Erzurum Güncel- Türkiye'nin çeşitli illerinde bir süredir eylemler düzenleyen terör örgütü DHKP-C'ye yönelik Emniyet Genel Müdürlüğü Terör Daire Başkanlığı'nın koordinesinde başlatılan çalışma sonrasında İstanbul ve Ankara'nın da aralarında bulunduğu illerde eş zamanlı baskınlar yapıldı. İzmir'de de 17 kişi gözaltına alındı. Üst düzey kamu görevlileri ile polis ve askerlere yönelik suikast hazırlığında oldukları öne sürülen 17 zanlı, sevkedildikleri adliyede tutuklandı.ŞİFRE ŞAŞIRTTIBu arada operasyon sırasında arama yapılan bir dernekte duvara asılı yağlı boya portrenin bulunduğu tablonun arkasına gizlenmiş flaş bellek ele geçirildi. İstihbarat ve terör ekiplerinin çabalarıyla, flaş bellekteki dosyanın çözülen şifresinin 'Yunanistan' çıkması şaşkınlık yarattı. Terör uzmanlarınca incelemeye alınan şifreli dosyanın içeriğinde ise, örgüte yönelik aile ilişkilerinden, eleman kazanımına, gözaltında izlenecek taktiklerden mektuplara kadar çok önemli bilgilere ulaşıldı.EN ÖNEMLİ ENGEL ANNE VE BABALARÖrgüt üyelerinin, gençlerin mücadelelerine katılımında en önemli engel olarak aileleri görüldüğü anlaşıldı. En ilerici ailelerin bile çocuklarına "İleri gitme, öne çıkma" telkinlerinde bulunmaktan geri kalmadıklarına, çoğu anne ve babanın ise, en etkin devlet kurumu gibi baskıcı şekilde çalıştığına yer verildi. Yazıda ailelere yönelik olarak, "Henüz ailesinden yeni yeni bağımsız tavır almaya başlamış liseli gençlik başta olmak üzere, bütün gençlik kesimleri ailelerin bu tutumundan fazlasıyla etkileniyorlar. Bu nedenle gençliğin ailelere karşı nasıl bir tutum takınacağı konusunda eğitimi önem taşıyor. Bu konu bütün gençlik kesimlerinde ciddi bir sorun olarak ele alınmalıdır. Başta devrimci gençlik olmak üzere, demokrat gençler ve ulaşabildiğimiz bütün gençler ailelere karşı bu doğrultuda motive edilmeli ve yönlendirilmelidir. Düzen ile bağlarını kullanmasının önüne geçebilir ve aile bağlarını devrimin gücü haline böyle getirebiliriz" ifadeleri yer aldı.İMAM HATİPLER İÇİN ÖZEL BİRİM KURULACAKTerör örgütü elemanlarından özellikle cezaevinde kalanlarla yapılan mektuplaşmanın örneklerinin yer aldığı dosyada, en dikkat çeken konulardan biri ise, Türkiye'deki tüm lise türlerine yönelik değerlendirmeler ve çalışma yöntemleri oldu. Liselerle büyük bir devrimci potansiyelin beklediğine yer verilen dosyada, 2004 yılı rakamlarına göre, toplam 3 milyon 325 bin öğrencinin liselerde eğitim gördüğü, bunların önemli bir bölümünün ise, orta tabakadaki ailelerde yetişen kişiler olduğu yer aldı. En yaygın durumdaki liselerin, mahalli örgütlenmeler açısından önemli bir mevzi olduğu, eğitim sisteminde yaşanan genel sorunlarından dolayı düzenle çelişkilerinin bulunduğuna yer verildi. Liselerin değerlendirilmeleri içerisinde en dikkat çeken ise, imam hatip liseleri oldu. Bu liseler için, "Özellikle 12 Eylül yönetimi, yoksul halkın devrimcilere yönelmesini engellemek, onları dini gericiliğin ve tarikatların denetimi altına almak için bu okullar aşırı ölçüde yaygınlaştırılmış ve adeta tarikatların at oynattığı okullar durumuna getirilmiştir. Yoksul halk çocuklarını buralara yöneltmek için çoğunluğu yatılı okul haline getirilmiştir. Bugün iktidardaki AKP de dahil din istismarcısı gerici örgütlenmelerin kadrolarının ağırlıklı kesimi bu liselerde eğitim görmüş kesimden gelmektedir. Bizim gençlerimizdir. Gericiliğe teslim edilmesi düşünülemez. Buraları ne pahasına olursa olsun gericiliğin arka bahçesi olmaktan çıkarmak gerekir. Uygun program ve politikalarla yaklaşıldığında bunu başarmak mümkündür. Geçmişin derslerini de değerlendirerek, buralara daha iradi bir programla yaklaşıldığında sonuç almak zor olmayacaktır. Bunun için Liseli Dev-Genç örgütlenmesinde buralarla ilgilenen özel bir birim kurmakta yarar vardır" denildi.