Erzurum Güncel- Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG) Projesi ile 4 metre çaplı hem görsel hem de kırmızı ötesi bölgede gözlem yapabilme kabiliyetine sahip DAG teleskobu ve kubbesinin geliştirilmesi projesinde imzalar atıldı.DAG teleskobu ve kubbesinin geliştirilmesi konusunda yapılan çalışmalarda aktif olarak rol alan FMV Işık Üniversitesi, bu kapsamda, Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen Atatürk Üniversitesi bünyesinde kurulacak Doğu Anadolu Gözlemevi’nin (DAG) teleskobuna da yerli ve milli Adaptif Optik Sistemi (AO) ve Derotator Geliştirme - Üretim (AOS) projesini hayata geçirecek.Atatürk Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cahit Yeşilyaprak ve FMV Işık Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Onur Keskin’in yer aldığı proje sayesinde, HUBBLE Uzay Teleskobu’ndan yaklaşık 7 kat daha yüksek çözünürlüğe sahip yerli tasarıma sahip bir teleskobun 2019 yılı sonlarında hayata geçeceği öngörülüyor.Türkiye'de ilk kez tasarımı yüzde 100 yerli olan DAG teleskobunun üretimi yurtdışında başladı. Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen, Erzurum Atatürk Üniversitesi koordinatörlüğünde ve sahipliğinde, FMV Işık Üniversitesi’nin de üreteceği Adaptif Optik Sistemi ile hayata geçirilecek olan "Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG) Teleskobu" tamamlandığında, Avrupa'daki en yüksek çözünürlüklü astronomik gözlem cihazı olacak.Toplam maliyeti optik aygıtlarıyla birlikte yaklaşık 150 milyon lira olacak teleskop, kubbe, bina ve optik aygıtlar sayesinde uzay hem görsel hem de kırmızı öte bölgede gözlenebilecek. DAG teleskobu 2019'den itibaren, Atatürk Üniversitesi bünyesinde Erzurum'daki 3170 metre rakımlı Konaklı - Karakaya Tepesine yerleşmiş ve gözlem yapıyor olacak. FMV Işık Üniversitesi, 4 metre sınıfı kırmızı ötesi gözlem yapacak DAG teleskobunun Adaptif Optik (AO) ve Derotator sistemlerini üretecek.FMV Işık Üniversitesi ve İsviçre’den HEIG-VD ortaklığında optik ve mekanik tasarımı Atatürk Üniversitesi için %100 milli imkanlarla tasarlanan DAG teleskobu, dünyada bir ilki de gerçekleştirerek daha tasarım aşamasında, AO sistemleri barındıracak şekilde tasarlandı. Proje kapsamında FMV Işık Üniversitesi de Opto-Mekatronik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (OPAM) tam ölçekli bir AO sistemi geliştirilecek.Projenin en büyük paydaşı olan FMV Işık Üniversitesi’nin projedeki tek vakıf üniversitesi olduğuna dikkat çeken FMV Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Tekinay, projenin FMV Işık Üniversitesi tarafından gerçekleştirilecek olan AOS kısmı hakkında şu bilgileri verdi:"Teleskop teknolojilerindeki gelişmeler, astronomik gözlemlerle alınan görüntülerdeki bulanıklık, sintilasyon ve ışın yoğunluğunun azalması sorunları gibi dünyamız atmosferinde oluşan türbülansa bağlı etkilerin giderilmesi için opto-mekanik akıllı yapıdaki Adaptif Optik (AO) sistemlerin üretilmesini sağlamıştır. Böylece teleskop sistemlerinin uzayda kurulmasına gerek kalmadan yeryüzünde konuşlandırılacak teleskoplar ile yüksek çözünürlükte görüntü elde edilmesi mümkün olmaktadır. (Örnek: 1,5 Milyar dolarlık Hubble Uzay Teleskobu - HST). Teleskopların çapları büyüdükçe ışık toplama, yani daha uzakları görebilme yetisi de artmaktadır. Fakat büyüyen çap atmosferik türbülansın teleskop üzerindeki olumsuz etkisini de arttırmakta ve daha bulanık görüntü oluşturmaktadır. Üniversitemiz bünyesinde kurulan Merkez’lerimizden OPAM’da bu olumsuz etkileri ortadan kaldıracak sistemleri üretecek ve DAG teleskobunu kendi boyutları arasındaki en yüksek çözünürlüklü teleskobu olmasını sağlayacağız.”Atatürk Üniversitesi Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç.Dr.Cahit Yeşilyaprak ise teleskoba dair şu bilgileri verdi: "Atatürk Üniversitesi olarak DAG projesinin sahibiyiz. Teleskop ve kubbeye ait optik ve mekanik tasarımı, FMV Işık Üniversitesi'nden, Proje Müdürümüz olarakda görev yapan Yrd. Doç. Dr. Onur Keskin’in uzmanlığıyla gerçekleştirdik. Projenin 2019'un sonunda hayata geçirilmesi öngörülüyor. Bu sayede ülkemiz genelindeki yaklaşık 200 astronom ve astrofizikçi, DAG teleskobu ile çalışma fırsatı bulacak. Temel bilimler alanında yapılmış en büyük yatırım ve projelerden birisi Doğu Anadolu Gözlemevi ve teleskobu olacak. Projenin hayata geçmesi, Türkiye'nin bu alandaki teknolojik bağımsızlığı anlamına da geliyor. Teleskop için Erzurum'un seçilmesi nedeni ise atmosferik ve coğrafik özellikler. Erzurum uzay gözlem çalışmaları için en uygun bölgelerden birisi. Gözlem için en önemli kriterlerden olan, açık gün sayısı, Erzurum'da yaklaşık 250 gün civarında ve düşük nem oranı ile yüksel rakım da özellikle kırmızı öte bölgedeki gözlem için önemli faktörlerden. DAG teleskobu, optik özellikleri nedeniyle ışık toplama gücü açısından en küçük ayrıntıları bile ayırt edebilecek kapasiteye sahip olacak" ifadelerini kullandı.FMV Işık Üniversitesi Opto-Mekatronik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve AOS Projesi Yürütücüsü Yrd.Doç.Dr. Onur Keskin proje hakkında şu bilgileri verdi: "DAG teleskobundan NASA, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Avrupa Güney Gözlemevi (ESO) uzmanları da yararlanmak isteyecek, böylelikle Erzurum, uzay gözlemi araştırmalarında adeta cazibe merkezi haline gelebilecek. DAG teleskobu sayesinde daha önce gözlenmiş uzay cisimlerini kızılötesi dalga boyunda yeniden inceleme fırsatımız olacak. Böylelikle güncel çalışmaları doğrudan yakalayacağız. DAG teleskobu astronomik olayların meydana geldiği günlerde halka da açık olacak. 11 yıl boyunca dünyanın en büyük teleskopunun tasarımı ve görüntüleme sistemlerinin geliştirilmesinde Kanada'da çalıştım. Kanada'da edindiğim bilgi ve birikimi ülkemizin hizmetine sunmak için kolları sıvadık. DAG teleskobu için üretimini OPAM’da gerçekleştireceğimiz adaptif optik sistemler ve derotator sistemi sayesinde uydulardan bile daha kaliteli görüntü alacağız. Bu proje ile dünyada kendi teleskopu ve görüntüleme sistemlerini milli olarak tasarlayıp üretebilen yapan sayılı ülkeler arasına gireceğiz. AOS proje çıktısı olarak elde edilecek kazanımlar, teknolojik bağımsızlığımızı ilan etmemizin ötesinde tıp, haberleşme, askeri ve astronomi alanlarında sektör gelişmesi ve rafta hazır ürün halinde sunulmaya başlanmasının yolunu açarak küresel pazar ve satış stratejilerinde kritik rol oynayarak ulusal sosyo-ekonomik gelişmesine katkıda bulunacak ve ülkemizin en ön saflarda yer aldığı yüksek bilim, teknolojik eğitim ve araştırma konularındaki lider pozisyonunu devam ettirmesini sağlayacak yöndedir.” ifadelerini kullandı.