Erzurum Güncel-
BDP’li vekiller DTK’nın çağrısına uyarsa parlamento tarihinde ilk kez “tavır olarak Meclis’e gelmeme ve milletvekili andını içmeme” olayı yaşanacak. Anayasa ve TBMM İçtüzüğü’nde bu duruma ilişkin net bir hüküm olmadığı için yeni Meclis’i büyük bir kaos bekliyor...
Hatip Dicle kararından önce de, “Bir eksik bile olsa Meclis’e gitmeyeceğiz” açıklaması yapan bağımsızların tavsiye kararına uymaları sürpriz olmayacak. Bağımsızların TBMM’ye gelmeme kararı ise Türkiye’de pek çok ilkin yaşanmasına yol açacak. Geçmişte hastalık ya da yurtdışında bulunma gibi mazaretlerle milletvekillerinin rötarlı olarak yemin ettikleri dönemler yaşandığını ifade eden TBMM bürokratları, “Ancak bağımsız vekiller Meclis’e gelmezse ilk kez bir tavır olarak and içmeme olayı yaşanmış olacak” bilgisini verdi. Bu duruma ilişkin Anayasa ve TBMM İçtüzüğü’nde açık bir hüküm bulunmadığına işaret eden bürokratlar, “Anayasa’da sadece milletvekillerinin and içerek göreve başlayacakları hükmü yer alıyor. Tavır olarak Meclis’e gelmeme durumunda nasıl bir yaptırım uygulanabileceği konusuna açıklık getirmiyor. Burada yorum devreye giriyor” diyor.
Başkanlık divanı karar verecek
Yemin etmeyen ve TBMM’ye gelmeyen milletvekillerinin akıbeti ile bu tavrın siyasi sonuçları ise yeni seçilecek Meclis Başkanı ve TBMM Başkanlık Divanı’nın kararına bağlı olacak. Açık hüküm olmaması nedeniyle, süreç Divan’ın çizeceği yol haritası ve vereceği kararlar doğrultusunda işleyecek. TBMM bürokratları, yemin etmemeleri nedeniyle bağımsızların yasama, denetim faaliyetlerine katılmamaları, grup oluşturamayacakları için komisyonlara, divana üye verememelerinin, TBMM’nin genel çalışmalarını etkilemeyeceğini belirterek, bu nedenle Divan’ın ilk etapta “bekle gör” politikası izleyebileceğini ifade ediyor, bu çerçevede vekillere yemin etmeleri için “makul bir süre” tanınması formülü benimsenebilir diyor.
Vekilliklerinin düşürülmesi
Divanca kendilerine verilen süre içinde de bağımsızlar yemin etmezse, bu durumda TBMM Başkanlık Divanı içtihat niteliği taşıyacak bir karar vermek durumunda kalacak. Sözkonusu kararın yemin etmeyen vekiller için Anayasa’daki devamsızlık hükmünün işlemesini gündeme getirme, ya da bağımsızları boykot kararlarıyla baş başa bırakıp, haklarında herhangi bir işlem ya da tasarrufta bulunmama yönünde de olabileceğine işaret ediliyor. Başkanlık Divanı’nın, yemin etmemelerine karşın bağımsız vekiller için “devamsızlık yaptırımını” uygulanması kararı alması durumunda, 1 ay içinde bu vekillerin milletvekilliklerinin düşürülmesi gündeme gelebilecek. Anayasa’ya göre “Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam 5 birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine” Genel Kurul’da 276 milletvekilinin “kabul” oyu ile karar verilebiliyor.
3 ay içinde ara seçim...
Anayasa uyarınca ara seçime gidilebilmesi için TBMM üye tam sayasının 5’te birinin (28 milletvekili) boşalması ya da bir il veya seçim çevresinin TBMM’de üyesinin kalmaması gerekiyor. Eğer Başkanlık Divanı’nın kararı doğrultusunda devamsızlık yaptırımı uygulanarak bağımsızların milletvekilliklerinin düşürülmesi gündeme gelirse, bu durumda 35 sandalye boşalacağı için 3 ay içinde ara seçime gidilecek. Bu süreçte bağımsızların milletvekilliklerinden istifa etmeleri gündeme gelirse ise, bu konuda kararı yine TBMM Genel Kurul’u verecek. İstifaların Genel Kurul’da kabulü için 276 milletvekilinin “kabul” oyu aranacak. İstifa yoluyla 35 üyeliğin boşalması da ara seçim sonucunu gündeme getirecek.