Erzurum Güncel- Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: Toplumsal bağışıklık için insanların yarısından fazlasının antikor geliştirmesi gerekir. Bu durumda virüsün artık pandemi yapmayacak hâle gelmesi için İstanbul’un yedi, Türkiye’nin son üç aydır yaşadığımız büyüklükte 25 dalga yaşaması lazım.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Üniversitesi, Covid-19 virüsüne karşı toplumda ne kadar antikor geliştiğini gösteren bir çalışma yayımladı. Bu çalışmanın sonucunda koronavirüs antikor pozitif oranın beklenenden 10 kat daha düşük olduğu ortaya çıktı. Koronavirüse karşı toplumsal bağışıklık oranının çok zayıf olduğunu söyleyen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “Bu virüsü griple karıştırmayın. Toplumsal bağışıklık için toplumun yüzde 50’sinden fazlasının bir şekilde bu virüsle tanışmış olması gerekir. Oysa şu andaki bağışıklığımız yaklaşık yüzde 2 civarında. Virüsün artık pandemi yapmayacak hâle gelmesi için İstanbul’un yedi, Türkiye’nin son üç aydır yaşadığımız büyüklükte 25 dalga yaşaması lazım. Koronavirüse karşı toplumsal bağışıklık şu anda hayal. Aşağı yukarı son 21. yüzyılın başından beri görülen hiçbir salgın toplumsal bağışıklık kazanılarak bitmemiş. Risk almayın” dedi.
HASTALIĞI ATLATAN KİŞİYİ DIŞLAMAYIN
Toplumdaki kişilerin Covid-19 geçirmiş kişilerden uzak durmaya çalıştıklarına dikkat çeken Prof. Dr. Ceyhan “Belirtisiz geçirenlerin yüzde 90’ında sekiz günde bulaştırıcılık bitiyor. Geriye kalan yüzde 10’unda da 13 güne kadar uzayabiliyor. Akciğer tutulumu, solunum sıkıntısı gelişmişse bu bazen biraz daha uzayabiliyor ama en çok 28 gün gösterilmiş. İki testi negatif çıkmış kişilerde bir aydan sonra hastalık bulaştırma riski yok” diye konuştu.
VİRÜS MUTASYONA UĞRARSA SALGIN BİTER
Koronvirüste toplumsal bağışıklanma ihtimalinin diğer grip virüslerinden farklı olarak çok daha zayıf olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “Virüsten korkmayacak hâle gelmek için yüzde yüz etkili bir aşı geliştirip bunu toplumun tamamına yapmak gerekir. Şu anda bunun olabilme ihtimalini yüzde 5 olarak görüyorum. Bu yüzden salgının bitmesi için tek çare virüsün olumlu yönde mutasyon geçirmesi” dedi.
BİR KİŞİ 600 KİŞİYE BULAŞTIRABİLİYOR
Koronavirüste bir kişinin iki üç kişiye virüs bulaştırdığının düşünüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Ceyhan “Ancak her pozitif kişi üç kişiye bulaştırmıyor. Bazısı hiç virüs yaymıyor. Virüs taşıyanların yüzde 5-20’si de, toplumun yüzde 80’ine bulaştırıyor. Biz bunlara süper bulaştırıcı diyoruz. Bir süper bulaştırıcı ortama girerse, ortamdaki herkesi hasta edebilir. Büyük oranda hastalığı belirtisiz geçiren bu kişiler aramızdaki tehlike!” dedi. Bu kişilerin niçin bu kadar yüksek oranda virüs yaydıklarının bilinmediğine dikkat çeken “Süper bulaştırıcı hasta da olabilir, belirtisiz de. Mesela Güney Kore’de bir kişi 300 kişiye bulaştırdı. Çin de meşhur bir numaralı vaka, 600 kişiye bulaştırdı. Bu kişilerin özelliklerine bakıldıklarında taşıdıkları virüs miktarı, virüsü uzağa atabilme kabiliyetleri bakımından farklı bir durum bulunamamış. Ama böyle bir özellik var” dedi.
BELİRTİSİZ GEÇİRENLER HASTALARIN 10 KATI
Grip virüsü enfeksiyonlarında da olduğu gibi koronavirüste pozitif olduğu belirlenen her bir kişiye karşılık, 10 kişinin hastalığı belirtisiz geçirdiği ve sağlık kurumlarına başvurmadığına işaret eden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “Biz bir Covid-19 pozitif tespit ettiysek toplumda bunun 10 katı kişinin bu hastalığı geçirdiğini hesaplıyoruz. Ve bu kişiler hastalığı belirtisiz de olsa geçirirken virüs yaymaya devam ediyor. Nitekim, yapılan antikor çalışmaları koronavirüste de bunun geçerli olduğunu gösterdi. New York’ta nüfusun yüzde 2,8’i PCR testi ile pozitif bulunmuştu. Antikor testleri ile yüzde 22 kişinin pozitifleştiği görüldü” diye anlattı.