Erzurum Güncel- Yorucu bir yarı dönem sonrasında öğrenciler de, veliler de hem dinlenme hem de gelinen başarı seviyesini değerlendirme mevsimine gelmiş bulunuyor. Bu dönemde anne-baba olarak hem kendimizi hem çocuğumuzu anlamaya çalışır ve eksiklerimizi tamamlamaya gayret ederiz. Bu, bir "durum değerlendirme zamanı"dır. Birinci dönemde anne-babanın yoğun meşguliyetler içinde zamanını iyi yönetememesi ve çocuğunu bire bir dinlemeyi ihmal etmesi sonucunda kaçan fırsatı lehe çevirmenin tam zamanıdır. Anne-babalar, günlük hayatta daha çok işleriyle, hayat meşguliyetleriyle, eğlenceyle, kendi işleriyle uğraşırlar. Hatta çocuklarıyla ilgilenmek yerine aile içi ve dışı iletişim problemlerine daha çok zaman ayırırlar. Bu durumda ailelerinden yeterli desteği görmeyen çocuklar, ilgilerini arkadaşlarına, internete, cep telefonuna, boş şeylere yönlendirirler. Boşluk, kötülüklerin arkadaşıdır. Boşluk (boş zaman) çalışmanın zıddıdır. Boş zaman, gerçek insan olma yolunun yol kesenidir. Önce boşluktan kurtulmak, zamanı iyi değerlendirmek gereklidir. Bazen çocuklarımızın karnesindeki başarısızlıklar anne-babaları kızdırır. Aslında kendilerine de ait olan hataların tümünü çocuklarına yüklerler. Şüphesiz ki her anne-baba, okulda çocuğunun başarılı olmasını ister. Çocuklarımızın karneleri, aslında anne-babaların da karneleridir. Bu yarıyıl tatili, aynı zamanda bir toparlanma zamanıdır. Bu dönemde sonuç ne olursa olsun gevşememeli, vazgeçmemeli, yılmamalı, tekrar yeniden bir kere daha başarı mücadelesindeki saflarımızı almalıyız. Bu dönemde anne-babalar ve çocuklar neler yapmalıdır: 1. Çocuğunuzun karnesi aynı zamanda anne-babaların da karnesidir. Çocuğunuza kızmayın. Kızacaksanız önce kendinize kızın. "Neden çocuğum böyle?" diye kendinizi eleştirin ki; güzel bir sonuca varabilesiniz. 2. Anne-babalar, çocukla olan iletişimi artırmalıdır. Çözüm eleştirmekten değil, yakınlaşmaktan geçer. Paylaşımcı bir iletişim kurun. Çocuğunuzla aranızı düzeltin. Ona, okumanın önemini anlatın. Birlikte geçirdiğiniz zamanı artırın. 3. Çocuğunuzun öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, özel öğrenme güçlüğü, aile içi sorunlara bağlı mutsuzluk olabilir. Bu hastalıklar, kısmen veya tamamen tedavi edilebilecek problemlerdir. Bu tip bozukluklar başarıyı düşürür. 4. Çocuğun, öğretmeni ile iletişim sorunu ya da arkadaşlarıyla problemleri olabilir. Öğretmeninden istediği ilgi ve takdiri görmeyebilir. Dikkatli ebeveyn, çocuğunu dinleyerek bu gibi olumsuz sebeplerin olup olmadığını anlar ve öğretmenle etkin bir diyalog içinde bu tür sorunlar genelde kolaylıkla çözülebilir. 5. Arkadaşları ile sorunlar yaşayabilir. Arkadaşlık, okulda çocuğun uyumunu olumlu olumsuz etkileyen en önemli nedenlerdendir. Çocuğun okulda neler yaptığını gün sonunda dinleyin. İkinci dönem, çocuğunuzun okuluna en azından iki kere gidin. 6. Çocuğun kaygıları, geçirdiği korkular, üzücü olaylar kişiliğini olduğu kadar dikkat, ilgi ve öğrenmesini, dolayısıyla ders başarısını da etkiler. Küçük sorunlar anne-baba, aile desteği ile kolaylıkla aşılabilir. Aşırı stresli ortam, anne-baba geçimsizliği, anne-baba ayrılığı, boşanma, olumsuz anne-baba tutumları, kardeşlerle ve diğer aile üyeleri ile sorunlar da ders başarısızlığının en önemli nedenleri arasındadır. 7. Çocuklara bir hedef oluşturmalarında yardımcı olunmalıdır. Hayatta gayelerinin olması, derslere ilgisini ve başarısını artırır. Ebeveynler, okumaya ne kadar önem verdiklerini çocuklarına hissettirmelidirler. Çocuklar nasıl tatil yapmalı? Çocukların, tatilin başlamasıyla birlikte önce dinlenmeleri gerektiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Sevil Usanmaz, ders tekrarı gerekiyorsa bunun okul açılmasına yakın dönemde başlatılmasının daha yararlı olacağını vurgulayarak, çocukların tatilin sadece dinlenmek ve eğlenmek için değil, hoş vakit geçirirken öğrenmeyi geliştirmek amaçlı kullanmalarını öneriyor. Satranç öğrenmek, fotoğraf çekmeyi öğrenmek, basket oynamak, bahçede olmak, kitapevi ya da markette çalışmak, basit ev işlerine yardımcı olmak, gibi hayatı öğrenme biçimi de okul eğitiminin iyileşmesinde önem taşıyor.