Erzurum Güncel - AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre, deprem aktivitesi bakımından geçmiş dönemlerde de aktif olan Van'da birçok yıkıcı deprem meydana geldi. 1945 ve 1972'de Van'da, 1976'da Çaldıran'da ve 1977'de Erciş'te son yüzyılın "büyük depremleri" olduğu belirtilen sarsıntılar kaydedildi.23 Ekim 2011'de ana şoktan sonra da bölgede artçı deprem aktivitesi devam etti. 2 Nisan 2012 itibarıyla elde edilen verilere göre, büyüklükleri 1.5 ile 5.8 arasında değişen 9 bin 367 deprem aktivitesi tespit edildi.Büyüklüğü 5 ile 6 arasında değişen 12, 4 ile 5 arasında 176, 3 ile 4 arasında 2 bin 268, 2 ile 3 arasında 6 bin 754 ve 2'den küçük 102 adet artçı deprem meydana geldi.Bulanık DepremiAFAD Deprem Dairesi Başkanlığı'ndan elde edilen verilerde, Muş Bulanık'ta 26 Mart'ta saat 13.35'te 5 büyüklüğünde meydana gelen depremin ana şokundan itibaren büyüklükleri 1.7 ile 3.8 arasında değişen 127 adet artçının kaydedildiği bildirildi.Muş ilinin birinci derecede tehlikeli deprem bölgesinde olduğu ifade edilerek, ana şok ve daha sonra meydana gelen artçı depremlerin Muş'un kuzey doğusunda yer alan Bulanık ilçesinin kuzeyinde dağılım gösterdiği bildirildi.Bölgenin, "Muş Bindirmesi" ve "Malazgirt fay zonlarının" etkisi altında olduğu belirtilerek, tarihsel dönemlerde de birçok yıkıcı depreme maruz kalan Muş'ta, son yüzyılda büyüklükleri 5 ile 6.9 arasında değişen 6 büyük depremin meydana geldiği kaydedildi.Depremlerin meydana geldiği her iki bölgede de AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı'nın Ulusal Sismolojik Deprem Gözlem Ağı ve Ulusal Kuvvetli Yer Hareketi Gözlem Ağı tarafından deprem aktivitesinin her gün 24 saat izlendiği vurgulandı.BAKANDAN AÇI AÇIKLAMAEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin diri fay haritasını önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacaklarını belirterek, “Diri fay hatları sayısının hemen hemen iki katına çıktığı bir ortamda (haritaların) güncellenmesi önemli” dedi.Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen “65. Türkiye Jeoloji Kurultayı”na katılan Yıldız, burada yaptığı konuşmada, geleneksel hale gelen Kurultayın hem sektöre hem de ülkeye hayırlı olmasını diledi.Jeoloji mühendislerinin fonksiyonlarını artırmak istediklerini ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün (MİGEM) yaptığı kanun değişikliğiyle bunu sağladıklarını anlatan Yıldız, yapılan bu çalışmaların çok önemli olduğunu ifade etti.Bakan Yıldız, jeoloji sektöründe çok önemli bir değişim yaşandığını dile getirerek, kamuda yetişen mühendislerin özel sektörü tercih ettiğini, bunun da toplam sektör için bir kazanım olduğunu söyledi.MTA'da bir usta-çırak ilişkisinin yeniden kurulduğunu belirten Yıldız, yeniden yapılanma sürecine giden kurumun, çok önemli hizmetler sunduğunu kaydetti.Jeoloji mühendislerinin öneminin giderek arttığını, geçen yıl maden mühendislerinden daha çok jeoloji mühendisi istihdam edildiğini anlatan Yıldız, şöyle konuştu:“Özellikle maden ve jeoloji uzmanlarının önemli isimlerinin burada olduğunu biliyorum. Politikalarımızı oluştururken özellikle madencilik alanında, yeraltı kaynaklarının yüksek katma değer oluşturduğunu ve gayri safi yurtiçi hasılamız için önemli bir rezerv olduğunu bilmekteyiz. Enerji ve sanayi hammadde talebinin güvenli ve ekonomik olarak karşılanması, bu tür kurultaylar vesilesiyle olmaktadır. Arz kaynaklarının çeşitlenmesi de yine burada belirlenmektedir. Bu kadar yüksek katma değerin ekonomiye kazandırılması, en temel hedeflerimizdendir.”Yeni Fay HaritasıArama faaliyetlerine ve analiz laboratuvarlarına ayırdıkları yatırım bütçelerinin önemini vurgulayan Yıldız, jeoloji haritalarının güncellenmesinin çok önemli olduğunu söyledi.Kuzey Anadolu Fay Atlası ile Doğu Anadolu Fay Atlası'nda 1/500000'lik haritaların hazırlanarak basılmasının çok önemli olduğunu dile getiren Yıldız, “Türkiye'nin diri fay haritasını önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacağız. 1992'lerden bu yana güncellenmemişti. Diri fay hatları sayısının hemen hemen iki katına çıktığı bir ortamda güncellenmesi önemli” diye konuştu.“Jeoloji mühendislerinin önemini çok iyi biliyoruz”Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta da 65 yıldan bu yana Türkiye'de jeoloji kurultaylarının düzenlendiğini bildirdi.Hükümetlerinin görev süresince Türkiye'ye bir çok yatırım yapıldığını ve jeoloji mühendislerinin de bu yatırımların inşaatlarında istihdam edildiğini belirten Balta, jeoloji mühendislerinin önemini çok iyi bildiklerini söyledi.Türkiye'nin doğal afetler açısından riskli bir bölgede olduğuna dikkati çeken Balta, bu kurultaylar sayesinde yaşanan doğal afetlerin hatırlatıldığını ve ileride yaşanabilecek afetlerde alınabilecek önlemlerin tartışıldığını ifade etti.Geçmişte teknik yetkinlikten yoksun bir çok yapının yapıldığını, ancak son yıllarda bu konuya çok dikkat edildiğini vurgulayan Balta, “Biz insanlarımızın sağlıklarını korumakla da mükellefiz. Bu anlamda yapılan önemli yasal düzenlemeler var ve biz bu düzenlemelerle jeoloji mühendislerinden daha fazla yararlanacağız. Sonuç olarak da insanlarımıza daha yaşanabilir şehirler, alanlar vereceğiz” dedi.“1 yıl içerisinde basım işlemlerini bitirmeyi hedefliyoruz”MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer de MTA'nın kurulduğu günden bu yana önemli çalışmalara imza attığını bildirdi.Türkiye'nin doğal afetler açısından “riskli ülkeler” arasında yer aldığını belirten Üzer, fay hatlarını gösteren haritaların güncellenmesi gerektiğini söyledi.Bu konudaki çalışmalara başladıklarını anlatan Üzer, 1 yıl içerisinde tüm basım işlemleri bitirmeyi hedeflediklerini kaydetti.Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Mehmet Uysal ise yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının önemine dikkati çekerek, bu konuda yapılan çalışmaları anlattı.