Hiç de şaşırmadım. Benzer konularda olduğu gibi Erzurum bu “üç kazık” meselesinde de kamplara bölündü.Yanlış anlaşılmasın bunu yadırgadığım için söylemiyorum.Gayet normal; zaten olması gereken de budur: Yani edep ve izan çerçevesinde tartışmaktır. Erzurum’da son zamanlarda çok güzel tartışma ortamları oluşmaya başladı. Bu da şehrimiz adına ciddi bir kazanımdır.Dünkü yazımıza bi hayli fazla mesaj geldi. Pek çoğu bizi destekleyen yöndeydi. Ama istedim ki, “evet” ya da “hayır” diyenlerden ziyade, mesaj veren tepkileri aktaralım. İşte size üç ayrı tepki. *** Mehmet Bey memlekete atılan yeni kazıkların veya dikilen yeni kazıkların yanında Aziziye Anıtları şaheser kalır. Bana göre tek tek yapılanlara bakmak yerine resmin tamamını değerlendirmek daha isabetli olacaktır. Şöyle ki: Erzurum Belediyesinin kentleşme politikası nedir? Erzurum Belediyesinin imar politikaları, arazi, arsa politikası nedir ve nasıl belirlenmektedir? Örneğin bir yere meydan düzenlemesi yapılmasına, mimarisine kimler karar vermektedir? Kimlere danışılmaktadır? Projelerin mimari, estetik boyutu, çevreye tesiri, mahalle veya semtin gelişmesine, altyapısına tesiri dikkate alınmakta mıdır? Bir yere 2000 konut yapılırken buranın okul, cami, sosyal aktivite alanları, yeşil alanları, araç oto park alanları hesap edilmekte midir?Havuzbaşı’na meydan, Tebrizkapısı’na meydan projeleri hangi estetik ve mimari kaygılarla yapılmıştır, özgün müdür? Turizme, şehrin görünüşüne ve de en önemlisi ve dikkate alınmayan tarafı Erzurum’un geleneksel sosyal ve kültürel hayatına ne getireceği değerlendirilmiş midir? Yoksa hafiz şuraya da bunu yapalım mantığıyla mı hareket edilmektedir. Tabi ki güzel şeyler yapılmaktadır ancak şehirleşme topyekun bir bakışla yukarıda belirttiğim çerçevede ve uzun vadeli planlanmalıdır aksi halde Kayakyolu örneğinde olduğu gibi kaldırımsız, alt yapısız, park alanı, sosyal donatı alanları olmayan, mimari anlamda estetikten yoksun bir kent ortaya çıkar ki Erzurum topyekun kaybeder.Demek istediğim şudur, Aziziye anıtları kadar mesela MNG`nin yapacağı çok katlı binalar, Hacı Cuma, Gavurboğan ve diğer kentsel dönüşüm alanlarına dikilecek yeni kazıklar da gündem olmalıdır. Erzurum halkına danışılmalı gerekirse şehir ve imar konularında halkın oyuna başvurulmalıdır. Son on yılda inşaat alanında Erzurum’a dikilen kazıkların haddi hesabı yok!!!Yeni diye sunulan projeler, siteler dahi maalesef saydığım kazıkların ardında... Atalardan kalma eserlerin dışında son 90 yılda Erzurum’da inşaat ve mimari alanda ortaya konulmuş eser yok gibidir. Öyle bir talan yaşanmaktadır ki, kentsel dönüşüm adı altında insanlar evlerinden edilmekte, çok katlı, yeşil alanı, otoparkı olmayan ucubelerde yaşamaya mahkum edilmektedirler. Üstelik yıllarca borç ödeyerek!!!Erzurum diğer alanlarda olduğu gibi kentleşme alanında da treni kaçırmıştır, bugün sadece Cumhuriyet Caddesi ve etrafındaki bazı tarihi mekanların etrafı açılmakla beraber, şehrin diğer bölgelerinde berbat , zikzaklı, kaldırımsız yollar, çarpık , elini uzatsan diğer apartmana değecek şekilde yapılaşma, kaldırım işgali, cami altı marketler, her apartmanın altında, müstakil evin bahçesinde ruhsatsız bakkallar, kahvehaneler, apartmanlar arasına sıkıştırılmış sözde çocuk parkları almış başını gidiyor.En ufak arsa parseline dahi 10 katlı apartmanın dikildiği, Cumhuriyet Caddesi hariç 100 metre dahi düz yolu olmayan Erzurum çokça kazıklanmıştır ve maalesef bu devam etmektedir. Mehmet bey yeni kazıkları da yazmanız gerekir, Şehirleşme de Erzurum nereye gidiyor?Benim gördüğüm şu memlekette ya mimar mühendis yok ya da onlarda bu durumdan memnun... Belediye başkanları veya diğer kamu otoritelerinin benim fikrim geldi bunu yapacağım deme dönemi çoktan kapanmıştır. Hangi proje halka danışıldı bilmiyorum, yanılmıyorsam yok!!! Erzurum’un her tarafına yeni kazıklar dikilirken, ucubeler yapılırken Aziziye tabyaları münferittir... Vesselam (Erzurumajans’a gelen ‘Davut’ rumuzlu okuyucu yorumu)***Mehmet Bey, Ne yazık ki, Ahmet KÜÇÜKLER bu "ucube" beton sütunları değil yıkmak, bir tek çakılına bile dokunamaz. Bu sütunların temsil ettikleri( !?..) tabyalar bakımsızlıktan yıkılıyor, kimsenin kılı kıpırdamıyor ama Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu 21.01.2000 tarih ve 979 sayılı kararı ile sanat harikası bu sütunları "Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı" olarak tescil edivermiştir. Ne memleket ama; gerçek değerlere sahip çıkma tam da böyle olur! (Erzurumajans’a gelen M. Keleş rumuzlu okuyucu yorumu)***Vah Erzurum Vah .... Erzurum`da tarihe geçmek bu kadar ucuz. Sök üç tane ucube direği geç tarihe. Adamlar şehirlerini baştan başa raylı sistemle döşüyorlar, insanlarının gidebileceği onlarca yer açıyorlar, belediyelere ait ne kadar uygun yer varsa düzeltip, temizleyip vatandaşın hizmetine hem de çok düşük fiyatlar çerçevesinde sunuyorlar, hizmetler almış başını gidiyor. Yine de kimse tarihe geçeceksin demiyor onlara. Aslında Erzurum`un en büyük kaybı en etkin insanlarımızın bile çok basit düşünmesi, kendini yormaması, kimseyle kötü olmama çabaları. İşte bu sebeple TUİK verilerine göre Erzurum Nüfusu 2023 yılında %38 azalarak 480.000 civarına düşecek deniyor. (Bu bilgi ilk ağızdan; Bir AK Partili milletvekilimiz geçen bir yerde çay içerken söyledi) Erzurum`un gidişatı hakkında bir tane rapor okuyun ALLAH AŞKINA.