Başbakan Erdoğan, dün AK Parti grup toplantısında malumun ilâmını yaptı:Erzurum büyükşehir belediye başkan adayı Mehmet Sekmen!Başka bir ifadeyle, "acaba son dakikada bir sürpriz olabilir mi?" şeklindeki bekleyiş de böylelikle boşa çıkmış oldu.Doğmamış çocuğa don biçilmez, ama perşembenin gelişi de çarşambadan belli olduğuna göre, demek ki önümüzdeki Nisan'dan itibaren Erzurum'un yeni belediye başkanı Mehmet Sekmen olacak.Böylelikle on yıllık Ahmet Küçükler dönemi artık tarihteki yerine geçecek ve Erzurum taze bir başlangıca "merhaba" diyecek.Mevlana diyor ki, "Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım."Bu güzel söz sanki de Erzurum için geçerli. Değil mi ki iyisiyle kötüsüyle artık dün dünde kalmıştır ve şehir olarak yarınlara bakmak zorundayız.Çinliler, "aynı ırmakta iki defa yıkanılamaz" demiş.Dolayısıyla giden gitmiştir, yarını kurtarmanın hesabı içinde olmalıyız ki, hemen her şehrin müthiş bir hızla kalkınıp geliştiği ülkemizde, bizim şehrimiz bu yarışta arkalarda çakılıp kalmasın.Erzurum için yapılması gereken onlarca iş var.Sadece belediye noktasından meseleye bakmayalım. Topyekun bir hamle yapabilmemiz için, en büyük kurumdan tutunuz da en küçüğüne kadar, her yerde heyecan, samimiyet, istek ve kolektif bir uyum olmalı. Nasıl ki kalkınmışlık da, geri kalmışlık da bir bütünse, hayalini kurduğumuz hamlenin yeni dönemde gerçekleşebilmesi için, herkes elini taşın altına koymak zorunda.Hiç kuşku yoktur ki kalkınma yolunda, lokomotif görevi büyükşehir belediyesindedir; ancak kalkınma treni için lokomotifin yanısıra vagonlar da gereklidir.Kabul edelim; Erzurum, kolektif iş yapma özrü olan bir şehirdir.Bu yüzden değil mi ki, (Erçimsan'ı saymazsanız) çok ortaklı şirketlerimiz yoktur.Bu eksiklik zamanla öyle akut bir hale gelmiş ki, neticede kamu bile bu illetin pençesinden kurtulamıyor.Örneğin belediye bir caddeye asfalt döker ertesi gün ya Telekom ya da elektrik idaresi asfaltı söküp kablo döşer!Şayet kurumlar arasında güçlü bir diyalog ve kolektif çalışma programı olsa birinin yaptığını öteki bozmaz.Neyse; dedik ya geçmişe takılıp kalmayalım.Madem ki Nisan ayından itibaren yerel yönetimde yeni bir dönem başlıyor bunu milat kabul ederek, herkes kolları sıvamalıdır.Devlet de koşmalı, özel sektör de?Nasıl ki başka bir Türkiye yoksa o Türkiye'de de, bundan başka Erzurum yok?Atalet, bir milletin başına gelebilecek en büyük musibetlerden biridir.Üzgünüm; ama şehrimiz, ister iklimden ötürü deyin, isterse sair sebeplere bağlayın, gerçek o ki atalet illetine yakalanmış bir şehirdir.Üzerimizdeki ölü toprağından silkinip ayağa kalkabilmemiz için önce samimi bir niyete, sonra sağlam bir iradeye ve ardından da kolektif bir şuura sahip olmalıyız.Aslında Erzurum bunu başaracak potansiyele sahip. Bütün mesele, iyi bir maestroya sahip olmak?Vali Dr. Ahmet Altıparmak, devletin kendine yüklediği sorumluluk noktasında, misyonunu yerine getirmeye çalışıyor. Göreve başladığı günden beri adeta ayağı altına gelmedi; fakat hayalini kurduğumuz o sıçrama için Vali'nin tek başına koşturup durması yetmiyor.Belediye, kamu ve özel sektör de aynı tempoda olacak ki, yürütülen işler hız kazansın, şehir gözle görünür bir ivme yakalasın.Bu sebeple büyükşehir belediye başkanı çok önemli bir faktördür.Geliş şekline itiraz ettik, "ne iyi oldu da bu şekilde geldi" demiyoruz. Lakin oraya da takılıp kalmamalıyız.Yeni dönemin kaptan köşkünde Mehmet Sekmen olacağına göre, yarınları kurgulamanın derdinde olmalıyız."Niye geldi, kim gönderdi?" demenin artık ne Erzurum'a, ne de belediyeye bir hayrı olmayacağına göre, şehrimizin Mehmet Sekmen'den azami ölçüde nasıl yararlanabileceğini dert edinmeliyiz.Her sabah taze bir başlangıç olduğuna göre, her yeni dönem de uç vermeye başlayan yeni bir umudun adıdır.Bu arada da unutmayalım ki, Erzurum'un umuttan daha fazlasına ihtiyacı var.Başka ne diyelim; inşallah şehrimiz için hayırlı olur.