Erzurum Güncel- SABANCI Holding Enerji Grubu Başkanı Selahattin Hakman, “Elektrik ticaretinin serbestleşmesi ve Enerji Borsası’nın kurulmasıyla uzun vadede fiyatlar düşebilir” dedi.Enerji hem ülke için hem biz tüketiciler için pahalı bir mesele. Cari açığımızı patlatıyor, milli gelirimizin artmasını engelliyor. Şu sıralar İstanbul’da sık sık yapılan enerji zirvelerine uğradım, ucuz enerjinin “formülü”nü yakalamaya elektrik faturalarımızın düşmesine yarayabilecek çareler aramaya koyuldum. Sonunda elektrik dağıtım özelleştirmeleri sonrasında iki büyük oyuncudan birisi olan Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Selahattin Hakman’la buluştuk.Üretim de özelleşmeliHakman’la görüşmemizde, “ucuz elektrik” formülünü ele alırken, anladım ki, 2023’e kadar gidecek uzun bir yolumuz var. Dağıtım özelleşiyor ama üretimin de özelleşmesi, kayıp ve kaçağın önlenmesi gerekiyor. “Enerji Borsası”nı beklemek, elektrik ticaretinin serbestçe işlemesini görmek lazım. Sözü, Hakman’a verelim ve bu piyasada neler olduğunu, yeni gelişmelerin hem ülke hem aile bütçesine nasıl yansıyacağını öğrenelim. Fiyat yetkisi EPDK’da*‘Dağıtım’ların tümü özelleştirildikten sonra gerçekten elektrik fiyatları düşebilir mi?Elektrik fiyatının veya herhangi bir metanın fiyatının düşüp düşmeyeceği arz ve talebe bağlı. Türkiye’nin kurulu güç 61 bin 15 MW. 2023’e kadar bu gücün her yıl 12 milyar dolarlık yatırımla iki katına çıkmasına ihtiyaç var.*Dağıtım işinde sistem nasıl işliyor?Olayın iki bacağı var. Dağıtımda fiyatlar tamamen regüle edilen, EPDK’nın kontrolünde olan bir hizmet işi. Biz hizmet sunuyoruz. Yani evinize hiçbir zaman 2 veya 3 farklı kablo gelmeyecek. Bu dağıtım işinin bütün kurallarını, bütün özelliklerini maliyetlerini vs. her şeyini EPDK denetliyor ve düzenliyor.*Tamam da elektrik faturasını siz gönderiyorsunuz tüketiciye.O faturanın içinde bir “elektrik bedeli” var. O bedel, rekabetçi piyasada belirleniyor. Bir de dağıtım hizmeti var. Siz diyelim ki, bir internet sitesine kitap sipariş ettiniz. Size bir fatura gönderiyor. Ama bu fatura içinde taşıyan hangi şirketse onun parası da kitabın parası da var. Biz de taşıyıcıyız ve buradaki fiyatlar, devletin yani EPDK’nın belirlediği fiyat. Rekabete açık olan taraf öteki kısım yani kitabın fiyatı.Kârı kayıp-kaçak belirler*O zaman nasıl para kazanıyorsunuz?Aldığımız işleri iyi yaptığımızda kârımız oluyor. Mesela kayıp ve kaçak oranları. EPDK diyor ki, “Senin kayıp ve kaçağın yüzde 10 olması veya yüzde 6 olması lazım.” Ben ona yüzde 6’lık bir fiyat veriyorum. Eğer yüzde 6 değil, yüzde 5.8’e düşürürsem aradaki fark da bana kalır. Eğer yüzde 6.2’ye çıkarsam o zaman cebimden öderim. Çünkü, kayıp ve kaçak için elektrik satın alıyorum. Verimlilik artışı dağıtım tarafında bu.*Perakende piyasası nasıl işliyor?Perakende ticarette, gidip elektriği en ucuz nereden alabilirsem, mesela Enerji Borsası EPİAŞ kurulursa oradan mı, kendi üretimimden mi alacağım. Yoksa, başkasından mı pazarlık yaparak alacağım... Borsanın kurulması için çalışmalar da bu yönde ilerliyor.Promosyon dönemi başlayabilir*Özelleştirmelerle birlikte firmaların verimlilik ve tasarruf kriterleri önem kazanıyor değil mi?Aynen öyle. Uzun vadede, dediğiniz gibi fiyatlar düşebilir. Özel sektör ‘rakibimden daha iyi olmam, daha verimli çalışmam ve daha ucuza vermem lazım” diye düşünür. *Tıpkı GSM şirketleri gibi belki de elektrikte promosyonlar da yapabileceksiniz değil mi?Tabii ki. O günleri de göreceğiz.*Peki, o zamana kadar vatandaş elektrik faturasını nasıl düşürebilir?Tüketicilerin elektrik faturalarının düşürülmesi için bilinçli tüketim alışanlıkları ve enerji verimliliği yani verimli cihazların kullanılması önemlidir.Hedefimiz 2020’de 7 bin 500 megavat*Sabancı olarak yeni hedefleriniz var mı?Bizim hedeflerimiz belli. 2020’de 7 bin 500 MW kurulu gücümüz olacak. 2006 yılında ‘15 yıl için 5 bin MW olacak’ demiştik. Şu anda inşa ettiğimiz işletmelerle birlikte lisanslarla 5 bin MW’miz var. 2015 veya 2016 sonunda devrede olacaklar.Suriye ve belirsizlik fiyatları yükseltebilir*Sizce, petrol fiyatları bölgemizdeki gelişmelerden dolayı çok yükselir mi?Suriye ve diğer nedenlerle Ortadoğu’da oluşacak belirsizlikler ve istikrarsızlıklar, bunlar sürdüğü sürece küresel petrol ve genel olarak enerji fiyatlarının yükselmesine neden olabilir. Böyle bir durumda Türkiye de etkilenir.Enerji Hanım hemen etkilemez*Tasarruf tedbirlerinin, mesela “Enerji Ha- nım” uygulamalarının talebin yükselmemesinde hiç etkisi olmadı mı?Olsa da bu tedbirlerin etkisi böyle kısa dönemde hissedilmez. Bir de şöyle bir şey var; Türkiye gibi kişi başına milli geliri 10 bin dolarlar gibi olan ülkelerde ekonomik büyümeyle elektrik talebi arasında 1,5’luk bir talep faktörü vardır. Bu ne demek: Ekonomi yüzde 4 büyürse, elektrik talebi yüzde 6 artar. Kişi başına milli gelirimiz arttıkça daha bilinçli daha verimli enerji kullanımı söz konusu olursa bu faktör gittikçe azalır. Hatta bir noktada yüzde 1’in altına da düşer. Kişi başına milli gelir 40-50 bin doların üstüne çıktığınız zaman olur bu.*O zaman zenginleştikçe daha mı az elektrik sarf edeceğiz?Tabii ki, bu bilinç de Türkiye’de yerleşecek. Mesela Türkiye yüzde 4 büyürse, elektrik talebi 6 değil, 5 büyüyecek.Nükleer devreye girse de ithalat sürer*İlk nükleer santral, 2021’de tamamlanırsa, elektrikteki sıkıntılar azalmaya evlere gelen faturalar düşmeye başlar mı?Bence nükleer santral, 2021’de bitmez, hatta 2023’e yetişirsek bile iyi olur. Sanırım, Mersin Akkuyu öncelikle yapılmaya başlanacak.*Nükleer devreye girerse enerji ithalatında düşme ne kadar olabilir?Enerji ithalatı toplam olarak azalmaz ama artışı azalır. Enerji Müsteşarı Metin Kilci, bugünkü parayla nükleer devreye girerse 7,2 milyar dolarlık doğalgaz tasarruf edileceğini söylüyor. Bu rakam olarak kalır. Ama enerji talebi artacağı için bu tasarruf edilen rakam bizi geriye götürmez. Çünkü ekonomi büyüyecek. Bugün 60 milyar dolar ödediğimiz enerji ithalatı 2023’te 90 milyara çıkacaksa, nükleerle 80 milyar dolarda kalır.Bu yıl bizi ılıman havalar kurtardı*Verilen rakamlara göre elektrik tüketimi bu yıl fazla yükselmedi. Neden böyle oldu?Türkiye’de elektrik tüketimini yıldan yıla belirleyen 3 temel konu var. Bunun birisi ekonominin büyümesi, ikincisi Türkiye’nin nüfus artışı ve şehirleşme. Üçüncü faktör ise ısıtma ve soğutma. Ilıman bir kış ve ılıman bir yaz geçerse toplam elektrik tüketimi de ona göre azalıyor. Bize göre şu ana kadar elektrikte “sıfır büyüme” olmasının nedeni iklimdir. Bu nedenle de talep artışı olmadı.Dağıtımı biz başlattık bizimle son bulacak*Piyasalar, yeterince liberalleşti mi? Sabancı Grubu olarak daha başka neler bekliyorsunuz?2006’da biz piyasaya çıkarken serbest bir piyasa hiç yoktu. Bugün oldukça gelişmiş bir “serbest piyasa” var. Ancak rekabetçilik anlamında yapılması gerekenler var. Enerji Borsası çok önemli. Elektrik fiyatlarının rekabetçi bir ortamda maliyetleri yansıtacak bir şekilde belirleniyor olması önemli. Mesela, doğalgazdaki sübvansiyonların kalkması bu açıdan önemli. Ama 10-15 yıllık geçmişe baktığımızda bunların da yapılabileceğine inanıyoruz.*Dağıtım özelleştirilmeleri ne zaman son bulacak?Baktığınız zaman 21 bölge var. Özelleştirmeler, biz Toroslar’ı devir aldığımız zaman bitecek. Bu ay sonunda alacağız. O zaman tamamlanacak. Yani, Ocak 2009’da Başkent’le biz başladık yine biz bitireceğiz. 21 bölgede 13-14 oyuncu görev üstleniyor. En büyük oyuncu ise biziz.Klasik müzik ve yelkenle dinleniyorum*Yoğun iş temposundan sıyrılıp nasıl dinleniyorsunuz?Dünyanın her yerindeki klasik müzik konserlerini mümkün olduğunca izlemeye çalışıyorum. Son yıllarda çok fazla vakit ayıramamakla birlikte yelken yapmak da hobilerim arasında bulunuyor. Teknemi, 7-8 yıl önce sattım. O zamandan beri fırsat bulabildiğimce tekne kiralayarak yelken yapmaya çalışıyorum.