Erzurum Güncel- İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri geçen yıl İstanbul Küçükçekmece’deki bir adrese baskın düzenledi. Gözaltına alınan isim, 8 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de yaşayan 10 çocuk babası A.J. oldu. ‘DEAŞ üyesi’ olduğu gerekçesi ile gözaltına alınan A.J., çıkarıldığı sulh ceza hâkimliğince tutuklandı.
A.J.’nin davası ise İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Hazırlanan iddianamede A.J.’ye yönelik ‘silahlı terör örgütü’ üyeliğinin temel dayanağını ise bu kişinin silahlı bir fotoğrafı ile farklı birçok kaynakta, bu kişi ile ilgili yer alan haber ve açıklamalar oldu. A.J.’nin dosyaya giren Kalaşnikof’lu silah fotoğrafının çekildiği yer ise Irak’ın Felluce kentiydi.
Halk TV'den Dinçer Gökçer'in haberine göre, tek sanıklı dava dosyasına göre A.J., Felluce’de bir dönem etkinliği olan bir isimdi. ABD’nin Irak’a yönelik işgalinde, Felluce’deki direnişin simge isimlerinden biri de A.J. oldu. Kentte kurulan ‘Mücahit Şura Konseyi’nin başında da A.J. yer aldı. Ancak, direniş başarısız oldu ve II. Felluce savaşında kent düştü. ABD askerlerinin peşine düştüğü A.J. ise kentten kaçtı. Dosyaya göre yaşadığı kenti terk eden A.J. Suriye’nin Halep kentine yerleşti.
"HALEP'TEN DÖNDÜ, DEAŞ'E BİAT ETTİ"
Yine dosyaya göre, DEAŞ’in Felluce’yi Ocak 2014’te ele geçirmesi üzerine A.J. Halep’ten döndü. Dava dosyasına giren ve açık kaynaklardan elde edildiği anlaşılan bilgilere göre A.J., Felluce’ye döndükten sonra DEAŞ’e biat etti. İddiaya göre A.J., Felluce'deki Saad bin Abi Waqas camisinde her hafta vaaz verdi. Bu vaazlarda DEAŞ’in desteklenmesi çağrısı yaptı. A.J.’nin bu süreçteki vaazlarının birinde söylediği “Bütün polislerin elinde kan var. Polis binaları işkence yapmak ve itiraf almak için kullanıldı. Temizlenmeleri gerekiyor" yönündeki sözleri dosyaya girdi.
İL İL DOLAŞTI, İSTANBUL'A YERLEŞTİ
A.J., yargılandığı dava kapsamında hâkim karşısına ilk kez geçen 9 Şubat’ta çıktı. Türkiye’ye, Ağustos 2014’te havayolu ile geldiğini söyleyen A.J. “DEAŞ’den kaçarak önce Erbil’e gittim. Erbil’den havayolu ile İstanbul’a geldim. İstanbul Fatih’te 10 gün kaldım. Daha sonra Arapça konuşanların çok olmasından dolayı Urfa Akçakale'ye gittim. Ancak burada iş bulamadım. Bu nedenle Bursa’ya geçtim. 4 ay kadar da burada kaldım. Sonrasında da İstanbul’a döndüm” dedi.
"O BİLGİLERİ DÜŞMANLARIM YAZMIŞ OLABİLİR"
Duruşmada, DEAŞ’e sempati duymasının mümkün olamayacağını kaydeden A.J., buna gerekçe olarak ise “IŞID benim kardeşimi öldürmek istedi. Kendisini evinde bulamayınca evini bombaladılar. İki kardeşimi de öldürdüler” sözleri ile açıkladı. Birçok haberde ve sosyal medyada kendisi ile ilgili yer alan bilgiler için ise “Benim düşmanlarım fotoğrafımı kullanarak bu bilgileri yazmış olabilirler” dedi.
KAN DONDURAN O SÖZLERİ KABUL ETMEDİ
ABD işgaline karşı savaştığını kabul eden A.J., “Silahlı fotoğraf bahsettiğim Amerika işgaline karşı savaştığım dönemden kalan bir fotoğraftır” dedi. A.J., iddianameye de giren, ABD’nin Felluce’ye yönelik harekâtı öncesi Milliyet Gazetesi’ne verdiği ve 10 Eylül 2003’te yayımlanan röportajda söylediği iddia edilen “ABD askerlerinin boğazını önden kesiyoruz, Türk askerini ise enseden keseriz. ABD askerlerine kim hizmet ederse, bu Felluce halkı da olsa katli helaldir" yönündeki sözlerini ise kesin bir dille reddetti.
SAVCI: ÜYELİKTEN CEZA VERİLSİN
Duruşma savcısı ise ilk duruşmada verdiği mütalaada, A.J.’ye ‘silahlı terör örgütü üyeliğinden’ ceza verilmesini istedi. Savcı mütalaasında, A.J.’nin silahlı fotoğrafı için ise dikkat çeken bir değerlendirme yaptı. A.J., anılan fotoğrafın ABD işgali dönemine ait olduğunu söylemişti. Savcı ise mütalaasında özetle şu değerlendirmeyi yaptı: “Sanık 1957 doğumlu. 2005 yılında 48 yaşında oluyor. Ancak fotoğraf daha illeri bir yaşta olduğunu gösteriyor. Sosyal medyadan tespit edilen fotoğrafların, sanığın DEAŞ silahlı terör örgütü içerisinde yer aldığı döneme ait olduğunun değerlendirildiği…”
"DEAŞ ÜYESİ OLDUĞUNA DAİR SOMUT DELİL YOK"
Mahkeme ilk duruşmada, deliller toplandığı ve A.J.’nin tutuklu kaldığı süreyi de göz önüne alarak tahliyesine karar verdi. A.J., hakkında yurt dışına çıkış yasağı konuldu. Davanın ikinci duruşması isse geçen ay yapıldı. Yapılan yargılama sonrası mahkeme, A.J. hakkında ‘beraat’ kararı verdi. Beraat kararının gerekçesini ise A.J.’nin, DEAŞ üyesi olduğunu ortaya koyacak somut delillerin olmaması oluşturdu.
DAVA AÇILINCA VATANDAŞLIK İPTAL EDİLDİ
Yargılandığı davada beraat eden A.J. ile ilgili çarpıcı bir bilgiye de ulaşıldı. Halktv.com.tr muhabirinin edindiği bilgilere göre A.J. 26 Kasım 2021’de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu. Daha önce yabancı kimlik numarası verilen A.J.’nin TC vatandaşlığı numarası ise ‘255987294XX’ şeklinde kayda girdi. Ancak A.J.’ye verilen vatandaşlık hakkı, bu kişi hakkında DEAŞ üyesi olduğu gerekçesi ile dava açılması sonrası iptal edildi. İptal kararı ise 5 Ocak 2023 olarak kayda girdi.
O DURUŞMADAN 25 GÜN ÖNCE
Müvekkilinin yargılandığı davaya ilişkin telefonla ulaştığımız avukatı, sorularımızı yanıtlamak istemediğini kaydetti. Bu arada, A.J.’nin avukatı, 9 Şubat’taki duruşmada yaptığı savunmada, müvekkilinin TC vatandaşı olduğunu, vatandaşlık verilmeden önce kişi ile ilgili araştırma yapıldığına işaret etmişti. Oysa A.J.’nin vatandaşlığı anılan duruşmadan 25 gün önce iptal edilmişti. Avukatın, duruşmanın olduğu tarihte müvekkiline verilen vatandaşlığın iptal edildiği bilgisine sahip olup olmadığı ise öğrenilemedi.