Erzurum Güncel- 2015 yılında terör örgütüne katılan bir genç, 4,5 yıl sonra teröristlerden kaçarak Türk güvenlik güçlerine teslim oldu. Yaşadıklarını anlatan gencin, duyduğu pişmanlık sözlerine yansıdı. Genç, "Ailemi dinlemedim, çocukluğum, gençliğim gitti" diye konuştu.
Teslim olan genç, şöyle konuştu:
"Aileyle bir kırgınlığım vardı, 2015 yılında arkadaşlarla İstanbul’a gidecektik. Terör olayları o zaman çok yaygındı. Terör örgütü YDG-H’tan birileri bunu duyunca İstanbul’a gitmekten vazgeçirdi. Lice’den örgüte katıldık. Terör örgütünü gerilla diye anlatıyorlardı. Kürtler için savaşıyorlar, Kürtlerin özgür bir ülke olması gibi söylentiler. Bir çocuğu çabuk kandırabilirsin biraz güzel konuşarak. Arkadaş ortamı nasılsa, insan da o hale geliyor. Gittikten sonra her şeyi daha iyi anladık. Eğitim vermeye başladılar. Silah eğitim verdiler. Kullanabileceğimiz silahların eğitimini, bomba eğitimi, roket atar eğitimi aldık. 3 ay sürdü. Sonra kamplara dağıtıldık. Bir sene bile olmadan 15 yaşındayım daha, Irak'ın kuzeyine, Şengal’e götürdüler. Çatışmaların içinde kaldım. Pişmanlık yaşadım tabii ailemin sözünü dinlemeğim için. Okulunu oku adam ol. Arkadaşlara uyduk, çocukluğumuz gitti, gençliğimizi yaşayamadık.”
“KAÇMAK İSTEYENLERİ ÖLDÜRÜYORLARDI”
Kaçmak isteyenlerin öldürüldüğünü belirten genç, "Baskınlık vardı. Bunu yapacaksın mecbursun. Bir işi yapmakta zorlanıyorsan sakatım diyemiyorsun. Sakatsan, 'herkes sakat' diyor. Yapmak zorundasın, sakat olup olmaman önemli değil. Bir korku var. İş yapmadığın için, sakatsan bile tutukluyorlar. Kaçmak isteyenleri öldürüyorlardı. Bakıyor kaçıyor durduramayacaklar öldürüyorlardı. Yakaladıklarını da cezaevine atıyorlar pişman olana kadar, olmuyorsa çıkartmıyorlardı" ifadelerini kullandı.
“ÖLSEM KİMSE UMURSAMAZ”
Aileleriyle konuşmaya, görüşmeye izin vermediklerini kaydeden genç, “Birkaç kez tepedeydim. Manzara vardı, uzaklara bakıyordum köy ışıkları bazen görünüyordu şehrini ailemi özlüyordum. Gelme kararı verdim. Ben burada ölsem kimse bizi umursamaz bile. İki üç güne unuturlar insanı. Herkes ölüyor o da ölmüş derler. Ailemi görmeye, konuşmaya izin yoktu. Ben de bunlar için burada kalacağıma ailemin yolunda ölürüm. Gelme kararı aldım, kaçtım. İki arkadaşı daha örgütledim. Biri gelemedi, diğer arkadaşımla kaçtım. Mağarada dört kişiydik. Onlar uyuyunca kaçalım dedik, tam sırası. Ekmek su silah falan da aldık. İki gün yürüdük, derenin yanına geldik, silah, malzeme, dürbün, hepsini orda bıraktık" ifadelerini kullandı.