Erzurum Güncel- Erzurumajans.com'dan Onur Sağsöz'ün o yazısı...
Bir kaç gazeteci bu sabah Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak’ın konuğu olduk.
10 yaşına giren ETÜ’nün yakın bir zamanda sürpriz projelerle kente ciddi bir katma değer sağlayacağı kesin. Ancak yazının konusu bu değil.
Hem merak ettiğim hem de özellikle sosyal medyada zaman zaman gündeme gelen bir kaç başlığı sordum Bülent hocaya.
İlk sorum nepotizm oldu.
Bülent hoca göreve başladıktan sonra hısım, akrabaya torpil geçmiş miydi?
Sadece benim değil bakın. Bunu benim üst yönetici arkadaşlarım içinde söylüyorum. Rektör yardımcım, genel sekreterim, dekanım hepsi için bu söz konusudur. Her hangi bir şekilde her hangi bir arkadaşımızın akrabası burada göreve başlamamıştır.”
Kayınbiraderiniz?
“Kayınbiraderim benden önceki dönemde göreve başlamıştı. 2012-2013 yılıydı göreve başlamıştı.”
“SINAVLARIMIZI İSİMLER KAPALI YAPIYORUZ”
Bülent hoca anlatıyor.
Zaten atama kriterlerimiz var. Özellikle akademik personelin atanmasında belirlediğimiz kriterler var. Buna göre yapıyoruz.
Hatta şunu da iddia ediyorum ki ben başka bir üniversitede uygulandığına şahit olmadım.
Biz sınavlarımızı isimler kapalı yapıyoruz. Bakın araştırma görevlisi sınavlarından tutun da öğretim görevlisi, uzman sınavlarına varıncaya kadar istisnasız bütün birimlerimizde isimleri kapalı yapıyoruz.
Tabi üniversitelerin şöyle bir yönü var. Zaman zaman bizi de arıyorlar diyorlar ki, ‘hocam filanca kadroya başvuru yapacağım ama acaba bu kadronun sahibi var mı?’ maalesef böyle bir realite var. Bunu inkar etmiyorum.
Doğru. Diyoruz ki, bu arkadaşlara evet üniversitelere kadrolara başvururken, üniversitenin kötü ününden dolayı böyle bir algı oluşmuş ama Erzurum Teknik Üniversitesi’nde hiç bir kadronun sahibi yoktur. Bunun altını çiziyorum. Hiç bir kadronun sahibi olmadı bundan sonra da olmayacak.
Çünkü adaletin olmadığı yerde ne eğitim olur ne araştırma olur. Adalet bize göre hak eden insanın hakkını vermektir. O yüzden biz başından beri şu kararı aldık dedik ki, arkadaşlar sınavlarda kağıtlar, isimler kapalı yapılacak. Jüri üyeleri kağıtları okuduktan sonra isimler açılacak, notlar girilecek.
Bakın biz zaman zaman diğer üniversitelerden de jüri üyesi görevlendiriyoruz. Bir fakülteye eleman alacaksak dekana, ‘acaba Rektör hocamızın bir tercihi var mı?’ diye soruyorlar. Dekan hocamızda diyor ki, ‘içiniz rahat olsun siz sınavınızı adil bir şekilde yapın, bu zamana kadar ne Rektör hocamızın ne de her hangi bir yöneticimizin, kesinlikle işaret ettiği kişi olmamıştır.’
Bizim eleman alımındaki temel kıstasımız budur.”
“SİYASİLER ARIYOR ONLARA DA SÖYLÜYORUM”
Bülent hoca konuşurken, araya girip ‘torpil talepleri alıyor musunuz?’ diye soracaktım ki, cevabı kendisi verdi.
Vallahi diyorum, kusura bakmayın ben şu ana kadar en yakınımdan en uzağıma varıncaya kadar kimseye karşı bir inisiyatif kullanmadım. Bundan sonra da kullanmayacağım. Sınavına girer başarılı olursa kazanır bölümüne başlar. Başarılı olamazsa kusura bakmayın diye söylüyorum. Tabi haliyle söz dinlemeyen, asi çocuk muamelesi görüyoruz ama bizim vicdanımız rahat.”
İddia odur ki, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın oğlu Onur Çomaklı’yı de siz göreve başlatmışsınız?
Bu hocamız yüksek lisans ve doktorasını Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi adına Atatürk Üniversitesi’nde yapmış. Mecburi hizmet yapması gerekmiyor mu?
ETÜ’de doçentlik sonrası SCI (Bilim Alıntı Endeksi) yayını olmadığı halde profesör unvanı alan akademisyen var mı?
FETÖ bağlantısı olan akademisyenlerin geri dönmesi noktasında sizin politikanız nedir?
Şu an da 3 kişi var. Atatürk Üniversitesi’nden ilişiği kesilip sonra ilgili komisyon kararıyla göreve iade edilen arkadaşlar. Biliyorsunuz bu durumda olanlar KHK ile aynı üniversitede başlayamıyorlar, başka üniversite de göreve başlıyorlar.
“YÖK, BİZE SORMUYOR Kİ...”
Evet, sohbet buydu.
Bana şimdilik misafirperverliği ve sohbeti için Prof. Dr. Bülent Çakmak’a teşekkür etmek düşer.
Her daim “söz dinlemeyen asi çocuk” olması dileğiyle.