Zararlı etkileri anne sütünde de tespit edildi!

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ulusal Hastalık Kontrol Önleme Merkezince yapılan araştırmayla,

Erzurum Güncel- Plastik ürünlere maruziyet sonucu, anne sütünde, plastik maddeye sertlik ve saydamlık katan, özellikle plastik su şişelerinde kullanılan Bisfenol A (BPA) isimli kimyasal bulunduğu belirtildi.

Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma  Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahin, AA muhabirine, oyuncaklar,  poşetler, saklama kutuları ve çeşitli ev eşyaları başta olmak üzere hayatın  birçok alanında kullanılan plastiklerin sağlık üzerindeki etkisi hakkında bilgi  verdi.

 Plastiklerin içerisinde en az bin kadar kimyasal bulunduğuna dikkati  çeken Şahin, bunların en az 15'inin hormonlar üzerinde etkili, endokrin bozucu  kimyasallar olduğunu anlattı.

Şahin, bisfenoller ve fitalatların en zararlı endokrin bozucu  kimyasallar olduğuna işaret ederek, Bisfenol A'nın plastik maddeye sertlik ve  saydamlık kattığını ve özellikle plastik su şişelerinde kullanıldığını, fitalat  olarak isimlendirilen kimyasallarla da plastiğe esneklik kazandırıldığını  belirtti.  

 Bisfenol A isimli kimyasalda yer alan yapının östrojen ile aynı  olduğunu anlatan Şahin, "Bu yapıyı içeren tüm kimyasallar, östrojen reseptörüne  bağlanarak genleri aktive eder. Bisfenol A maruziyeti metabolik sendrom, diyabet,  obezite, kısırlık, hiperaktivite, prostat ve meme kanseri, hipofiz bozuklukları  gibi birçok hastalık ile ilişkilendirilmektedir." dedi.

Şahin, fitalatların da üreme sistemi bozuklukları, düşük sperm sayısı,  kısırlık, meme, prostat ve testis kanserleri gelişiminde etkili olduğunun altını  çizdi.

 Plastiklerin, diş dolguları, biberon, plastik su şişeleri, konserve  dış yüzeyi ve tabaklarda da kullanıldığını dile getiren Şahin, şunları kaydetti:

"Plastiklerin, özellikle asitli ürünlerde, domates ve asitli içecekler  gibi gıdalarda çözünme ihtimali yüksektir. Ulusal Hastalık Kontrol Önleme  Merkezinin yaptığı çalışmalarda Amerikalıların yüzde 93'ünün idrarında Bisfenol A  saptandığı hatta anne sütünde de yüksek miktarda Bisfenol A ve diğer endokrin  bozucular bulunduğu tespit edildi. Çünkü BPA, plasentayı geçiyor ve fetusu  etkileyebiliyor. Gebelik sırasında sıçanlarda düşük dozlarda BPA maruziyetinin  doğum sonrası beyin gelişimini etkilediği gösterildi. Ayrıca başka bir çalışmada  iştahı arttırarak obeziteye yol açabileceği rapor edildi."

 Başka bir çalışmada yiyecek paketlenmesinde ve günlük bakım  ürünlerinde yoğun olarak kullanılan fitalatların etkisinin incelendiğini ifade  eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "Bunun sonucunda da fast food tüketen, yemeklerini dışarıda  restoranlarda yiyen kişilerde daha yüksek fitalat düzeyleri saptandı. Bu, en  fazla burger ve sandviç türü tüketim yapan kişilerde bulundu. Plastiklerin  erkeklik hormonunun üretimini azaltarak hormon bozucu olarak etki ettiği de  belirlendi. Fitalatların, erkeklerde sperm sayısında azalmaya neden olduğu, erken  yaşta fitalat maruziyetinin bir sonraki nesildeki üreme kabiliyetinde azalmaya  yol açtığı belirlendi."

Buzdolabı poşeti ya da fırın poşetlerine dikkat  

Prof. Dr. Şahin, asitli tüm içeceklerde bol miktarda BPA, yağlı,  kalorili ürünlerde ise daha yüksek fitalat bulunduğu uyarısında bulundu.

 Yiyeceklerin plastik poşetlerde saklanmasının uygun olmadığını  vurgulayan Şahin, şöyle konuştu:

  "Organik bir ürün de olsa tüketilecek yiyeceğin plastik içerikli bir  kaba konulmasıyla bu hormon bozucu kimyasallar gıdaya geçiyor. Buzdolabı  paketleri ve plastik pişirme paketleri bu riski barındırmaktadır. Sıcak kahve ya  da çay yapımında kullanılan ürünlerin plastik içerikli olması halinde kimyasallar  içeceklere nüfuz etmektedir. Ekmeklerin çoğu naylon paketlenmeye maruz  kalmaktadır. Bu da risk taşımaktadır.  

 "Deniz canlılarında mikroplastik bulundu"

Şahin, naylon ve sentetik tekstil ürünlerinin yanı sıra diğer plastik  eşyalardan parçalanarak oluşan çok küçük plastik parçaların ise "mikroplastikler"  olarak isimlendirildiklerini belirtti.  

 Ev tozu, cilt bakım ürünleri, diş macunu gibi çeşitli yollarla  mikroplastiklere maruz kalındığını dile getiren Şahin, "New York Fredonia  Üniversitesi'nden Dr. Sherri A. Mason tarafından yapılan çalışma sonucunda,  günlük kullanılan plastik su şişelerinin yüzde 93'ünde çok küçük plastik  parçaları tespit edildi." diye konuştu.

Nanoteknoloji sayesinde kullanılan nanobileşiklerin de vücuda çeşitli  yollarla girip sağlığı zamanla kötü etkileyebileceğini aktaran Prof. Dr. Şahin,  "Şu aşamada nanoteknoloji ile yapılan beyaz eşyalar, güneş kremleri ve kozmetik  ürünler bulunuyor." dedi.

Prof. Dr. Şahin, plastik ürünlere karşı toplumsal farkındalığın  artırılması ve plastik oyuncaklarla ilgili acil önlem alınması gerektiğini ifade  ederek, konunun okullarda müfredata dahil edilmesinin faydalı olacağını belirtti.

 "Yapışmaz, boya tutmaz" gibi tanıtımlar önemli

 Balıkların özellikle iç kısmının çıkarılması ve midye gibi ürünlerin  az tüketilmesi uyarısında bulunan Şahin, "Biyolojik çözülebilen polimerler  üretilmeli ve plastikler bazı durumlarda yasaklanmalı. Özellikle çocuk, gebe ve  riskli popülasyon ile teması kesilmeli. Bir üründe 'yapışmaz, boya tutmaz' gibi  tanıtımlar dikkat uyandırmalı ve mutlaka ürünün içeriğine bakılmalı."  değerlendirmesini yaptı.

 Konserve ve hazır işlenmiş gıda tüketiminin azaltılması ve mevsiminde  taze yiyeceklerin tüketilmesi, ev yemeklerine ağırlık verilmesi, özellikle  gebelik döneminde kozmetik kullanımından kaçınılması gerektiğini anlatan Şahin,  plastiklerden uzak durulması gerektiğini bildirdi.

Eğitim Haberleri

Ortaokul öğrencileri "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye haykırdı