Erzurum Güncel- Uluslararası kuruluşlar tarafından Suriye ve Irak’ta bir çok savaş suçu işlediği tespit edilen Haşdi Şabi bileşeni, İran destekli terör örgütü Hareket en-Nuceba yayınladığı video ile Türkiye’yi tehdit etti. Videonun ardından Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Musul-Zelikan’da bulunan üssüne havan saldırı düzenlendi. Saldırıyı en-Nuceba örgütünün düzenlediğini kaydeden Iraklı gazeteci Rasan Remzi “Irak istihbaratı 6 Ağustos tarihinde ülkede bulunan Türk şirketleri, askerî noktalar ve diplomatik merkezlerin saldırıya uğrayabileceği yönünde rapor yayınlamıştı. Bu saldırıyı en-Nuceba üstlendi. Üssü çevreleyen tepelerin ardından ve seyyar rampa aracılığı gerçekleştiren saldırı sonrası Türk hava ve kara unsurları, bölgede bulunan onlarca noktayı bombaladı” dedi.
KATLİAM VE YAĞMA YAPTILAR
Irak’ta Musul, Diyala ve Suriye’de Hama, Humus, Deyrizor ve Halep katliamlarında aktif rol alan örgüt, tüm desteğini İran Devrim Muhafızlarından alıyor ve İran lideri Hamaney’e bağlı Ekrem el-Kâabi isimli komutan tarafından yönetiliyor. Türkiye’nin Libya, Suriye ve Irak’ta teröre karşı yürüttüğü faaliyetleri işgal olarak tanımlayan terör yapılanması; İran, Irak, Pakistan ve Bahreyn gibi farklı ülkelerden gelen militanlardan oluşuyor. Ekonomi ve savaş şantajının birlikte kullanıldığı tehdit videosunu gazetemize değerlendiren uzmanlar, tehdidin Tahran kaynaklı okunması gerektiğini vurguladı. Orta Doğu uzmanı Serhat Erkmen, bu grubun daha önce İdlib, Afrin bölgelerinde Türk askerine saldırılarda bulunduğunu hatırlattı. Erkmen “Verilen sert karşılıklar neticesinde sıcak hatlarda etkisizleştirilip saf dışı bırakıldılar. Söylem ve tehdidin boyutu Suriye ve Irak’tan ibaret değil. Türkiye’nin tüm sınır ötesi hamlelerinden duyulan bir rahatsızlıkları var. Bu noktada örgütü değil İran’ı görmeliyiz ve olayı Tahran’ın Türkiye'nin son dönemdeki güçlenmesinden duyduğu rahatsızlık çerçevesinde ele almalıyız” şeklinde özetledi.
İRAN'IN EMPERYAL HEDEFİ
DEAŞ’a karşı kuruluşunu ilan eden Hareket en-Nuceba, DEAŞ bahanesi ile yürütülen operasyonlar döneminde birçok toplu katliam ve yağma faaliyetine katıldı. Uluslararası mahkeme ve insan hakları kuruluşları tarafından suçları tescil edilen örgütün Türkiye yönelik skandal açıklamasını değerlendiren Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Hicran Kazancı, İran’ın tarihî husumetine dikkat çekti. Kazancı şu ifadeleri kullandı: İran ve Türkiye arasında tarih boyunca bir rekabet var. Rekabetin sebebi, Osmanlı dönemi boyunca İran, Anadolu coğrafyasını etkisi altına almak ve Bağdat üzerinde olan Türkiye’nin nüfuzunu kırmak istedi. Çaldıran savaşından başlayarak bu doğrultuda farklı araçlar deneyerek hedefine ulaşmaya çalıştı. İran merkez aklı ve uygulanan siyasetin sadece Anadolu değil bütün İslam coğrafyası üzerinde belirlediği emperyal hedefler olduğunu dikkatten kaçırmamalıyız.
GRİ ALAN STRATEJİSİ UYGULUYOR
İran, Saddam sonrası Irak’ta ortaya çıkan siyasi denklemde büyük bir etkiye sahip oldu. Bağdat’ın yanı sıra bütün Türkmeneli üzerinde Türkiye’nin nüfuzunu kırma amaçlı kurduğu vekil yapılar üzerinden hamleler yaptı. Şii milis gruplarının açıklamalarını da bu bağlamda görmeliyiz. Tahran yönetimi Irak, Suriye ve Yemen’de yıllardır Gri Alan Stratejisi uyguluyor. Kurduğu vesayetçi yapıları da bu amaçla kullanıyor. En-Nuceba ve diğerleri kesinlikle bu çıkışları İran’ın emri ile gerçekleştiriyor. Çünkü inançları ve askerî yapıları gereği merceiyelerinin (Hamaney) bilgisi olmadan ne bir söz ne de bir adım atamazlar.
Türkiye