; zaman zaman sahneden uzak kaldığı dönemler oldu. Yer aldığı özel tiyatrolarda Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya ve Şükran Güngör gibi oyuncularla görev aldı.

Tiyatro sahnelerinden "tesadüfen" film setlerine geçişi 40'lı yılların sonuna denk düşen Özkul, askerliğini yaptığı dönemde, "Vatan ve Namık Kemal" adlı filmde yönetmen asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekin'i ziyaret için Yeşilçam'a gittiği birgün ilk defa bir filmde figüran olarak rol aldı.

Üniformalı bir figüran arayışı içinde olan arkadaşının ricasını kırmayarak, biraz da komik bir anı olsun diye kamera karşısına geçti ve rol aldığı yüzlerce filmle, Türk sinemasına damgasını vuran önemli karakter oyuncuları arasına girmesini sağlayacak sinema serüveni böylece başlamış oldu.


ÖDÜLLERİ

1967-İlhan İskender Armağanı
1972-9. Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Karakter Oyuncu Ödülü
1991-Dümbüllü Ödülü
1997-Altın Kelebek Ödülleri Onur Ödülü
1999-Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü "Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü"
2004-37. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri Onur Ödülü
2006-Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali Onur Ödülü
2014-18. Afife Tiyatro Ödülleri, Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü
2015-T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü

Kültür/Sanat//Mağazin Haberleri

Yavuz Bingöl "Son 10 yıldır en fakir dönemimi yaşıyorum" diyerek intihar itirafında bulundu!
Deha'nın Sofi'si Onur Saylak ödül törenindeki konuşmasıyla gündemde!
Esas Oğlan TikTok'ta yasakladı!
Milyoner'de ilginç anlar! Yarışmacı Oktay Kaynarca'yı şoke etti: U'yu nerden çıkardın! Sosyal medyada gündem oldu