Erzurum Güncel-
Cemil çiçek de “Karar YSK’nın kararıdır, ben bir şey söyleyemem” dedi. BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekilleri ise, kararın derhal düzeltilmesini isteyerek, " Meclis'e ya 36 milletvekili gideriz, ya da gitmeyiz" diye konuştular.
AHMET TüRK: HALKIMIZIN ELİ KOLU BAĞLI KALMAYACAK
DİCLE'NİN MİLLETVEKİLLİĞİ DüŞTü
DİCLE'NİN AVUKATI: İTİRAZ HAKKIMIZ YOK
ŞİMDİ NE OLACAK ?
2839 sayılı Milletvekili Kanunu'nun 11. maddesinde de benzer hükmün yer aldığını anlatan YSK Başkanvekili Turan Karakaya, şunları kaydetti:
“Adı geçen, Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesine göre, almış olduğu 1 yıl 8 aylık hapis cezası nedeniyle milletvekili seçilme olanağını kaybetmiştir. Diyarbakır il seçim çevresinden bağımsız aday olarak milletvekili seçilen Mehmet Hatip Dicle'ye verilen milletvekili tutanağının, seçilme yeterliliğine ilişkin tam kanunsuzluk hali nedeniyle 298 sayılı Kanun'un 130/4 ve 2839 sayılı Kanunu'nun 39/4. maddeleri uyarınca iptaline, Diyarbakır İl Seçim Kurulu'nca 2839 sayılı Kanun'un 34 ve 35. maddelerindeki esaslara göre sıradaki adayın tespit edilerek milletvekili tutanağı düzenlenmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.”
Karakaya, bir gazetecinin “Bu karar Dicle'nin milletvekilliği düşürüldüğü anlamına mı geliyor” sorusuna, “Evet, Dicle'nin milletvekilliğinin oy birliğiyle düşürüldüğü anlamına geliyor” yanıtını verdi.
Bir başka gazetecinin bağımsız bir aday mı yoksa herhangi bir partiden mi milletvekili seçileceğini sorması üzerine Karakaya, Diyarbakır İl Seçim Kurulu'nun buna ilişkin hesabını yapacağını söyledi.
Hatip Dicle'nin ek süre talep ettiğinin hatırlatılması üzerine de Karakaya, “Biz kararı verdik. Karar verildi” dedi.
Karakaya, 12 Haziran seçiminin kesin sonuçlarının da yarın ya da Perşembe günü açıklanacağını, itiraz sürecinin devam ettiğini dile getirdi.
YENİ İSİM MİLLETVEKİLİ OLACAK
Diyarbakır'dan bağımsız milletvekili seçilen Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından Diyarbakır İl Seçim Kurulu, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununa göre sıradaki adayı tespit ederek milletvekili tutanağı düzenleyecek.
Dicle'nin milletvekilliğinin iptal edilmesi nedeniyle Diyarbakır İl Seçim Kurulu, Milletvekili Seçimi Kanununun 39. maddesinin 4. fıkrasına göre işlem yapacak.
Kanunun 4. fıkrasında, “Milletvekillerinden bir veya birkaçının tutanaklarının iptaline karar verildiği takdirde, tutanakları iptal olunan milletvekilleri yerine, (siyasi parti adaylarından seçilenlerin tespitine) ilişkin 34 ve 35. madde esaslarına göre sıradaki adaya tutanak verilir” hükmü yer alıyor.
YSK BAŞKANI EM'DEN AçIKLAMA
YSK Başkanı Ali Em, YSK'ya gelişinde gazetecilerin, Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili karar hakkındaki sorularını cevapladı. Kararın seçimden önce verilmesi gerektiği yönündeki eleştiriler hakkında fikri sorulan Em, "Seçimden önce ara kararımızı verdik. Ara kararımızda savunma istedik. Savunma geldi ve dün de kararımızı verdik. Kararımızı resmi gazetede yayınladık. Yüksek Seçim Kurulu'nun sitesinde de yayınlandı" diye konuştu.
BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLLERİNDEN SERT AçIKLAMALAR
BDP Eş Genel Başkanı Filiz Koçali, Levent Tüzel, Bengi Yıldız, Hasip Kaplan ve Altan Tan YSK'nin kararına sert tepki göstererek, ‘‘Bu Kürtlere karşı bir savaş ilanıdır. Biz haklı tepkimizi ortaya koyacağız. Artık çözüm bulmak YSK ve Başbakan Erdoğan'ın işidir. Adaletin bittiği yerde barış da olmaz" diye konuştular.
FİLİZ KOçALİ: Bizim kararımız çok nettir. Biz ya 36 milletvekilimiz ile o Meclis'e gideceğiz ya da gitmeyeceğiz. YSK'nın kararını ne Diyarbakır halkı ne bölge halkı ne de vicdanı olan kabul edebilir. Biz haklı tepkimizi ortaya koyacağız. Artık çözüm bulmak YSK ve Başbakan Erdoğan'ın işidir. Hukuk dışı bir karar. Dicle'nin adaylığı kesinleşti. Yargıtay'ın daha önce aldığı karar Yüksek Seçim Kurulu'na sunulmuştu ve YSK Dicle'nin milletvekili adaylığı YSK tarafından iptal edilmemişti. Bu 12 gün içerisinde hukuki olarak değişen bir durum yok. Dicle Diyarbakır'da en yüksek oyla seçilmiş bir vekildir. Halkın iradesi yok sayıldığı için bu karar kabul edilebilir değildir. Bu karar adil ve hukuki olmadığı gibi provakatif bir karardır. Söz konusu karara ilişkin gerekli başvurular yapılacaktır ama bizim net bir kararımız var. Biz Meclis'e ya 36 milletvekilimiz ile gideceğiz ya da gitmeyeceğiz. Demokratik siyasetten yana olduğumuzu defalarca açıkladık. Her kesimin buna uygun davranması gerekiyor. Bu olmazsa, biz o Meclis'e gitmeyeceğiz. Bunu ne Diyarbakır halkı, ne bölge halkı ne de vicdanı olan bir kişi kabul eder. Bizim yapacak bir şeyimiz yok, bu çözümü bulmak onların işidir. çözüm bulmak artık YSK ve Başbakan'ın görevidir. Biz karar karşısında haklı tepkimizi göstereceğiz."
LEVENT TüZEL: YSK kararı siyasi bir müdahale. Halkın seçtiği kişiye dönük YSK müdahalede bulunmamalı ve meclisin iradesine bırakmalı, demiştik. Ama anlaşılan o ki AKP çok açık şekilde, kendi denetiminde bir müdahaleyle açıkça ülkeyi karıştıracak politik tutum sergilemekte. Avukatlar itiraz edecek. Karardan derhal vazgeçilmeli. Umarız bu yanlıştan geri dönülür. Daha önce YSK'nin benzer müdahalesi olmuştu ve hem sokaklarda hem de demokratik güçler tarafından eleştiri ve protestolara uğramıştı. Benzer süreç yeniden yaşanacak. Halk kendi temsilcisine mutlaka sahip çıkacaktır. Yazarlar, aydınlar, demokratikleşme çabası içinde olan güçler de bu kararın geri çekilmesi için açık tutum takınmalılar.
BENGİ YILDIZ: Bu karar telafisi imkansız zararlara neden olacak. YSK bu toplumun temeline dinamit yerleştiren bir kurul haline geldi. YSK’nın bölge halkının hassasiyetleriyle oynuyor. Bu karar niye bugüne kadar alınmadı. Bugün bölge kaynayacak. Bu karara karşı bölge insanının yoğun tepki vereceğini YSK da herkes de biliyor. Milletvekili seçilen bir insanın, yemin edeceği sırada milletvekilliğinin düşürülmesinin bölge halkında ne etki yapacağını YSK biliyor. Bu karar telafisi imkansız zararlara neden olacak. Bunu bölgeyi bilen bir insan olarak söylüyorum. Telafisi imkansız sonuçları olacak, umarım ki öyle olmaz.
YSK’nın bu kararına karşı sessiz kalmamız söz konusu değil, halkımız gibi biz de tepkilerimizi dile getireceğiz. Bu kurul bu toplumun temeline dinamit yerleştiren bir kurul haline geldi. Bu kurul bu yetkiyi nereden alıyor, kimden alıyor, nasıl alıyor merak konusu ama bu kurul Türkiye’nin kaderiyle oynayan bir kurul haline geldi. Bu topluma yapılabilecek en büyük kötülüğü bu kurul yapıyor. Kürtlere karşı tabiri caizse savaş ilanıdır ve buna tepkimiz aynı ölçüde olacaktır. Sonuçlarına kararı alanlar ve ülkeyi yönetenler katlanacaklardır.
HASİP KAPLAN: Hatip Dicle’nin durumunun seçimden önce belirlendi. Ancak, YSK’nın buna rağmen karar vermedi. Halkın oyuyla seçildikten ve mazbatasını aldıktan sonra YSK’dan karar çıkıyor. Bu ‘skandal’ bir karar. Hukuki, siyasi, etik ve demokratik değildir. Kararın sonuçları ağır olacak. Hatip Dicle'nin seçim öncesi kararı verilmişti. Neden seçime girmesine izin verildi, neden seçildi? Seçmenin iradesi neden yok sayıldı. YSK tuzak bir karar verdi. Hukuk kötüye kullanıldı, tuzak kuruldu, seçmenin iradesi yok sayıldı. Mazbata sonrası böylesi bir kararın meşruiyeti kamu vicdanını yaralayacak. Adaletin bittiği yerde barış da, demokrasi de, hukuk da olmaz.
ALTAN TAN: YSK'nın bu kararı milleti sokağa dökme kararıdır. Acilen bu karar düzeltilmelidir. Meclis, bu konuyla ilgili geçmişte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a uyguladığı yöntemi Hatip Dicle için de uygulamalıydı. Bu karara mutlaka sert tepkimiz olacaktır. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e çağrıda bulunuyorum. O, köprüleri atmayın diyordu ama YSK köprüleri attı. Bunun hesabını Cumhurbaşkanı sorsun. Aksi taktirde Meclis'e gitmemeyi bile düşünüyoruz
çİçEK: KARAR YSK’NIN
Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil çiçek kararla ilgili olarak “Karar YSK’nın kararıdır, ben bir şey söyleyemem” dedi.