Erzurum Güncel-Kaplan, BDP'nin örgütlenme çalışmaları kapsamında düzenlenen programlara katılmak amacıyla Antalya'ya geldi. Örgüt ve halk buluşmalarına yönelik toplantılar öncesinde Antalya Kültür Merkezi yanındaki kafeteryada basın mensupları ile bir araya gelen Kaplan, Türkiye gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kaplan, 12 Eylül'de yapılacak referandumun 12 Eylül Anayasası'nın ömrünü uzatma anlamı taşıdığını öne sürerken yapılan değişikliklerin kabul görmesi halinde Türkiye'nin 10-20 yıl yeni anayasa değişikliği istemini gündeme getiremeyeceğini savundu. Değişiklik paketinde bazı maddelerin anlamsızca korunduğunu vurgulayan Kaplan, "AK Parti referandumla 12 Eylül Anayasası'nın ömrünü uzatmaya çalışıyor. Başlangıcı, sonuna dokunmuyor. Sonra çıkıp ‘Şapka maddesine dokunamazsınız' diyor. 12 Eylül Anayasası'nın ömrünü uzatmak bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür” dedi.‘EVREN'İ YARGILAYAMAZSINIZ' Anayasa'da öngörülen değişikliklerle darbecilerin yargılanamayacağını belirten Kaplan, şöyle konuştu:“Ben buradan Başbakan Erdoğan'a sesleniyorum; eğer referandumdan evet çıkarsa, ertesi gün Kenan Evren'i alıp içeri tıkıp ceza vermezsen sen yalancının tekisin. Yalancı çıkacaksın. Çünkü Evren'i yargılayamazsın. 12 Eylül Anayasası'nda 12 Eylül model, Kenan Evren arabadır. Bunun şasesi, numarası, patenti Kenan Evren'dir. Şanzımanı, kaportası odur. Siz bu anayasaya pasta cila çekerek, bu arabanın ne motor gücünü, ne hızını, ne konforunu artırabilirsiniz ne de yürütürsünüz.”“GENERALLERDEN İYİ ANAYASA YAPARIZ”BDP milletvekili Hasip Kaplan, yeni anayasa tezini sürekli işleyeceklerini vurgularken “Türkiye'nin 72 milyon insanı artık kendi anayasasını yapabilecek kadar gelişmiş, çağdaş, duyarlı bir topluma sahiptir. Yani 5 generalin yaptığı anayasanın çok daha güzelini yapabilir. Halk boykota gider ‘Ben yeni anayasa istiyorum' derse ve seçmenin yüzde 50'si sandığa gitmezse AKP, CHP, MHP olmak üzere bu üçü otursun düşünsün. Bu görüntü sistemin kredisinin bittiği, bu partilerin çöktüğü andır” dedi.“ONURSUZLUK DAYATILDI”Habur ve Mahmur'dan gelen PKK terör örgütü üyelerinin yargılanmasını vicdansızlık olarak nitelendiren Kaplan, şunları söyledi:“Habur'dan gelen 34 kişi Ak Parti ve CHP'nin ne kadar hazırlıksız, ne kadar çözümsüz, ne kadar olayın farkında olmadıklarını ortaya çıkardı. Mahmur'dan gelen 26 kişinin 4'ü bebek, gerisi yaşlı kadın ve erkekti. Siz bunları Habur'dan getirdiniz, özel ağır ceza mahkemesi savcılarının karşısına çıkardınız ve terör suçundan yargıladınız. Bu zulümdür, vicdansızlıktır. Kandil'den 8 PKK'lı silahlarını bıraktı geldi. Bunu yönetememek de aynı şekilde basiretsizliktir. Ya oradan 800 kişi ya da hepsi gelseydi ne yapacaktınız?”“ASKERİ ELEŞTİRMEK VİCDANSIZLIK”Terör konusunda sadece askerin hedef gösterilmesine karşı çıktıklarını kaydeden Kaplan, terör sorununun çözümünde siyasetçilere görev düştüğünü söyledi. Kaplan, “Bütün sorunu askere havale edip arkadan askeri eleştirmek vicdansızlıktır. Bu süre içinde siyaset kurumu ne yaptı onu sorgulamak lazım” diye konuştu.Hasip Kaplan, son dönemde artan çatışmaların kültürel taleplerden çok enerji politikaları ile ilgili olduğunu savundu. Çatışmalar neden bitmediğini soran Kaplan, Türkiye'nin enerji koridoru haline geldiğini hatırlatırken, şöyle devam etti:“Enerjinin geçtiği yerlerin hepsi Kürt coğrafyasıdır. Katar'dan gelecek doğalgaz Kerkük'e geliyor, Irak'ın kuzeyindeki Kürt yönetiminin topraklarından geçiyor. Türkiye'ye geliyor yine Kürtler'in yaşadığı coğrafyadan geçiyor. Irak'tan, Azerbaycan'dan gelen hatta da aynı şey. 50 bin PKK'lıyı dağdan indirmek, anadilde eğitim, kültür, kimlik bunların yapılması çok basit, 1-2 ay içinde yapılabilecek şeyler. Ama burada hangi kart nasıl kullanılıyor? Kim kime karşı neyi kullanıyor bunları Meclis'te konuşamıyoruz. Bunun üzerine ya devletin derinlikleri konuşuyor ya da dışarıda birileri konuşuyor. Bugün gencecik askerlerimiz ölüyorsa bilemediğimiz nedenleri var. Ortadoğu'da önümüzdeki 30 yılın yeniden yapılması dizayn ediliyor. Türkiye’nin rolü zayıf. Bu güçlerin bizi etkilemesine karşı bizim içeride, Meclis'te sorunlarımızı konuşup bütün bu tehlikeleri görüp bu sorunu tartışmamız lazım.”Hürriyet