Erzurum Güncel - ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDE KONSERAtatürk Üniversitesinde Bahar Şenlikleri kapsamında düzenlenen Türk Halk Müziği konseri yoğun ilgi gördü. Bahar Şenlikleri kapsamında düzenlenen etkinlikler tüm hızıyla sürerken öğrenciler konserle müzik ziyafetine doydu. Kültür Merkezi salonunda düzenlenen Türk Halk Müziği konserine finaller öncesin de stres atmak isteyen öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.Konserde bir birinden güzel türküler söylenilerek katılımcılara hoşça vakit geçirildi.GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİDEN SAHNE TASARIMI SERGİSİAtatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü tarafından Sahne Tasarımı Sergisi (Scenography) sergisi düzenlendi. Kültür ve Gösteri Merkezinde açılan sergide ilginç sahne tasarımları yer alırken, böyle bir serginin Erzurumda ilk kez açıldığı belirtildi.AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİNDEN "ENGELSİZ TOPLUM İNŞA ETME" PANELİ...Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi sosyal sorumluluk projelerinden birini daha gerçekleştirdi. Düzenlenen, Engelsiz Toplumu İnşa Etme ve Sosyal Hizmet konulu panelde engellilerin temel sorunlarının çözümüne dönük çeşitli öneriler dile getirildi. Kültür Merkezindeki panelin açılışında konuşan Açık Öğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üstün Özen, panele katılan konuşmacılara teşekkür etti ve Açıköğretim Fakültesi hakkında bilgi verdi.Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesinin ilk yılında 3 lisans, 2 önlisans ve bir lisans tamamlama programına 7 binin üzerinde öğrencinin kayıt yaptırdığını ve eğitimlerini başarılı bir şekilde sürdürdüklerini belirten Özen, Seneye Sosyoloji ve İktisat lisans programları ile Sağlık Kurumları İşletmeciliği, Adalet, Bankacılık ve Sigortacılık, Dış Ticaret, Reklamcılık, İşletme Yönetimi ve Lojistik gibi 10 yeni önlisans programı ile eğitim hizmeti verecek olan Fakültemizin temel hedefi, toplumsal ve sektörel talepleri karşılamaktır dedi.ÖLÜMÜNÜN 300. YILINDA ITRÎAtatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürlüğü ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanlığı tarafından ortaklaşa düzenlenen Ölümünün 300. Yılında Bestekâr Buhurîzâde Mustfa Itrî panelinde ünlü sanatçı bilim adamları tarafından çeşitli yönleriyle anlatıldı. Kültür ve Gösteri Merkezinde düzenlenen paneli Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Rıdvan Canım yönetti. Prof. Dr. Hakki Turabi, Yrd. Doç. Dr. Nesrin Feyzioğlu, Yrd. Doç. Dr. Ferdi Koç ve Öğr. Gör. İsmail Hakkı Gerçek, panelist olarak katıldı.Konuşmacılar ünlü sanatçının yaşam öyküsü, hattatlığı, bestekârlığı, icrakârlığı ve edebi kişiliği hakkında bilgiler verdiler. Konuşmacılar, Itrînin musikişinaslıktan başka, şiirler yazdığını, Itrî mahlası ile nice eserler ve tertipli bir divan oluşturduğunu, şairler arasında isim ve şöhret yaptığını anlattılar.100. YILINDA BALKAN GÖÇLERİ VE BALKAN VAKIFLARIAtatürk Üniversitesi Kalkınma Vakfı ve Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK) tarafından düzenlenen 100. Yılında Balkan Göçleri ve Balkan Vakıfları konulu konferansın açılışında konuşan ERVAK Başkanı Erdal Güzel, tarihçilerin, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı, Kırım Savaşı, 1877-1878 Rus Savaşı, 1912-1913 Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşından sonra Anadoluya Balkanlardan gelen Müslüman Türk göçmen sayısını yedi milyon olarak verdiklerini söyledi. İkinci dünya savaşından sonra Yugoslavya ve Bulgaristandan gelen iki milyon muhacir de bu rakama eklenince, dokuz milyon civarında bir göç hikâyesinden bahsedebiliriz diyen Güzel, tarihçi McCarthyin, 93 Harbinin genel bilançosunda Tuna ve Edirne vilayetlerinde yaşayan 500 bin kişinin katledildiğini, açlık ve hastalıktan öldüğünü belirtirken, muhacir sayısını ise 1 milyon 230 bin insan olarak verdiğini hatırlattı.Göçler münasebetiyle bir anda nüfusu iki katına çıkan İstanbulda, muhacirlerin, cami, medrese, tekke, zaviye ve derme çatma barakalara yerleştirilmeleri ve yaşadıkları zorlukların, ne yazık ki dünyaya insanlık dersi vermeye çalışanların kapsam alanlarına hiç girmediğini anlatan Güzel, Balkanlardaki Türk vakıflarıyla ilgili de şunları kaydetti: Bilindiği gibi Osmanlı Devleti bir vakıf medeniyetidir. Bu medeniyetin tüm örneklerini Balkanlarda ziyadesiyle görmek mümkündür. Köprü, su yolu, hamam, kervan saray, imaret, çarşı, değirmen, boyahane, buzhane, bedesten, dükkân gibi vakıf eserleriyle Balkanlar adeta donatılmıştır. Vakıf medeniyeti gibi insanlık adına olağanüstü güzel bir kültür mirasını bize bırakan Balkanlarda, Kafkasyada, Kosovada, Ahıskadaki göçlerde canlarını veren, Anadolu gibi bir coğrafyayı yedi düvelin elinden alıp bize armağan eden ecdadımızı rahmet ve saygı ile anıyorum.KOÇAKIN KONUŞMASIVakıf müessesesi hiçbir medeniyette, İslâm medeniyetinde olduğu kadar köklü ve hedefine uygun bir fonksiyona ve büyüklüğe ulaşmamıştır diyen Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçakda, konuşmasında, Osmanlı, eğitim ve sağlık başta olmak üzere sosyal hayatın hemen her alanında vakıf anlayışını ön plâna çıkarmıştır. Çünkü Osmanlıda vakıf eserleri, hem dünya hem de ahret hayatını güzelleştiren birer hizmet vasıtası olarak görülmüştür. Öyle ki bu yolla, otuz bine yakını kayıtlı olmak üzere, çeşitli vakıflar kurarak insanların yanında diğer mahlûklara da hizmet edilmiştir. Anadoludan Balkanlara, Afrikadan Yemene kadar Osmanlı toprağı hüviyetini kazanmış her coğrafya, güzel şehircilik anlayışından nasibini almıştır değerlendirmesini yaptı.