Erzurum Güncel- ERZURUM 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen FETÖ/PDY davası iddianamesinde tanık olarak dinlenen örgüte ait yurtta kalan M.Ö., "Her akşam yapılan kitap okuma etkinliğinde yüzde 90 oranında Fethullah Gülenkitapları okumaya zorlanırdık. Kitap okuma saatlerinde puanlama sistemine tabi tutuluyorduk. Buna göre en yüksek puanı Fethullah Gülen kitapları alırdı. Fethullah Gülen kitabı okuyanlara 5, ders çalışanlara ise 1 puan verilirdi. Kuran-ı Kerim okumanın puanı 3'tü. Fethullah Gülen kitaplarının puanı Kuran-ı Kerim'den bile fazlaydı" dedi.
FETÖ/PDY'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında örgütün okul-yurt yapılanmasını sağlayan Aziziyeİnşaat Şirketi'nin yönetim kurulu başkanlığını yapan Selahattin K. hakkında dava açıldı. 'Silahlı terör örgütüne üye olma, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık' suçlarından 10.5- 22 yıl hapsi istenen tutuksuz sanık Selahattin K. hakkında hazırlanan iddianamede, SODES projeleri ticari şirketler tarafından kurulamadığından şüphelinin yetkilisi olduğu dönemde Aziziye İnşaat tarafından paravan olarak kurulan Umut Derneği ile devletten alınan hibelerin aynı şirkete aktarıldığına vurgu yapıldı. Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, gerçek amacın örgüte para sağlamak olduğu halde göstermelik olarak kar amacı gütmeyen dernek kurmak ve bu dernek üzerinden örgüte para sağlamak suretiyle Selahattin K.'nın kamu kurum ve kuruluşları aleyhine dolandırıcılık suçu işlediğini tespit edildiği iddia edildi.
İddianamede Aziziye İnşaat Şirketine ait FETÖ yurtlarında kalan öğrencilerin tanık ifadelerine yer verildi. Senetlerde ıslak imzaları bulunan öğrencilerin soruşturma kapsamında bilgi sahibi olarak dinlendi. Islak imzalı senedi iade edilmeyen örgüte ait N.A. Özdemir Erkek Öğrenci Yurdunda kalan M.Ö., 2012 yılında üniversiteyi kazanınca Erzurum'a geldiğini anlattı. Yurtta kaldığı 8 aylık süre içerisinde himmet adı altında para toplandığını belirten M.Ö. şunları söyledi:
"Yurdun girişinde bulunan ve müdür yardımcısının odasında bulunan Kimse Yok mu Derneği'ne ait bağış ve yardım toplama kutularına para atılıyordu. Bunun dışında arkadaşlar ile dairemizde otururken ismini hatırlamadığım kat abisi 'Haydi aranızda bir himmet yapın' diyerek küçük meblağlarda olsa arkadaşlardan para topladığı oluyordu. Haftanın belirli bir günü tüm yurt öğrencileri çok amaçlı salonda bir araya toplanılır buraya dışarıdan 'Büyük abi' olarak tabir edilen orta yaş üstünde veya yaşlı bir şahıs gelerek sohbet yapardı. Haftanın her günü akşamları günde 1 saat kitap okuma etkinliği olurdu. Bu kitap okuma etkinliğinde Risale-i Nur, Kuran-ı Kerim, Fetullah Gülen kitapları okunurdu. Yüzde 90 oranında Fethullah Gülen kitapları okumaya zorlanırdık. Kitap okuma saatlerinde puanlama sistemine tabi tutuluyorduk. Bu puanlamaya göre en yüksek puan Gülen kitaplarına aitti. Fethullah Gülen kitabı okuyanlara 5 puan veriliyor, en düşük ise 1 puan ile ders çalışanlara veriliyordu. Kuran-ı Kerim okumanın puanı 3'tü. Fethullah Gülen kitaplarının puanı Kuran-ı Kerim'den bile fazlaydı. En yüksek puan alan öğrenci haftanın 1'incisi ilan edilir ve kendisine hediyeler verilirdi. Sözde dini bir yurttu fakat dinle alakalı hiçbir şey yoktu. İnsanlar bu cemaate ait yurtları ahlaki değerin yüksek olduğu, güvenilir ve bir zarar gelmeyecek yurtlar olduğunu düşünerek bu yurtlara çocuklarını yolluyorlardı ancak ben içine girdiğimde bu insanların dine hizmet etmediklerini, bu yurtların ticarethaneden farkı olmadığını anladım."