Yakutiye'den suç duyurusu!

Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, beraberinde Yakutiye Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Vekili Yrd. Doç. Dr. Havva Özkan, Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ayşe Okanlı, Gençlik Meclisi Eş Başkanı Nevra Yunusoğulları ve Kent Konseyi Genel Sekreteri Nazan

Erzurum Güncel- Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, beraberinde Yakutiye Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Vekili Yrd. Doç. Dr. Havva Özkan, Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ayşe Okanlı, Gençlik Meclisi Eş Başkanı Nevra Yunusoğulları ve Kent Konseyi Genel Sekreteri Nazan Soysal ile birlikte Aziziye Tabyalarına çıkarak TCDD dergisi “Raillife”yi Erzurum’un kadın kahramanlarından Nene Hatun’a şikayet etti. Ali Korkut, dergi hakkında da cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. TCDD’nin aylık seyahat ve aktüalite dergisinde yer alan ve Erzurum kadınlarına ağır itham ve hakaretlerin yer aldığı “raillife”ye en anlamlı tepki Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut’tan geldi. Derginin Şubat sayısında yer alan, Erzurum kadınlarını çam dibine yatırılmakla itham eden “Trenden Kaçan Oğlan” başlıklı yazının sabırları zorlar türden olduğunu belirten Korkut, beraberindeki Yakutiye Kent Konseyi yöneticileriyle Nene Hatun’un Aziziye Tabyasındaki mezarı başında dua okuyup tepkileri dile getirdi. Yakutiye Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Vekifi Yrd. Doç. Dr. Havva Özkan, Yürütme Kurulu Üyesi Ayşe Okanlı, Genel Sekreter Nazan Soysal ve Gençlik Meclisi Eş Başkanı Nevra Yunusoğulları ile birlikte Aziziye Tabyasına çıkan Ali Korkut, Nene Hatunlar, Kara Fatmalar yetiştiren Erzurum’a tek kelimeyle hakaret edildiğini söyledi. Korkut, Aziziye Tabyasındaki Nene Hatun’un mezarının başında şunları söyledi; “TCDD’nin Aylık Seyahat ve Aktüalite Dergisi “raillife” 6. yılında ve 62’inci sayısında Erzurum ve Erzurum kadınını en hafif tabirle aşağılamıştır. Dergi Erzurum’a, Erzurum değerlerine ve Erzurum kadınına ağır hakaret ve yakıştırmalarla saldırıda bulunmuştur. Derginin “raillife”, Şubat sayısında, Erzurum Üniversiade’ye atıf yaparak “Erzurum Sınıf Atladı” diye kapağa bir ibare koymuş. Adeta bu ibareyle 48 ve 49’uncu sayfasında “Trenden Kaçan Oğlan” başlıklı yazıya çirkin bir nazire yapılmış. “TRENDEN KAÇAN OĞLAN” başlıklı yazıda Mehmet Aycı imzasıyla Erzurum’a, Erzurum kadınına ağır ithamlar, mesnetsiz suçlamalar yapılmış. Erzurum kadını için “trenle kaçtı, çam dibine yatırıldı” yakıştırmasını yapanlar, Erzurum kadınının Nene Hatunlar, Kara Fatma’lar çıkardığından bi haber insanlardır, bundan kuşkum ve şüphem yoktur.Şüphesizki bu çirkin ve ağır yakıştırmalar hukuki bağlamda gerekli karşılığını görecektir. Ben bir Erzurumlu olarak, Ali Korkut olarak bütün Erzurum kadınları adına bu dergiyi şiddedle ve nefretle kınıyorum. Erzurum’a ve Erzurumluya, Türkiye’nin en saygın kurumlardan birinin adına çıkarılan bir dergide böylesine ağır bir saldırıda bulunulmasını da manidar karşılıyorum. Bu çirkin saldırı daha ağır ifadeleri şüphesizki hak ediyor, ancak benim edebim ona müsaade etmiyor. Bu çirkin yazıya, şu çirkin yakıştırmalara bakın da adeta kanınız donsun;“… O yürekler acısı kısmına gelmeden önce, trenle kaçmak aklımıza geldi, söylemeden geçmeyelim. Mustafa Çetin Baydar anlatmıştı galiba, tren Erzurum’a geldikten sonra Yeşilçam’da artist olma heveslisi Erzurum kızları trenle İstanbul’a kaçarlar, türlü maceralar yaşadıktan hatta çam dibine yatırıldıktan sonra, tabii artist olamadan ancak “kız gittim kadın geldim” havasında tekrar memleketlerine dönerler, Yeşilçam’a varmadan yolda belde İstanbul’da ikna edilenler ayrı, pişman olanlar da ayrı, film çevrmeye başlayanlar yandı gülüm keten helva hikayesidir ve bu hikayenin kaçış kısmı trenlidir. (…..)” Şimdi ben size birkaç Erzurumlu kadın şahsiyet, abide isim sunacağım. Sizce bu abide isimlerin kızları, torunları bunu hak ediyor mu? Ehli vicdana sesleniyorum. Nene Hatunların, Fatma Seherlerin torunları bu ithamı hak ediyor mu? NENE HATUN Erzurum’un Pasinler ilçesi Çeperler Köyü’nde dünyaya gelmiş. 20 yaşında bir gelinken 1877–1878 yılları arasında yapılan Türk-Rus Savaşı’nda (93 Harbi) Aziziye Tabyası’nı sopayla, taşla, kazma, kürekle savunanlara katılarak cesurca savaşmış. Oğlunu Çanakkale Savaşı’nda şehit vermiş. 1954 yılında “3. Ordunun Nenesi” unvanı verilmiş, 1955 yılında “Yılın Annesi” seçilmiş. Amerikan Generali Ridgway bu yüce insanın elini öpmüş. Şimdi uğruna savaştığı topraklarda, Aziziye Şehitliği’nde istirahatte. FATMA SEHER ERDEN (ERZURUMLU KARAFATMA) 1888’de Erzurum’da doğan Fatma Seher, Subay Suat Derviş Bey ile evlenip Balkan Savaşı’na katılır. I. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesine gider. 1919'daki Kongre günlerinde, Mustafa Kemal'le bizzat görüşebilmek için Sivas'a gitti. Bu görüşmenin ardından, Milis Müfreze Komutanı olarak Batı Cephesinde görevlendirilir. 300 kişiyi aşkın birliği ile Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde Mehmetçikle birlikte destanlar yazmıştır. Büyük Taarruz’un ilk günlerinde General Trikupis‘in birliğine esir düşmüşse de, kaçarak yeniden müfrezesinin başına geçmiş. Kahraman kadın Kurtuluş Savaşı’ndan sonra “üsteğmen” rütbesi ile emekli olmuş. Emekli maaşını Kızılay’a bağışlamış. Bilmem o çirkin yazıyı yazanlar azıcık utanır mı? Bu kadar da değil. İŞTE DADAŞ KIZI FAİKA HANIMErzurum Merkez Kız Mektebi Müdiresi Faika Hakkı Hanım, Erzurum ve Doğu’yu Ermeni yapma gayretleri karşısında halkı tepki göstermeye çağırmış, İstanbul Hükümeti başta olmak üzere Beyaz Saray’a bile kafa tutmuş bir Dadaş kızı olarak tarihteki yerini almıştır. Daha yüzlercesini sayacağımız Erzurum kadınlarına yapılan çirkin yakıştırmalar, iğrenç saldırılar maalesef bizi derinden yaralamıştır. Ben, Yakutiye belediye başkanı olarak bu yazı hakkında, dergi hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunuyorum. Erzurumlu kadınları ve Kadın Kuruluşlarımızı, STK’ları bu yazı için tepki göstermeye davet ediyorum.Dergi yönetimini, bu çirkin satırların sahiplerini Erzurum ve Erzurumlulardan derhal özür dilemeye çağırıyorum.”

Erzurum Haberleri

Erzurum'da Hastaların Hamdi Babası