‘Türkiye’nin kıyameti’ senaryosu vizyonda!

Mehmet ŞENER

Bir yanda Batı, atını itini nallamış dört bir yandan saldırıyor, öbür yanda ise, Batı’nın bu çirkin emellerine gönüllü tetikçi olan sözde muhalefet…

Türkiye, sanki 14 Mayıs’ta seçime gitmiyor da, ıskatına oturulan bir mevta gibi tüm birikimleri bölüşülüyor! Seçim kazanmak uğruna ya da “Tayyip gitsin, Türkiye de batarsa batsın” diyen bir muhalefet anlayışı yüzünden, bugün hiç olmadığı kadar gergin bir süreçten geçiyoruz.

AFERİN DE ALAMADILAR!

Açıkladıkları “mutabakat belgesiyle” Batı’dan da dilendikleri aferini alamayan Masa, son günlerde büstün çuvalladı. Her kafadan ayrı bir sesin çıktığı Millet İttifakı, seçime doksan küsur gün kalmasına rağmen halen bir aday çıkamadığı gibi daha birbirlerine olan inancı tesis edemedi! Bu sebeptendir ki, ha bire kale arkasında top çevirip duruyorlar. “Türkiye’yi yönetmeye talibiz” diyorlar, ama daha ayakları çürük bir masayı bile dik tutmaya muktedir değiller.

İMAR ETMEYİ DEĞİL, İMHA ETMEYİ VADEDİYORLAR!

Evet; 14 Mayıs’a hakikaten de sayılı günler kaldı, takvim yaprakları hızla birer birer yere düşüyor. İmar ve inşa etmek yerine, seçimi kazanırlarsa yakıp yıkmayı, herkesten hesap sormayı, FETÖ ve PKK ile iş tutmayı, devletin kazanımlarını yerle yeksan etmeyi vadeden Masa, bu ürkütücü haliyle dahi Türkiye düşmanı Batı’yı ikna edemedi, mutlu kılmadı, sevindiremedi… “Ülkeyi nasıl mahvederiz” noktasında bile kurdukları tezgahta müşterek bir imalat yapamayan Masa’nın her bir sakini, şimdi de “Türkiye’ye en büyük kötülüğü ben yaparım” yarışına girişti!

DAMAT FERİT’E RAHMET OKUTUYORLAR!

Temel ülküleri şu: “Hesap soracağız. Türkiye’nin ne kadar milli ve yerli meselesi varsa hepsine dokunup, müelliflerini rahatsız edeceğiz.” Talihsizliğe bakar mısınız; Batı, Masa’nın bu cengaverliğine karşı duyarsız kaldı. Sizi temin ederim ki, Damat Ferit bile bu kadarını hayal edemezdi. Edemezdi; zira dört bir yandan yağmalanan Osmanlı’da da ihanete bir hudut çizilmişti. Masa’nın yedek birlikleri PKK ve FETÖ de olup bitenden asla memnun değil; yani onlar da müşteki! “Bu kafayla giderseniz sizden ancak cacık olur” demeye başladılar.

MASA BİRBİRİNE GOL ATMA YARIŞINDA!

Hani haksız da sayılmazlar yani… Baksanıza Masa, süper lige rahmet okutur hale geldi. Kimin kime nasıl gol atacağını, en baba spor yorumcuları dahi tahmin edemez oldu. Hakkını teslim edelim… Hiç kuşkusuz ki Masa’nın Messi’si Meral Hanım ve şürekası… Artı sekizde de gol atabiliyor! Tecrübe bu; aynı Meral Hanım değil miydi vaktiyle rahmetli Erbakan’a ve velinimeti Tansu Çiller’e çalım atan… Can çıkmadıkça huy da çıkmıyormuş ya hani; zahir, Meral Hanım siyasi planda aslına rücu etmekten imtina etmiyor.

ŞAKA DEĞİL, YENİDEN İŞTE “TÜRKÜN ATEŞTEN İMTİHANI”

Hoş, Meral Hanım öyle de diğerleri farklı mı? İşte alın size Babacan ve yol arkadaşları… Hangisi ülkenin hayrına bir kelam etti de, biz o kelama sağır kaldık? Halide Edip Adıvar, Kurtuluş Savaşı’nın anlattığı o meşhur romanına “Türkün ateşten imtihanı” adını koymuştu. Rahmetli nereden bilecekti ki yüz yıl sonra da yine Türkün bir ateşten imtihanı var… Halide Edip Var, cephede şehit düşen askerlerimizi tasvir ederken, “…ateşe koşan kelebekler gibiydi” demişti. Bugün de aynı… Bir yanda ihtirasları, kinleri, öfkeleri ve yitirdikleri izanları yüzünden ülkeyi parsel parsel yakmaya kalkanlar var; öbür yanda da ülkeyi yeni yüz yıllarla buluşturmanın hayalini kuranlar…

MASA İSİM ARIYOR!

Rahmetli Cüneyt Arkın’ın filminden aldığı bir repliği seçim sloganı yapan ve vizyonu bundan ötesine geçemeyen “Bay Bay Kemal”, inanmadığı ne kadar argüman varsa bitamamını kendi ikbali uğruna kabule hazır… Yeter ki, “… benim adım aday olarak ilan edilsin, gerisi tufan olursa da olsun” diyor. Görüyoruz ki Masa, bu hususta Kemal Beyle hemfikir değil. Masa, 14 Mayıs seçimlerinden yarı canlı çıkmamak için “Tayyip’e karşı daha dişli” bir isim arıyor. Peki var mı öyle bir isim? Ben bilmiyorum; şayet sizin aklınızda isimler varsa bizimle de paylaşın…

DEFOSU OLMAYAN BİR ADAYINIZ VAR MI?

Lütfen paylaşacağınız o isimler… Misal; FETÖ’cü ya da PKK erketesi olmasın… Lütfen o isimler… Batı’dan aferin almaya kendilerini programlamış kuklalar olmasın… Lütfen o isimler… İktidar olmaları halinde (olmaz ya) ülkenin milli varlıklarına savaş açan müstemleke tetikçileri olmasın… Lütfen o isimler, “… biz iktidar olduğumuzda, ABD’nin emrine gireceğiz şeklinde hülya kuran yandan çarklılar olmasın… Lütfen o isimler, “… biz iktidara geldiğimizde Türkiye’nin tüm uluslararası çıkarlarını askıya alacağız misal; Mavi Vatan da neymiş” diyecek kadar asalet yoksunları olmasın…

BU DEĞİLSE HANGİ SEÇİM BEKA SEÇİMİDİR?

Bu seçim, muhalefetin “bizi seçerseniz ülkenin aydınlık yarınları şöyle parlayacak” dediği bir seçim değil. Bu seçim, muhalefetin açık açık “biz iktidar olursak bu ülkenin milli çıkarlarını ayaklar altına alacağız” dediği bir tercihtir. Her şey bu kadar açık ve netken her zaman verasetine ve izanına güvendiğimiz Türk milleti de elbette bir ayar yapacaktır. Kim yıkmak kim inşa etmek istiyor? Buna anlamak için uzman olmaya gerek yok. Her akşam televizyon programlarına yahut da Masa’nın mutabakat metnine bak görürsün…