Telefon kayıtları neden 1.5 yıl sonra

Erzurum Güncel- 7 aydır tutuklu olan gazeteci Nedim Şener, 1.5 yıldır dinlenen telefonlarının, kendisinin de gözaltına alındığı Odatv’ye yapılan baskından hemen önce deşifre edildiğini belirterek “Yoksa Odatv operasyonu için son hazırlıkları yapanlar oradaki bilgisayarlarda neler çıkacağını biliyor muydu?” diye sorduEski polis müdürü Hanefi Avcı ve gazeteci arkadaşı Ahmet Şık’ın yazdığı kitaplara yardımcı olduğu iddiasıyla 7 aydır tutuklu bulunan gazeteci Nedim Şener, gazetecilere gönderdiği mektupta, hakkında açılan davanın ek klasörlerinde yer alan bilgilere ilişkin önemli iddiaları gündeme getirdi. Dinlemelerin Hrant Dink cinayetine ilişkin kitabının çıkmasından 4 ay sonra, sahte isimle gönderilen bir e-postayla başladığına dikkat çeken Şener, Konuşmalarının “sokağa dökülmesinden” dolayı hiçbir rahatsızlık hissetmediğini ifade sadece kendisiyle konuşanlar adına özgün olduğunu söyledi. 1.5 yıl sonra deşifre edilmişTelefonlarının 6 Mayıs 2009 tarihli bir ihbar ile 22 Mayıs 2009’dan itibaren dinlenmeye başladığını ve 2009 yılı sonuna kadar kaydedilen telefon dinlenmelerinden yalnızca BBC’de belgesel çeken Julia Rook ile yaptığı görüşmenin deşifre edilerek yazıya döküldüğünü anlatan Şener şöyle devam etti:“2009’da yaptığım telefon konuşmalarından yalnızca 15 tanesi 2010 Ocak’ında deşifre edilerek kağıda dökülmüş. 2009’a ait 250 telefon görüşmesi ise 2011, yani bu yılın Ocak ayında deşifre edilmiş. Bunu her görüşme dökümünün altındaki tarih ve saat olarak imza altına alınmasından anlayabiliyoruz. Geliyorum şimdi o soruya; ‘Madem benim (tabii Ahmet Şık’ın) tutuklanmanın 14 Şubat 2011 günü Odatv’ye yapılan baskında bilgisayarda bulunan, ‘Hanefi’, ‘Nedim’, ‘Sabri Uzan’ isimli word notlar sonucunda gerçekleşti, polis neden Ocak ayında bana ait 2009 yılı telefon görüşmelerini hem de sabahlara kadar varan çalışmayla deşifre etti? Sabahlara kadar diyorum çünkü kağıda döken polisler tarih yanında saatini de yazmışlar. ‘Yoksa Odatv operasyonu için son hazırlıkları yapanlar oradaki bilgisayarlarda neler çıkacağını biliyor muydu?’ gibi bir soru aklıma geliyor. Belki de yersiz bir soruÖ 2009 yılında kayıt altına alınan telefon görüşmelerimin 2011 Ocak ayında tam da Odatv baskınından önce kağıda dökülmesinin başka bir cevabı varsa elbette dinlemeye hazırım.”“Haber yapmadım”Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP Grup Başkan vekili olduğu dönemde yaptığı konuşmanın dosyaya konulduğunu belirten Şener, “Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği Eyüp’te yaşanan olayla ilgili haber yapılmamıştır. Kemal Bey mağdurların iletişim bilgilerini gönderdiğini söyleyip, erkek ve kadın muhabir gönderme önerisi yaptığında benim, ‘hallederim’ dediğim şey mağdurlarla görüşme konusudur. O görüşme de yapılmadı ve öyle bir haber yazılmadı. Bu konuda ahlak dersi vermeye kalkanlar önce yüzleri varsa aynaya baksınlar” dedi.Telefon konuşmalarında, “üstad, şef, abi, kardeş” gibi kelimeleri kullanmasının alışkanlıkla ilgili olduğunu söyleyen Şener, “Karşımdakilerle kavga ederken bile bu tür kelimeler kullanırım, merak edenler Zekeriya Öz’e de sorabilirler.” dedi.Ergenekon’la ne ilgisi var?Telefonda haber amaçlı olarak birçok siyasetçi ile görüştüğünü anlatan Şener, yolsuzluklar konusunda çok önemli çalışmalar yapmış olan AKP’li Azmi Ateş, MHP’li Oktay Vural, eski bakan Sadettin Tantan, CHP’den Atilla Kart ve MHP’den Deniz Bölükbaşı, ödül aldığında tebrik için beni arayan İlhan Kesici, CHP’den Gürsel Tekin ve Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu ile yaptığı görüşmelerin de dosyaya konulduğunu anlatan Şener “En üzücü konulardan birisi de AKP’nin yüzünü ağartan TMSF’de görev yapan ve Ahmet Ertürk başkanlığı döneminde hortumculardan 15-20 milyar dolar tahsilat yapan bürokratların isimlerinin de dosyada yer almasıdır. Başbakan Erdoğan’ın çalışmalarıyla gurur duyduğu TMSF’cilerin Ergenekon gibi bir konuyla ilgisi olmadığı açık” dedi.