Erzurum Güncel- Sağlık Bakanı Recep Akdağ, TBMM'de gazetecilerin soruları yanıtladı. Akdağ'ın mesajları şöyle:8 HAFTA BİLİMSEL SINIR MI?: Bir rapor hazırlıyoruz. Şunu net olarak konuşalım. Kürtaj dediğiniz zaman bir canlının anne rahminden kazınıp alınmasını, organlarının vücudunun kesilmesini konuşuyoruz. Kürtaj, bir canlının anne karnında hayatının sonlandırılmasıdır. Böyle bir şeyde 10 hafta sınırı bile çok net, bilimsel bir sınır değil. Neden 8 değil de 10 hafta ya da bazı ülkelerde 12 hafta? AİLE PLANLAMASI DEĞİL: Bir köşe yazarı, kürtaj için 'aile planlaması yöntemi' diye yazmış. Bu kadar modern yöntem dururken, bir kadının hamile kalıp, sonra çocuğunu kürtajla aldırmasına yöntem falan diyemeyiz. Bu, aile planlaması yöntemi olamaz.EĞİTİMLİLERİN KÜRTAJI: Elimizdeki verilere ve Hacettepe ile yapılan çalışmalara göre kadının eğitimi ve gelir seviyesi artıkça isteğe bağlı kürtaj oranı da artıyor. Halbuki bu kadınların modern yöntemle korunma şansları çok daha yüksek. Enteresan biçimde bu gruplarda kürtaj oranı 15'lerin üzerinde. DOWN SENDROMLU DA CANLIDIR: Down sendromlu olsa da sonuçta bir canlıdır. Bilimsel gereklilik ve tıbbi sebepleri dışarıda tutuyorum. Tartışma bunun üzerinde dönmüyor zaten. Başbakanımızın bu konuda söylediklerinin tıbbi gereklilikler dışında düşünülmesi gerekir. İsteğe bağlı kürtaj ve sezaryenden bahsediyoruz. YÜZDE 45'LİK BİR ORAN: Sezaryen konusunda hamileleri çok iyi bilgilendirmemiz gerekir. Doğru bilgi vermeliyiz. Mesela 'Şehirli annelerin vücudu sezaryene uygundur' anlamına gelebilecek bazı yazılar görüyorum. Bilimel gerçeklikle uzaktan yakından alakası yok. Sezaryenin toplam doğum içindeki payının yüzde 10-15 bandında olması lazım. OECD ortalaması yüzde 25-26 civarında. Biz de sezaryen oranı yüzde 45. Ben, bunu kabul edilebilir bulmuyorum. ART ARDA SEZARYEN RİSKTİR: Kadın bir kere sezaryenle doğur du mu, bir dahaki doğumunu da sezaryenle yapmak zorunda kalıyor. Bu bir risk. Sezaryen nasıl bir iş? Kadının karnını yarıyor, rahmini kesiyor, bebeği oradan çıkarıyor sonra oraları tekrar dikiyorsunuz. Normal doğum yapabilecek bir kadına bunu yapmak zulüm değil midir, buna kimin ne hakkı olabilir? Kadının bilgi noksanlığından dolayı bu tarafa yönlendiriyorsak büyük haksızlık yapıyoruz.MODERN YÖNTEMLE KORUNUNBizim kadınlara 'Aman kürtaj yaptırmayın. Aile planlaması düşünceniz varsa modern yöntemlerle zamanında yapın' dememiz lazım. Basının bu hususta çok dikkatli olmanız lazım. Kadınının hakkını koruyacağız diye 'Bırakınız herkes kürtaj yaptırsın' kabilinden yorumlar yapmak bilime de, kadınımızın sağılığına da aykırı. Yok edilenin bir canlı olduğu düşüncesi gözden ırak tutularak yapılan yorumlardır.İŞTE KRİTERLER: Tecavüzde kürtaj olabilirBAŞBAKAN Erdoğan'ın 'Kürtaj cinayettir' çıkışıyla başlayan polemik, yasa hazırlığına dönüştü. AK Parti'nin önceki akşam yapılan MYK toplantısında kürtajın yasaklanması dahil pek çok görüş masaya yatırıldı. Öne çıkan görüş halen 10 haftalık hamileliğe kadar yapılan kürtajda üst sınırın 4 haftaya çekilmesi ve 'anne ve bebeğin sağlığını tehdit' kriterinin aranması oldu. Son karar ise, Sağlık Bakanlığı'nın uzmanlarla birlikte hazırlayacağı raporun, 2 hafta sonraki Bakanlar Kurulu'nda ele alınmasıyla verilecek. Yasanın, haziranda Meclis tatile girmeden çıkarılması öngörülüyor.MYK'da, 'tecavüz sonucu hamilelik' durumunda kürtaj sınırının ne olacağının da gündeme geldi. Bu durumun da zorunluluk arz ettiği tespiti yapıldı. Ancak tecavüz sonucu hamilelikte kürtaj sınırının ne olması gerektiği konusunda net bir görüş oluşmadı. Aynı şekilde spastik engelli olacağının anlaşılması durumunda kürtajın mümkün olup olmayacağının da tartışıldığı kaydedildi. Hakkı KURBAN