Erzurum Güncel - Türkiyenin enerjide dışa bağımlı olduğunu belirten Eroğlu, "Cari açağın kapanması için HESlerin yapılmazı zorunludur. HESler, barajlar, göletler, Türkiyede keyif süsü için yapılmıyor" dedi. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, DSİ Bursa Bölge Müdürlüğü Sosyal Tesislerinde 2003-2011 yılları arasında Bursa, Bilecik ve Yalova illerine yapılan yatırımlara ilişkin bilgi verdi. 67 bin 138 personelin çalıştığı bakanlığının bütcesinin 12 milyar TL oluduğunu söyleyen Eroğlu, önümüzdeki günlerde yeni personel alacaklarını duyurdu. DSİnin, 2003 yılından bu yana 206sı baraj olmak üzere 1128 tesisi açtığını öne süren Eroğlu, fidan üretiminde de büyük mesafe aldıklarını açıkladı. "At binicisine göre kişner" diyen Eroğlu, hedefleri olan 700 milyon fidanı üretmemesi halinde Orman Genel Müdürünü emekli edeceğini söyledi. "HESLER CARİ AÇIĞI AZALTACAK" HESlerle ilgili de konuşan Eroğlu, şu anda, DSİ ile birlikte büyük hidroelektrik santrallerinin özel sektörün yönettiğini belirtti. Bu konuda bin 600 müracaatın bulunduğunu, bunların da toplam kurulum gücünün 30 bin megawatta ulaştığını kaydetti. Bunların 110 milyar kilowatsaata ulaştığı zaman elektrik üreteceklerini belirten Eroğlu, o zaman doğalgaz alımlarında 15 milyar dolarlık bir kazanç sağlanacağını bildirdi."HESLER TÜRKİYE ELEKTRİĞİNİN SİGORTASIDIR" Bazı sivil toplum kuruluşlarının HESlere karşı çıktığını söyleyen Bakan Eroğlu, şöyle dedi: "Ortaya attıkları iddialar yanlış. HESten çıkan su zehirlidir. Sizin arazileriniz üzerinden çay bahçelerinizi tamamen kurutur diyorlar. Yanlış. Bunlar, Nehir burada kurutulacak diyorlar. HESler su yutmuyor. Suyu tekrar geri veriyor. Vatandaşları Doğu Karadenizde yanlış yönlendiriyorlar. Burdan firma suyu aldı, siz suyu parayla alacaksanız deniyor. Öyle birşey yok. Su devletin. 1 gram suyu kullanması satması mümkün değil. Fakat kullanıcılara karşı biz de mücadele ediyoruz. HESler Türkiye elektriğinin sigortasıdır." "MECBURİYETTEN YAPILIYOR" HESlerin, Türkiyenin dışa bağımlı olması ve cari açığının artmasını bekleyen bazı şirketler tarafından istenmediğini öne süren Veysel Eroğlu, şöyle devam etti: "Nice sivil toplum kuruluşunun maksatları var. Türkiyeyi dışardan yönlendirdiğini biliyoruz. İçlerinde samimi olanlar, Çevre harap oluyor diyenler var. Ama çevre harap olmuyor. HES dediğiniz, koca havzada nokta kadar alan. Santral var. Çoğunu da yer altına gömüyor. Çınarcıktaki HESin bir zararı var mı? Orada enerji üretiyoruz. Üstelik onlar yapmasaydı tüneli biz yapacaktık. Tünelden çıkan suyu Bursaya yönlendirecektik. Özel sektör kısa sürede yaptı, elektrik üretiyor. Bize bunu 1 lira bedelle devredecek. HESler, barajlar, göletler, Türkiyede keyif, süs için yapılmıyor. Mecburiyetten kaynaklanıyor." "SOLAKLI VADİSİNİ GÖREN BİZ DE İSTERİZ DEMEYE BAŞLADI" Doğu Karadenizde yaşanan taşkınların önlenmesi için setlerin yapılmasının şart olduğunu açıklayan Eroğlu, yapılan HESler ile bu durumun da para harcanmadan önleneceğine işaret etti. Bu konuda yapılacak açıklamaların Ezbere konuşma olduğunu belirten Eroğlu, şöyle devam etti: "Suyu kontrol ediyor. Biz Heslerden önceki ve sonraki durumunu tespit ettik. En çok itiraz edilen yer Trabzondaki Solaklı Vadisiydi. Kıyamet koptu. Biz gizlice bütün vadinin fotoğraflarını çektirdik. Arşiv elimde. Vadide muhteşem bir düzenleme yapıyoruz. Şu anda diğer illerden görenler, Biz de isteriz demeye başladı. HES yapın ama bu vadiyi böyle yapın diyorlar. Şimdi 5 Mayıs saat 10.59da, hemen Güneyindeki alanda düzenleniyor. Uzungölden daha güzel bir alan olacak. HESten sonraki resimleri basın mensuplarına göstereceğiz. HESler tabiatı tahrip etmiyor. Eden varsa zaten iptal ediyoruz, cezasını veriyoruz." "BARAJLAR TÜRKİYEDE MECBURİYETTEN KAYNAKLANAN YAPILAR" Türkiyenin yüzde 73ünü ithal ettiği enerji konusunda dışa bağımlı olduğuna dikkat çeken Eroğlu, petrol, doğalgaz ve kaliteli kömürün ithal edildiğini vurguladı. Bakan Eroğlu şöyle devam etti: "Burada dışa bağımlılığı tamamen azaltmak mümkün değil. Arz güvenliği, enerji çeşitliliği, temiz enerji açısından HESler Türkiye için olmazsa olmaz şarttır. Barajlara, göletlere karşı çıkanlar da var. Biz barajları süs olsun diye yapmıyoruz. Türkiye, bulunduğu coğrafi konum, iklim durumu itibariyle yarı kurak iklim bölgesinde. Ekim ayında başlayan yağışlar mart ayında biter. Yazın 2 katı suyu kullanıyorsunuz. Sanayi daha çok su kullanıyor. Dolayısıyla kışın yağan yağmuru biriktirip yazın veremezsek sanayi ve sulama sanayiine su veremeyiz. Dolayısıyla barajlar Türkiyede bir mecburiyetten kaynaklanıyor. Bizim sürekli akan nehrimiz yok ki. Yazın çoğu kuruyor. Dolayısıyla barajlar, teknik bir zarurettir. Türkiyenin mecburiyetinden kaynaklanan yapılardır. Dolayısıyla baraj ve göletleri yapacağız, yapmaya da devam edeceğiz. Şimdiye kadar çok az yapılmış. Yıllarca su ile uğraşan bir kişi olarak bunu söylüyorum. Varsa aksini idida eden bir ilim adamı ortaya çıksın." RADİKAL