Türk dünyasında nevruz kutlamaları

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Baydemir, Türk dünyasında nevruz kutlamalarını anlattı.

Erzurum Güncel- Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Baydemir, Türk dünyasında nevruz kutlamalarını anlattı. “Nevruz, “yeni gün” demektir. Bu ad Farsça’dan alınmış olup Türk dünyasının muhtelif coğrafyalarında “navrız, navroz, nouruz ... vb” fonetik varyantları halinde kullanılmaktadır” diyen Doç. Dr. Baydemir, “Nevruz” sözcüğünün Farsça’dan alınmış olması, bayramın da alındığını göstermez. Zira Türk dünyasında çok basit bir saha taraması yapıldığı takdirde, bu bayramın farklı adlarla anıldığı da görülecektir. Türk dünyasıyla ilgili kaynaklar, bayramın Türkçe adlarının, “nevruz” ve fonetik varyantlarından iki kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Hem zaten Fars kültüründe Nevruz Bayramı’nın tarihi, yakın dönemlere kadar 21 Mart değildi. Onlar da Nevruz’u kutlarlardı fakat bu her zaman 21 Mart’a tekabül etmezdi. Bu konuda bize ışık tutan en önemli kaynaklardan biri Ebu Reyhan El Biruni’nin El-Asar el-Bakiye adlı eseridir. Biruni’nin verdiği bilgiler, Perslerin bu bayramı 17 veya 11 Haziran’da kutladıkları yönündedir. Fars kültüründe Nevruz’un çok daha sonraki dönemlerde 21 Mart’a çekildiği anlaşılmaktadır. Halbuki Türkler bu bayramı hep 21 Mart’ta kutlaya gelmişlerdir” dedi.Nevruz Bayramı’nın Hunlardan beri Türk coğrafyasında kutlandığının bilindiğini anlatan Baydemir, “Osmanlı döneminde Nevruz’la ilgili çok güzel gelenekler vardı. Sarayda üst düzey görevliler Nevruz’da padişaha “hediyye-i nevruziye” adı verilen güzel armağanlar takdim ederlerdi. Saray hekimbaşısı “Nevruziye” denilen şifalı bir macun hazırlar ve bu macun saray erkanına dağıtılırdı. Eczacılar da benzeri bir macun hazırlayarak halka dağıtırlardı. Mesir macunu geleneği, bu uygulamaların bir kalıntısıdır. Osmanlı döneminde Nevruzdan önceki üç Cuma, kuruyemişçiler bayramı olarak kutlanırdı. Nevruzdan sonra taze yemişler çıkacağı için, kuruyemişçilerin elindeki önceki senenin mahsulü olan kuruyemişler bu dönemde satılırdı. Böylece kuruyemişçi esnafı mağduriyetten kurtarılmış olurdu. Osmanlılar döneminde mali yılbaşı 21 Mart’tı ve bu uygulama cumhuriyet döneminde de 1980’lere kadar devam etmiştir.Nevruz Bayramı kutlamaları, Orta Asya’da yaklaşık olarak kırk günü bulur. Bayramdan önceki iki-üç hafta hazırlık dönemidir. Bu dönemde pazarlar oldukça canlı ve kalabalık olur. Nevruz sofrasına çok çeşit yiyecek koyma geleneğinden dolayı bu pazarlarda yaz ürünlerine de rastlanır. Mesela, Nevruz pazarlarında çok ucuz fiyata kavun ve karpuz almanız mümkündür. Sırf Nevruz sofrasına konulabilsin diye bu yaz ürünlerini özel yöntemlerle muhafaza ederek 21 Mart’ta pazarlara çıkarırlar. Bayram öncesi kurulan bu pazarlar ekonomiye de nefes aldırmaktadır” diye konuştu.2002 yılında Nevruz Bayramı kutlamalarını bir ay süresince Özbekistan’da takip eden Doç. Dr. Hüseyin Baydemir, Özbekistan’da Nevruz öncesinde Haşar denilen bir gelenek hakkında da bilgi verdi. Baydemir, “Anadolu’daki bayram temizliği geleneği, Orta Asya’da çok daha kapsamlıdır. Bayramdan önceki bir hafta boyunca insanlar köylerini, kasabalarını, mahallelerini hep birlikte temizlerler. Dolayısıyla bu dönemde belediye temizlik işçilerine pek fazla iş düşmez. Orta Asya’da ayrıca Nevruz Bayramı’nda herkes en az bir ağaç dikmeye çalışır. Bu da oldukça yaygın bir gelenektir ve bu sayede Orta Asya’daki yerleşim yerleri yemyeşildir.Orta Asya’da Nevruz sofraları muhteşemdir. Eskiden bu sofralara 365 çeşit yiyecek koymak adettenmiş. Son zamanlarda bu kadar olmasa da Nevruz sofralarına onlarca çeşit yiyecek konulmaktadır. Sofranın ortasında daima “sümelek” adı verilen yeşermiş buğday konur. Bu, baharı ve bereketi temsil eder. Bu sayede, sofraların bir yıl boyunca bereketli olacağına inanılır. Nevruz sofralarına yine “sümelek” adı verilen özel bir tatlı konur. Sümelek, yeşermiş buğdayın 15-18 saat kaynatılmasından elde edilen doğal bir tatlıdır. Şifa kaynağıdır ve hangi niyetle yenirse o hususta faydasının dokunacağına inanılır. Bu tatlı, akşam saatlerinden sabaha kadar bütün mahalle sakinlerinin katılımıyla ortaklaşa hazırlanır. Sümelek kazanının başındaki eğlencelere doyum olmaz.Nevruz Bayramı günü insanlar birbirlerini tebrik ederler ve Nevruz sofralarına davet ederler. Özbekistan’da Nevruz Bayramı kutlamaları için ayrılmış özel bir fon vardır ve yıl boyunca bu fonda biriken para sadece bu bayram kutlamalarına sarf edilir. Dolayısıyla resmi kutlamalar da oldukça yaygın ve her biri birbirinden muhteşemdir.Bayramdan sonraki haftalarda yaşlılar ve hastalar ziyaret edilir. Aileler, tanıdıklarını peyderpey yemeğe davet ederler. Nevruz günü ve bu günü müteakip yaklaşık iki-üç hafta boyunca kabirler ve ziyaretgahlar ziyaret edilir. Orta Asya’da Nevruz döneminde en çok ziyaret edilen yerlerin başında, Peygamber Efendimizin amcasının oğlu Kusam İbn Abbas’ın kabri (Semerkant), Buhari Hazretlerinin kabri (Semerkant), Gur-i Emir (Semerkant), Nakşibendi Hazretlerinin Kabri (Buhara), Yesevi Hazretlerinin Kabri (Türkistan), Taht-ı Süleyman (Oş) gibi daha onlarca kutsal mekanlar gelir.” Şeklinde konuştu.

Genel Haberleri

Kimliğiniz, adresiniz, telefonunuz... 200 liraya satılıyor olabilir!
MasterChef Beyza gözyaşları içinde şiddete uğradığını açıkladı! 'Yüzüm yanınca...'
ÇÖP araba! Tıka basa çöp dolu