Erzurum Güncel- Türkiye, FETÖ ile amansız mücadelesine devam ederken yine Pensilvanya menşeli başka bir yapı, yurt içinde çalışmalarını alttan alta sürdürüyor. 1984 yılında kurulan ve kendilerini “Yehova Şahitleri” olarak adlandıran bu grup, ülkemizde son 20 yıldır misyonerlik faaliyetleri yürütüyor.
Sapkın bir Hristiyanlık inancına sahip olan Yehavo Şahitlerinin, 240 ülkede toplam 8 milyon 579 bin 909 üyesi bulunuyor. Geçen sene dünya genelinde yaptıkları özel toplantılara 21 milyona yakın insan katılan grubun Türkiye'de ise üç bin civarında üyesi var. Bu sayıyı artırmak için çabalayan örgüt, özellikle Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerindeki üniversite öğrencilerini hedef seçiyor. Buralarda bir başına olan gençleri, maddi ve manevi destek sözüyle ağlarına düşürmeye çalışıyor. İçişleri Bakanlığı tarafından faaliyet yürütmelerine izin verilmeyen şebekenin üssü İstanbul'da ancak açık adresi tam olarak bilinmiyor. Buna rağmen internet sitelerinde kendileriyle ilgili yazdıkları bilgilerin detaylı olması dikkat çekiyor.
Öte yandan üçü bilimsel yayın olmak üzere 11 kitabı olan araştırmacı yazar Kaan Turhan, söz konusu örgüt ile ilgili 2017 yılında Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Örgütü 2009'dan beri araştıran Turhan'ın, geçen sene Balıkesir Edremit'te ormanlık alan mantar toplamaya giden bir çiftçi tarafından cesedi bulundu. Yazarın canına kıydığı söylendi! 2014'te ise grubun üyesi olan Burcu Namlı, Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak intihar etti. Kendisi gibi üye olan annesi Emine Namlı, olayın Yehova Şahitleri ile bir alakasının olmadığını ileri sürdü.
RUSYA 2017'DE KOVALADI
Yehova Şahitlerini ‘aşırılık' örgütü olarak kabul eden Rusya, 2017 yılında bu grubun misyonerlik faaliyetleri yürütmesini yasakladı. Örgütün üyesi olan Danimarkalı Dennis Christensen, geçen yıl bu sebeple yargılandı. Rusya mahkemesi, Christensen'i tutuklayarak altı yıl hapis cezasına çarptırdı.
BÖYLE KANDIRIYORLAR: İSTEDİĞİN İŞE SOKARIZ
Bu yapının tacizine uğramış kişiler yaşadıklarını anlattı. İşte mağdurların beyanları:
∂ M.A.E: Ben Hacettepe Üniversitesinde öğrenciyim. Berberden çıkarken bir kadın ve erkek yanıma yaklaştı. İsrail vatandaşı olduklarını söyleyip beni gruba davet etti. Okul bitene kadar maddi ve manevi destek vereceklerini, daha sonra da istediğim işe yerleştireceklerini söylediler. Kabul etmedim.
∂ A.H: Sabah vakti kapımı çaldılar. Açtığımda tanımadığım biri ‘Hristiyanlığın bilinmeyen yönlerini anlatmak istediğini söyledi. Ben de ‘Biz Müslüman'ız' diyerek kovaladım.
∂ T.T: Ankara'nın göbeğinde stant açmışlar, misyonerlik faaliyetleri yürütüyorlar. Yaklaştım bana da tebliğ yapacaklardı. ‘İzniniz var mı?' diye sordum. Sonra tedirgin oldular. Bunlar her yerde nasıl rahatça stant açabiliyor? Bu işleri kim kontrol ediyor?
∂ F.T: Üç ayda bir kapıma gelip sohbete çağırıyorlar. Metro istasyonu girişinde ‘İncil ne demek istiyor?' stantları açıyorlar. Bunların, Hollanda'da 267 tane cinsel taciz vakası ortaya çıkarılmış.
∂ A.V: Muğla Bodrum misyoner yuvası gibi. Sürekli broşür dağıtıyorlar.
KAYNAK:TÜRKİYE GAZETESİ