Erzurum Güncel- Hidroelektrik Santrali (HES) bulunan mahallelerde, yeni sızıntılar ile yumuşayan toprağın kayarak olası bir felakete yol açması endişesi yaşanıyor.
Manolya Bulut/Pusula
Baharla birlikte yaşanan yoğun yağışlar, heyelana müsait bölgelerde toprak kaymasına neden oluyor. Son zamanlarda iki farklı mahallesinde facianın eşiğinden dönen Tortum’da heyelan endişesi yaşanıyor.
Geçtiğimiz ay Bağbaşı ile Pehlivanlı Mahalleleri sınırında bulunan HES borularında yaşanan patlama nedeniyle heyelan meydana gelmişti. Bir hafta önce ise Tortumkale Esendurak mahalleleri arasında yaşanan heyelan nedeniyle 17 köye ulaşımı sağlayan yol göçmüştü. Jeolojik yapısı itibariyle heyelana müsait olan bölgede olası bir felaket korkusu yaşanıyor.
Köy yerle bir olabilir!
İlçe Tarım Müdürlüğü’nün Bağbaşı ile Pehlivanlı Mahallelerinde yaptığı hasar tespit çalışmalarında yaklaşık 180 parselin hasar gördüğü belirlendi.12 mezarın bulunduğu köy mezarlığında ise 10 mezar yeri heyelan ve su taşkınının etkisiyle yerinden kayarak ağır hasar gördü. Dava sürecine hazırlanan köylüler, şimdi de köy merkezine yakın borularda da sızıntı olduğunu savunuyor. Olası bir patlama ve yoğun yağışların da etkisiyle söz konusu borularda yaşanabilecek bir patlamanın köy merkezinde ağır hasara yol açabileceği korkusu yaşanıyor.
Bağbaşı Mahallesi Muhtarı Efendi Yarbaş, “Şimdi yapılan çalışmalarla yolu açtılar, ancak bunlar geçici işlemler. Olay sonrası su, şu an kendi yatağında ilerliyor. Soruşturma açıldığı için buradaki çalışmalar da durdu. Yüzlerce parsel alanda hasar meydana geldi, mezarlarımız yerinden oynadı. İlk isteğimiz buradaki vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi, yeni bir mezar yeri tespit edilmesi” dedi.
Köylümüz endişeli
HES çalışmaları öncesi köylülerin uyarılarını hatırlatan Yarbaş, “HES yapılmadan önce burada köylüler büyük bir mücadele verdiler aslında. HES’e karşı oldukları için değil, bu bölgeye yapılmasının tehlikeli olduğunu bildikleri için. Bu bölgede sık sık heyelanlar meydana gelir. Toprak o kadar suya doymuş ki artık dayanamıyor. Olay olduktan sonra herkes buraya akın etti, devletin tüm organları buradaydı. Bizlerle sabahladılar, ellerinden geleni yaptılar. Ama bu bir doğal afet değildi, ihmalkârlığın sonucuydu. Öncesinden öngörülerek önlem alınmalıydı. Bizi bundan sonrası endişelendiriyor. Çalışmalar şimdilik durdu ama yine başladığından borular nereden geçecek? Yine aynı olay yaşanacak mı? Bunları bilmiyoruz ve köylümüz endişeli. Yeniden su verildiğinde benzer bir olay yaşanır endişesi taşıyoruz. Köy merkezlerine, evlere yakın borular mevcut” diye konuştu.
Hukuki süreci takip eden avukat Ahmet Nafiz Özdemir ve Harun Özdemir, mağduriyetlerin kısa sürede giderilmesi için çalıştıklarını söyledi. Firma yetkilileri ile köyün ileri gelenlerinin de görüşmeler yaptığını söyleyen Avukat Ahmet Nafiz Özdemir “Sürecin henüz çok başındayız. İlk hedefimiz olabildiğince hızlı bir şekilde mağduriyetlerin giderilmesini sağlamak. Köyün ileri gelenleri ile firma yetkilileri de görüştü. Tabi hukuki olarak müvekkillerimizin hakkını sonuna kadar savunacağız. Ama burada zarar gören alanlardan geçimlerini sağlayan insanlar var. Yaşamlarını oraya bağlamış, gelir kaynakları bu alan olan insanlar var. Onların da talepleriyle arabuluculuk yöntemi ile bir sonuca varmaya çalışacağız. Yaşanan olayda neyse ki bir can kaybı yaşanmadı ancak köy merkezine yakın yerlerde bulunan borularda da sızıntı yaşandığı bilgisini bize ulaştırdılar. Yeni bir olay daha yaşanırsa bu kez hasar daha büyük olabilir. Köy merkezindeki evler hasar alabilir, istenmeyecek olaylar yaşanabilir” ifadelerini kullandı.