Utanmazları aklamaya başladılar!...

Türkiye Yazarlar Birliği Üyesi M. Çetin Baydar ve Mehmet Aycı’nın, DDY’larının aylık seyahat ve aktüalite dergisi 'Raillife'nin Şubat sayında yer alan 'Trenden kaçan oğlan' başlıklı yazıya tepkiler devam ederken, Türkiye yazarlar Birliği savu

Erzurum Güncel- Türkiye Yazarlar Birliğinden Ahmet Fidan öncülüğünde, Erzurum’u lekeleyenlere yönelik başlatılan temizleme kampanyası büyük tepki gördü. Fidan imzasıyla e-mail gruplarına gönderilen tekzip büyük tepki topladı. İşte Ahmet Fidan’ın gruplara gönderdiği o yazı…Ahmet Fidan Trenden Kaçan oğlan konulu yazı ile ilgili yazının müellifi Sayın Mehmet Aycı'nın özür yazısı ektedir Kendi adıma söz konusu yazıyı okumadım. Ama bana iletilen tepkilere bir cevap olması bakımından sayın Aycının iyi niyetine güvendiğim için kamuoyuna iletiyorum. Saygılarımla ZARURİ BİR AÇIKLAMA VE TEKZİPDEVLET Demiryolları'nın aylık seyahat ve aktüalite dergisi'Raillife'nin Şubat sayında yer alan 'Trenden kaçan oğlan' başlıklıyazıda Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Mehmet Aycıtarafından ismime atıf yapılarak şu ifadeler kullanılmıştır:"Mustafa Çetin Baydar anlatmıştı. Tren Erzurum'a geldikten sonraYeşilçam'da artist olma heveslisi Erzurum kızları, trenle İstanbul'akaçarlar, türlü maceralar yaşadıktan hatta çam dibine yatırıldıktansonra, tabii artist olamadan ancak 'kız gittim, kadın geldim'havasında tekrar memleketlerine dönerler. Yeşilçam'a varmadan yoldabelde İstanbul'da ikna edilenler ayrı, pişman olanlar da ayrı, filmçevirmeye başlayanlar yandı gülüm keten helva hikayesidir. Ve buhikayenin kaçıs kısmı trenlidir. Gözünü sevdiğim memleketimde kaç kızbavulunu günler önceden hazırlayıp dağlar yakışıklısına kaçar gibitrenle artist olmak için kaçmıştır, bunun istatistiği yoktur, Allahbilir. Kaçanlardan artist olan var mıdır, bunu da Yeşilçam'ın insanhatiratısını çıkarmakla mesul sinema tarihçilerimize, ne sinematarihçisi, özenti tarihçilerimize sorulmalıdır. Tren sadece kaçışatanık olmuştur, vallahi de billahi de bu işte vebali yoktur."MEHMET AYCI'NIN ÇARPITTIĞI KONUNUN GERÇEK YÜZÜAnadolu halkının gözünde taşı toprağı altın olan İstanbul'a ulaşmak,artıst olmak dahil oranın her türlü imkanından faydalanmak, 1940'lıyıllarda, Erzurumlu gençleri cezbediyordu ve dolayısıylaErzurum-İstanbul tren seferleri bu yolda bir vesile idi.Mehmet Aycı benim İstanbul trenine genellikle kaçak yollardan binenErzurumlu delikanlılar için söylediklerimi maalesef çarpıtarak sankiErzurumlu kızlar için söylemiş olduğumu söyleyip her kesi isyanettiren o satırları karalayıvermiş.Meseleyi bu şekilde tavazzuh ettiriyorum. Ve İnanıyorum ki SayınMehmet Aycı şair yüreği ile tecelli eden hakikatlare saygı gösterip,derginin çıkacak ilk sayısında bu tekzibi yayınlayarakokuyucularından, Erzurumlulardan gerekli özrü dileyecektir.İŞTE GELEN TEHKİLERİN BAZILARI….Zekiye Çomaklı- Sayın Ahmet Fidan yazıyı okumadan bu şahsın özrünü kabul edecek kadar iyi niyetliyseniz,Erzurumlu olmadığınızı düşüneceğim.Fikret Dadaş- ERZURUMLU HER YERDE ERZURUMLUDUR.... Hiçbir şehir, Erzurumlunun örfünü adetini bozmamalı..Yüreğinizin attığı her yer Erzurum’dur.. Yani, “ bize, her yer Erzurum “ Erzurumlunun Sadakat anlayışı ile birilerinin ki farklı.. Yazılan yazı utanç abidesi.. Sevgili Erzurumlular görüyor musunuz ? Aynı kafadan münevverler nasıl da birbirlerine sahip çıkıyorlar ? Ne kadar da basitmiş Erzurum’un şerefi ve namusu ile, yazıp-çizmek, bir özür, affola.. Hiç mi eliniz titremedi beyefendi.. Siz kendi adınıza affedin ama Erzurum adına ne böyle konulara girin ne kalem oynatın.. Resmi görevinizi ve kim olduğunuzu bilmiyorum ama yazdığınız yazının içeriği itibariyle bu müneverlerle sıkı-fıkı olduğunuz aynı anlayış, aynı dili paylaştığınız “ görevli nöbetçi yazıcı olduğunuz “ da gözden kaçmıyor.Vahdet Nafiz Aksuerzurumla ilgili meselelerde fevkalade hassas olan sayın çetin baydar bey'in böyle bir şey söylemeyeceğine daha yazıyı okuduğumda kanaat getirmiştim. çetin beyin açıklamasından anlaışlıyor ki, ortada bir çarpıtılma söz konusudur. dolayısıyla şu anda meydana gelen ve önümüzdeki günlerde daha da şiddetleneceğine dair işaretler görülen tartışmalarda çetin beyin bu açıklamasının dikkate alınması lazımdır.erzurum ve erzurumlu için akıl yormuş, eser vermiş bir hemşehrinin kabahati bulunmayan bir meselede eleştiriye maruz kalmasına gönlümüz razı olmamalıdır.Şahin Torunerzurumlu gençlerin istanbula kaçma öyküleri ilginçtir, evet erzurum tarihinde 80 li yıllara kadar pek çok gencin özellikle erkeklerin istanbul maceraları olmuştur...hatta bu kaçış olgusunun istanbulun kabadayılık tarihi ile de ilgili bir başka tarafı vardır...işin aslına bakılacak olursa kaçılacak ve kendini gösterecek en büyük yer olması hasebiyle istanbula kaçma olgusu erzurumdan başka anadolunun pek çok şehri içinde imgesel ve tarihsel bir içeriğe sahiptir diyebiliriz..bu anlamda diyarbakırdan,antepten, maraştan, yozgattan, sivas tan vs.. gibi daha bir çok anadolu şehrinden istanbula kaçarak, yerleşen ve kendi hikayelerini yaşayan bir kaç jenerasyon bile döz konusudur...erzurum da bu kaçış hikayelerini çokça dinleyerek ve kaçanlardan pek çoğuna şahit olarak büyüyen bir erzurumlu olarak; ne kaçan bir erzurumlu kız duyulmuş işitilmiştir. ne de böyle bir şey vardır...bu anlamda kimse kusura bakmasın ama, erzurumdan artist olmak üzere kaçan kız ve çam altı...hikayesini her kim uydurmuşsa, boşboğazlık hatta aptallık etmiştir...bir şehrin geçmişini ve imgelerini hikayeleştirmek başka şeydir, olmayan şeyleri uydurarak konuşmak ise bambaşka bir şeydir...boşboğazlık hwer kim tarafından yapılmışsa boşboğazlıktır...bu boşboğazlığı, her ne şekilde olursa olsun her kim yapmışsa, öyle tekzip le falan geçiştirilecek bir şey değildir...bu boşboğazlığın müsebbibi her kimse erzurumdan özür dilemeli ve kendi çukuruna çekimelidir...vesselam...2011-02-28 11:58:55

Genel Haberleri

Hafta sonu hava nasıl olacak?
Kimliğiniz, adresiniz, telefonunuz... 200 liraya satılıyor olabilir!
MasterChef Beyza gözyaşları içinde şiddete uğradığını açıkladı! 'Yüzüm yanınca...'