Erzurum Güncel- 2 Temmuz 2022 tarihinde Er-Vak olarak Tekman’da düzenleyeceğimiz Sultan Sekisi Toplantılarının 27. ‘siyle ilgili görüşmeler yapmak, fikir alışverişinde bulunmak üzere Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Şerafettin Çakal ve Kimya Yüksek Mühendisi Mehmet Karadişoğulları ile birlikte Tekman’a gittik.
Pasinler yoluna çıkıp, Nene Hatun köyü yanından Tekman’a doğru yol alırken manzaranın büyüsüne kendimizi kaptırınca, 2885 m. bir rakımda bulutların arasında sanki uçak yolculuğu yapıyormuş hissine kapıldık.
Tekman’ın dağları, Yüce Yaratıcının cömertçe ikram ettiği rengârenk çiçeklerle bezenmişti. Yeşil örtüsüne bürünmüş dağların yamaçlarındaki koyun sürüleri ve göçerlerin çadırları manzaraya farklı bir güzellik katıyordu.
Dağların sırtından yılan gibi kıvrılıp akan sular ve güneşin hâlâ eritemediği kar yığınları inanılmaz güzellikler sunuyordu. Dağların yücelerinden aşan 65 km.’lik asfalt yolda giderken bir yandan “Allah, Devlete zevâl vermesin!” dedik, bir yandan da Devletimizin götürdüğü hizmetlerle gururlandık.
Bir saatlik zevkli bir yolculuktan sonra Tekman’a vardık. Girişteki modern yapılaşmalar ve ilçenin genel görünümü ön yargıların haksızlığını gösterir nitelikteydi. Yol üstünde gördüğümüz köylerdeki çatılı evlerin çokluğu, bakımlı halleri ve ilçe merkezinin görüntüsü gerçekten çoğu ilçenin ilerisindeydi.
İlk önce Kaymakamlık binasına gidip randevu saatinde makamda hazır olduk. Bina belli ki, çok eskiden yapılmış ve her yönüyle yenilenmeyi bekliyordu. Trabzonlu olan genç kaymakam Sn. Burak Çimşir bizi büyük bir muhabbetle karşıladı. Ülkemizin değişik yerlerinde Kaymakamlık ve Vali muavinliği yapmış olan Kaymakam Bey’den, ilçe hakkında bilgi alıp ve birlikte neler yapabiliriz diye konuşurken Belediye Başkanı Sn. Mustafa Ergin de makama gelip sohbete katıldı.
Kaymakamlıktan ayrıldıktan sonra Belediye Başkanı Sn. Mustafa Ergin ile birlikte ilçede kısa bir gezi yaptık. Ticaretten gelmiş olan başkan; vizyonu, çalışkanlığı ve hoşgörüsü ile Tekman’da sayılan ve sevilen bir şahsiyet olarak kendini gösteriyordu.
İçinde Yarı Olimpik Yüzme Havuzu, hamamı, saunası ve Spor Salonu olan kompleksi gezince hayranlığımızı gizleyemedik. Panel yapacağımız Kültür Merkezi’ndeki Konferans Salonu ise bir ilçede olabileceklerin belki de en mükemmellerinden biriydi. Cadde ve sokakların temizliği dikkat çekiciydi. Aras nehri kenarındaki Millet Bahçesi ile çadır şeklindeki Sosyal Tesis, Modern Belediyeciliğin en güzel örneklerinden biriydi. Yeni yapılmış olan Kesimhane ise ilçenin ihtiyacını rahatlıkla karşılayacak şekilde hizmete sunulmuştu.
Öğle yemeğini Kaymakam Burak Cimşir, Cumhuriyet Savcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürü Suat Sefil ve öğretmenlerle birlikte yedikten sonra Cumhuriyet Ortaokulu’nun tertip etmiş olduğu programa katıldık.
400 civarında öğrencisi olan, 20 öğretmenin görev yaptığı okulun kapısında bizi karşılayan okul müdürü Ahmet Değirmencioğlu ile öğretmenlerin gözlerindeki ışıltı ve samimiyet çocuklarımızın Cumhuriyet öğretmenlerine teslim edildiğini anlatıyordu.
Okul bahçesi, öğrencilerin cıvıl cıvıl sesleriyle şenlenmişti. Salondan içeri girip yerimizi aldığımızda böylesine harika bir program izleyeceğimizi hiç tahmin dahi etmemiştik. Sahne, 70 yılların şarkıları ile süslenmişti. Sahnedeki platformda çocuklar yerlerini aldıktan sonra saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın hep birlikte okunmasıyla program başladı.
Müzik öğretmeni Rümeysa Koç’un yönettiği konserdeki şarkıların, bizim yaş grubuna hitap ediyor olması şahsım adıma harika bir sürpriz oldu. Çocukların sahnedeki performansları değme sanatçılara taş çıkartacak cinstendi. Cumhuriyet Ortaokulu öğrencilerinin eğitim -öğretim yılını 70’li yılların şarkılarıyla uğurlamaları harikaydı.
Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, uzun yıllardan beri böyle samimi ve heyecanlı bir okul konseri izlememiştim. Programı izlerken, çuvallarla paralar dökülen özel eğitim kurumlarıyla bir kıyaslama yapma imkânı bulduğumu da itiraf etmeliyim.
Öğretmenlerin öğrencileri sahiplenmeleri, tüm samimiyetleriyle ve büyük bir heyecanla görevlerini yapmaları, geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın emin ellerde olduğunun göstergesiydi.
Bu ziyaretimizde, baharın gelmesiyle birlikte coğrafyası da canlanmış olan Tekman’da, yakın zamanda hayatın her alanında yeni umutların yeşereceğine, ilçenin tüm potansiyellerinin değerlendirileceğine, ulaşımın Palandöken Tüneli ile daha bir kolaylaşacağına yürekten inandığımızı belirtmek isterim.
Yol arkadaşlarımla birlikte Tekman’dan güzel duygularla ayrıldıktan sonra yaptığımız yolculuk esnasında Alevi’si, Sünni’si, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı ve Çerkez’i ile yüzlerce yıldır birlikte yaşadığımız bu toprakları yeşertmenin tek yolunun, gönül köprülerini sağlam kurmak ve ön yargıları kırmak olduğuna olan inancımızı bir kez daha dile getirdik.