Erzurum Güncel- Bu SMS'lerdeki linklere tıklandığında dolandırıcıların ağına düşüldüğünü, kart aidatı almak için avukatlara değil tüketici hakem heyetlerine başvurulması gerektiğini belirtiyor.
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, son zamanlarda vatandaşlara, bazı bankaların kartları ile ile ilgili “Kart iadenizi almak için son gün, aidatınız almak için lütfen bize başvurun” şeklinde SMS ve link gönderildiğini söyledi.
Koçal, bu linklere tıklandığında vatandaşın telefonuna ücret yansıdığını, bazı vatandaşlara ise 100 TL ödemeli kargo yolu ile dilekçe gönderildiğini kaydederek, bazı vatandaşlardan da SMS yolu ile ilgili gelen link tıklandığında kredi kartı bilgileri istendiği yönünde şikayet telefonları geldiğini aktardı.
Vatandaşların bu tür SMS’leri dikkate almaması gerektiğini vurgulayan Koçal, “SMS yolu ile gelen link tıklandığında istenen kredi kartı bilgiler verilmemeli, kredi kartı aidatı alabilmek için gönderilen ödemeli kargolar alınmadan iade edilmelidir.” dedi.
Koçal, “Bankaların haksız yere kredi kartı aidatları almışsa bunun iadesi için çözüm yeri ilçe kaymakamlıklarında bulunan tüketici hakem heyetleridir.” şeklinde konuştu.
Aziz Koçal, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 31/3 maddesinde “Kart çıkaran kuruluşlar, tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartı sunmak zorundadır.” hükmünün yer aldığını belirterek, bu hükme rağmen bankaların tüketicilere aidatsız kredi kartı sunmadıkları gibi, mevcut kartlardan aidat talep etmeye devam ettiğini anlattı.
“BANKA AİDATSIZ KREDİ KARTI VERMEK ZORUNDA”
Kredi kartı aidatları ile ilgili bilgisi olmayan vatandaşların dolandırıcıların ağına kolayca düşebildiğini dile getiren Koçal, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ayrıca birçok vatandaşımızda bankaların kredi kartı aidatı ile ilgili haksız uygulaması nedeniyle mağdur durumdadır. Bankalar kredi kartı aidatı altında tüketiciler üzerinden haksız kazanç sağlamaktadır. Bu durumda olan kart sahipleri, mutlaka müşteri temsilcilerini arayarak kart aidatlarının iptalini talep edebilir. Veya hesaplarının bulunduğu bankanın şubelerine giderek, kredi kartı ekstrelerine yansıyan kredi kartı aidatının iptal edilmesi ya da aidatsız kart taleplerini yazılı olarak bildirebilirler.
Banka tüketiciye aidatsız kart vermeyerek kart aidatını talep etmeye devam ediyor ise tüketiciler aidat ödememek adına aidatsız kart talep tarihinden itibaren hesap özetlerine yansıyan aidat tutarının iptali için yerleşim yerleri kaymakamlıklarında bulunan tüketici hakem heyetine müracaat edebilirler.”
“AİDATI KARTI KAPATMAMAK ŞARTIYLA İADE ETMEK YASAL DEĞİL”
Koçal, tüketicilerin, kredi kartı hesap özetlerine yansıyan kart aidatı için, bankayı aradıklarında bazı bankaların yasal olmayan bir şekilde tüketiciden altı ay kredi kartını iptal etmeyeceğine dair taahhüt alarak, kredi kartı için tahakkuk ettirdikleri aidatı iptal ettiğini aktardı.
Bu taahhüdün hiçbir yasal dayanağının olmadığını dile getiren Koçal, bankanın tüketiciye aidatsız kart sunmadıysa mevcut karta aidat talep edemeyeceğini vurguladı.
Koçal, bankanın tüketiciye aidatsız kart sunduğu taktirden ikinci kartına aidat alabileceğini sözlerine ekledi:
“BANKANIZDAN AİDATSIZ KART İSTEYİN”
Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük, kredi kartlarından kart aidatı alınabilmesi için kartın kullanılıyor olması, kartın 180 gün hareketsiz kalmaması, alınacak kart aidatı ücretinin makul bir ücret olması ve kart sahibinin onayının alınması gerektiğini söyledi.
Bankaların aidatsız kart vermek zorunda olduğunu dile getiren Küçük, “Yürürlükteki 6502 sayılı Kanun hükümleri gereğince, kart müşterisinin talep etmesi halinde bankalar, normal kredi kartının sahip olduğu limit özelliklerine sahip aidatsız kredi kartını müşterisine vermek zorundadır. Bu açıdan, kart aidatı ödemek istemeyen tüketiciler, bankalarından aidatsız kredi kartı isteyebilirler.” dedi.
Küçük, kart aidatlarının geri alınabileceğine ilişkin gönderilen SMS mesajlarına ve bu mesajların yönlendirdiği linklere itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Söz konusu linklerin açılması halinde, yüksek tutarlı cep telefonu faturaları ile karşılaşılabileceğini dile getiren Küçük, şunları söyledi:
“Kötü niyetli kişiler tarafından dolandırılabilirsiniz. İstenmeyen SMS gönderilmesi halinde, SMS gönderen numara ya da kişi/firmalar Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğüne şikayet edilerek, haklarında cezai yaptırımlar uygulanması istenmelidir. Tüketiciler, sahip oldukları yasal haklar konusunda, tüketici derneklerine kolaylıkla ulaşabilir, bilgi alabilirler. Ayrıca, maddi zararlarının tazmini konusunda, bizzat giderek ya da e-tüketici üzerinden Tüketici Hakem Heyetlerine bireysel olarak müracaat ederek, maddi zararlarının tazminini isteyebilirler.
Unutulmamalıdır ki, istenmeyen SMS’ler, istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, iznimiz dışında gönderilen her SMS’e itibar etmemeliyiz. Bilmediğimiz, güvenilirliğinden emin olmadığımız linkleri, uygulamaları açmamalıyız.”
“TÜKETİCİ DERNEKLERİNDEN YARDIM İSTEYİN”
Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Hukuk Komisyonu Başkanı Avukat Murat Emergen, olur olmaz mesajlara aldanılmaması gerektiğini belirterek, dolandırıcıların, avukat adı kullanılarak veya kendilerini avukatmış gibi tanıtarak mesaj gönderildiğini söyledi.
Bu SMS ile tüketicilerden vekaletname istendiğini dile getiren Emergen, “Tüketiciler ve vatandaşlar inanmadıkları, güvenmedikleri ve tanımadıkları kimselere vekaletname vermemelidir.” dedi.
Emergen, kötü niyetli kişilerin gönderdiği mesajların sıkça mağduriyete yol açtığını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“İnternette kolaylıkla bulunabilen bir başvuru formu ile tüketiciler bizzat kendileri hakem heyetlerine başvurabilirler. Bu konuda bilgi sahibi değillerse tüketici dernekleri ve konunun uzmanı tanıdıkları avukatlardan yardım isteyebilirler. Bu tür yöntemler ile 3. kişiler bankalardan müşteri adına tahsilat yapılamaz. Tüketiciler, bu kişilere veya şirketlere itibar etmemeli.
Avukata ödenecek ücret aidattan fazla tutabiliyor. Mesaj bir avukat ismi ile gönderilmişse Türkiye Barolar Birliği’nin sitesinden sorgulama yapılmalı ve bizzat avukatın kendisi ile konuşmalıdır.”