Erzurum Güncel- Erzurum basınını kirlettikçe kirleten, ama ne yazık ki başköşelerde yer bulan tehditçi ve tetikçilere yönelik yapılan operasyon kamuoyundan büyük destek gördü. Aralarında Merkezi Ankara'da bulunan Yerel Bölgesel Gazeteler Birliği Başkanı S. Ş’in de bulunduğu A.K., E.Y., R.D., Y.A., K.K., ve D.K. yönelik operasyon basından da büyük destek gördü.Güncel Medya Koordinatörü Recep Kapucu, tepkisini böyle verdi… Erzurum’u bu pisliklerden temizleyelim!Yerel medya, ne ilimizde, ne de ülkemizde hak ettiği değeri bulmadı bugüne kadar. Yıllarca denetimden yoksun, başına buyruk, kimi üç kuruşluk resmi ilan için, kimi besleme basın niyetine, tehdit ve silah gibi kullanılarak başına buyruk korku imparatorluğu kurdu. Sektör içindeki pislikler, beslemeler, tehditçiler, kalemşörler ayıklanıyor birer birer.Dünyada el üstünde tutulan, gücü ulusal medyadan daha etkin olarak kabul edilen yerel medyadan bazılarının ilimizde kimlerin elinde olduğunu, nasıl kullanıldığını biliyoruz.Hep örnekleriyle anlattık, çok kereler ama nafile. Kimseyi ikna edemedik veya inandıramadık. Sanki birilerine inat yazı kaleme alıyormuşuz gibi algılandı sürekli. Bu kentte herkesin "aman bana bulaşmasın" korkusuyla, ya da "günü geldiğinde nasıl olsa kullanırım" düşüncesiyle beslediği o tetikçi medya gücünü elinde bulunduranların neler yapabileceği zaman içerisinde gördük.Bu kentte tetikçi, besleme ve çıkar uğruna gazetesini silah gibi kullanan kim olursa olsun, gerçeği görmezden gelen, sevdiğinin suçlarını örtüp, sevmediğini karalama kampanyası başlatan hangi gazete veya gazeteci olursa olsun korkmadan her şeyi yüzüne haykıralım. İster okur, ister siyasetçi, isterse bürokrat veya medya mensubu olarak, sırtımızı dönüp, kapımızı kilitleyelim.Unutmayalım ki, besleme tetikçi gazetecinin teröristten farkı yoktur. Bir gün yemini senden daha çok veren çıkarsa, silahını sana çevirir. O yüzden toplumu sömüren ve gücü silah gibi kullananlar kadar cesur olmalıyız. Yoksa yerel medya tetikçi olur.Evet, dün Erzurum’da tetikçi medyaya yönelik operasyon yapıldı. Bunlar, bu şehirde namuslu iş adamlar gibi bize de saldırdılar. Ama biz korkmadık, bunları adaletin önüne çıkardık. Buradan, canı yanan herkese sesleniyorum. Namussuzlar kadar, sizde cesur olun. Tehdit ve şantaja maruz kalmışsanız, Cumhuriyet Savcıları sizi bekliyor…“Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur” Büyük devlet adamımız İsmet İnönü'nün bu sözünün her devirde geçerli olduğuna inanıyorum.Palandöken Gazetesi Başyazısında tepkisini ortaya koydu…O pisliklerden arınıyoruzGazeteciler değil midir? Doğruyu yazınca insanların işine gelmez...Gazeteciler değil midir?Doğruyu yazınca öldürülür...Gazeteciler değil midir?Sadece fikirleri yüzünden hapis yatarlar.Ancak; Anadolu’nun en köklü basın geleneğine sahip Erzurum’da son yıllarda öyle gazeteciler türedi, türettirildi ki…Ne mesleki denetim, ne de resmi denetime tabi olmayan…Başına buyruk… Bir grup serseri mayın…Kimi üç kuruşluk resmi ilan için, kimi beş kuruşluk çıkarı adına ‘bu onurlu mesleği’ kullanarak, kalemlerini ve bedenlerini, hatta ruhlarını silaha dönüştürüp korku imparatorluğu kurdu. Onuruyla mesleğini yapanları, çıkarlarına ters düşenleri, kendi halinde işadamını, idealleri peşinde koşan siyasetçileri, bürokratları veya beslemesi oldukları birilerine çıkar sağlamak için uyduruk kalemlerini kullandı, kullandırttı…Ama gün geldi, bumerang ters döndü…. İşte kıyamet koptu… O beslemeler ağalarına yöneldi. Büyütüp, gizleyip, koruyup, saygı gösterip baş tacı ettikleri tetikçileri, şimdi kendilerini vuruyor. Bu suskun kentin çığlığı olan bir avuç gerçek gazeteci ise defalarca bu tür pislikleri gündeme getirdi. Yazdı… Ancak, kimseyi ikna edemedi veya inandıramadı... Maalesef, makam kapmak, egolarını tatmin etmek ve protokolde yer bulmak yarışına girişen sözde gazetecilik meslek örgütleri ise hep sustu… Kimisi de, "günü geldiğinde nasıl olsa kullanırım" düşüncesiyle beslediği o tetikçi medyanın gücünü elinde bulundurma sevdasına kapıldı.Çiban, büyüdü, büyütüldü, irin artık koca gövdeyi sardı…Nihayet… At izinin it izine karıştığı bu ortama önceki gün neşter vuruldu… Erzurum bir safrasını daha atıyor, bu onurlu meslek içindeki pislikleri ayıklıyor…Biz; bu operasyonda, her zaman olduğu gibi; hakkın, hukukun, doğrunun yanındayız.Kim olursa olsun, bu çakalların aramızda yeri olmadığına inanıyoruz…Mehmet Şener ise köşesinde yazdı…Not:Bugün sözde gazetecilere yönelik yapılan operasyonu yazacaktım. Fakat Erzurum Barosu bunun önüne geçti. Zira sözde gazeteciler gecikmiş bir operasyona muhatap olmakla aslında hakettikleri bir muameleyi görmüş oldular. Böyle bi şey nasıl olur. Adamlar gazeteci kimliği altında bu şehirde türlü rezilliğe imza atmışlar ve bu mesleği ayaklar altına almışlar. Bu adamlar elbette ki gazeteci değildiler ve elbetti ki basın adına faaliyet göstermiyorlardı.Bu, bize göre birkaç yıl gecikmiş bir operasyondu.Temizlik iyidir.Dostlar soruyor:16 gazeteci gözaltında, kimler bu gazeteciler?Cevap veriyoruz:Hayır!Hiçbir gazeteci gözaltında değil. Onlar bu şehirde gazeteci adı altında bu şehrin yöneticilerinden iltifat gören ama aslında gazeteci olmayan şantajcı, tehditçi, üçkağıtçı adamlardır.Şayet dün bu şehirde fikrinden ötürü gazeteciler gözaltına alınmış olsaydı, Allah adına yeminle söylüyorum ki, kendimi adliye önünde yakardım.Ama gözaltına alınan o adamların hiç biri ömürlerinde ne haber, ne yazı ne de röportaj yapmış adamlar değil.O sebeple adliye önüne bile gitmeye gerek görmedim.Baktım ki içlerinde tek bir gazeteci bile yok.Yani bizim için bu mesele, vaka-i adiyedendir.Ama şu soruyu sormadan geçersem ben de mesleğe ihanet etmiş olurum:İyi de… Bu alçaklara yıllar yılı prim veren ve onları sofralarının baş köşelerinden ayırmayan ve o sahtekarlara iltifatlar yağdıran adamların hiç mi suçu yok?Bugün eğrinin doğrudan ayrıldığı gündür, eyvallah…Fakat dün o eğrileri baş üstünde taşıyanlar da hesap vermeli.Hakiki gazeteciler adliye koridorlarında sürünürken, bu şehrin kimi yöneticileri o eğrilerle bir düz bulmaya çalışıyordu.Halep oradaysa arşın burada…Daha neler göreceğiz, neler…