Erzurum Güncel- ERZURUM'da, ablasının 24 yaşındaki kızına tecavüz edip, doğan çocuğun DNA raporu ile babası olduğu tespit edilen eski imam Abdulkadir İ.'ye (42) verilen 23 yıl 8 ay hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Abdulkadir İ.'nin tecavüz sonrası "Kimse sana inanmaz, ben imam olduğum için herkes bana inanacaktır" diyerek genç kızı tehdit ettiği, mağdurenin yaklaşık 1 yıl sonra şikayetçi olmasında bunun etkisinin olabileceği belirtildi. Kararda, sanığın meslekte kötü intiba bırakması, daha önce müezzinin eşine tacizde bulunması nedeniyle de iyi hal indirimi uygulanmadığı ifade edildi.
Muş'un Malazgirt ilçesinde görevli evli ve 2 çocuk babası imam Abdulkadir İ., Erzurum'da yeğenine tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alınıp, 11 Ağustos 2017'de tutuklanarak cezaevine konuldu. Hakkındaki şikayeti öğrendikten sonra görevinden istifa eden Abdulkadir İ. hakkında, Oltu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Dayısı Abdulkadir İ.'nin kendisine 2016 yılında tecavüz ettiğini belirten kimliği açıklanmayan genç kız, tehditler nedeniyle bunu kimseye anlatamadığını söyledi. 9 Mayıs 2017'de başka bir şehirde özel bir hastanede doğum yaptığını anlatan genç kız, "Dayım ile anneannemin yaşadığı köye gittik. Akşam saatlerinde evde yalnızken, dayım geldi. Televizyon izlerken battaniyeyi yüzüme kapatarak tecavüz etti. 'Bu yaşadıklarını kimseye anlatmayacaksın. Anlatırsan seni öldürürüm, yaşatmam. Zaten kimse sana inanmaz, ben imam olduğum için herkes bana inanacaktır. En sonunda sen suçlu çıkarsın' deyip çıktı. O an korktuğum için kimseye bir şey diyemedim. Dayanamayıp yaşadıklarımı anneme ve ablama anlattım. Hastaneye gittik ve 6 aylık hamile olduğumu öğrendim. Yasal süreyi geçirdiğimiz için kürtaj olamadım. Mayıs ayında doğum yaptım ve bebeği Sevgi Evleri Çocuk Yurdu'na bıraktım. Öz dayımdan şikayetçiyim ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
'UYURKEN RIZAM DIŞI İLİŞKİYE GİRMİŞ'
Yuvaya verilen erkek bebek ile Abdulkadir İ.'nin DNA örnekleri Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi Başkanlığın'da incelendi. Yapılan incelemede bebeğin yüzde 99.99 Abdulkadir İ.'den olduğu rapor edildi. Suçlamaları kabul etmeyen Abdulkadir İ., ilk sorgusunda, "Kendisi ile gönül ilişkimiz vardı. Anneme ait köye tek başıma gittim. Eşim yanımda değildi. Akşam saatlerinde uyumak için odalardan birine gittim. Uyurken kendisi odama girmiş. Ben farkında olmadan rızam dışında cinsel ilişkiye girmiş. Uykulu olduğum için olayın nasıl gerçekleştiğini hatırlamıyorum. Kendisi kaldığım odaya gelerek rızam dışında benimle cinsel ilişkiye girmiştir. Asıl ben ondan şikayetçiyim" diye konuştu.
'TAHRİK ETTİĞİ İÇİN O DA SUÇLU'
Abdulkadir İ. mahkemede bu kez kendini, "Ben ne kadar suçluysam, o da beni tahrik ettiği için en az benim kadar suçlu. Suçsuzum, beraatimi talep ediyorum" diye savundu.
Mahkeme heyeti, 22 Mart 2018'de görülen karar duruşmasında Abdulkadir İ.'yi 'zincirleme şekilde tehdit' suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanığı 'nitelikli cinsel saldırı' suçundan ise önce 15 yıla hapis cezasına mahkum etti. Abdulkadir İ.'nin eylemi yeğenine karşı yapması nedeniyle cezayı yarı oranda arttırarak 22,5 yıla çıkardı. Abdulkadir İ.'nin hükümle birlikte tutukluluk halinin devamına karar verildi.
'GENÇ KIZ NAMUSUNU ORTAYA ATARAK İFTİRA ATMAZ'
Mahkeme, hazırladığı gerekçeli kararında, genç bir kızın öz dayısına niteliği itibariyle vahamet arz eden bir suçu işlediğinden bahisle suç isnat etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğuna vurgu yaptı. Yine bir genç kızın namusunu ortaya atacak şekilde iftira atmasının da beklenemeyeceğine değinilen kararda, sanığın savunmalarının suçtan ve ceza almaktan kurtulmaya yönelik, zaman içerisinde kurgulanmış beyanlardan ibaret olması nedeniyle savunmalarına heyetçe itibar edilmediğine işaret edildi.
'İMAMLAR GÜVENİLİR'
Gerekçeli kararda, mağdurenin olaydan yaklaşık 1 yıl sonra şikayetçi olmasında bile sanığın tehdidinin içeriğinin etkisinin olmuş olabileceğine değinildi. Kararda, "Sanığın, imam olduğuna vurgu yaparak ve 'kimse sana inanmaz' diyerek mağdurenin tehdit etmesinin inançlı bir insanın üzerinde bırakmış olduğu tereddüt ile toplumun gözünde imamların güvenilir, kuvvetli iman sahibi kişiler olduğu düşünüldüğünde, katılanın sanığı tehditlerinden bunaldığı anda şikayet etmesinin de hayatın olağan akışına uygun olduğu" denildi.
'SANIK MESLEKTE KÖTÜ İNTİBA BIRAKTI İYİ HAL YOK'
Mağdurenin öz dayısından bebek dünyaya getirmesinin kendisi üzerinde bıraktığı elem, acı ve psikolojik sıkıntıların yoğunluğu da dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşarak ceza verildiğine dikkat çekilen kararda, sanığın daha önce görev yaptığı Tunceli Pülümür'de müezzin eşine cinsel taciz suçundan yargılandığı hatırlatıldı. Mahkeme, iyi hal indirimi uygulanmamasını, "Din işleri ile iştigal eden bir kişi olan sanığın ardında bıraktığı kötü intiba, cezaların caydırıcılık özellikleri, takdiri indirim başlıklı hükmün zorunlu bir atıfet maddesi olmayışı dikkate alınarak TCK 62'nci maddenin uygulanmasına takdiren yer olmadığına oy birliği ile hüküm kurulmuştur" diye açıkladı.