'Zinhar aday olmayın'!

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Demokratikleşme Paketi’ne yönelik getirilen eleştirilere tepki gösterirken, “Türkiye’de hangi reformu yaptıysak PKK, KCK, BDP ‘Biz kan döküyoruz, can alıyoruz, can veriyoruz. Bunun karşılığında da taviz kopa

Erzurum Güncel- AK Partili Çelik, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Demokratikleşme Paketi’ne halkın destek verdiğini dile getiren Çelik, eleştirilerden bir şikayetlerinin olmadığını belirterek, “Ama yapılan her icraatta hükümeti, başbakanı, AK Parti iktidarını bir bütün olarak vatan haini olarak görmekle, bu memleketi bölmekle, bu memleketi parçalamakla, bu memleketi terör örgütünün güdümüne sokmakla, Abdullah Öcalan’la birlikte iş tutmakla suçlamak vicdanla, izanla, doğrulukla, namusla paylaşan bir şey değil” dedi. “MHP’NİN ÜST YÖNETİMİ, BAHÇELİ DE DAHİL OLMAK ÜZERE ULUSALCI OLDU” MHP ve BDP’nin etnik siyaset yaptığını dile getiren Çelik, “Ben etnik siyasetin normal olduğu kanaatinde değilim. Etnisite üzerinden siyaset yaparsanız, din üzerinden siyaset yaparsanız siz bütünleştirici, toparlayıcı olamazsınız. CHP ulusalcı bir partidir. MHP milliyetçi ve muhafazakar bir partiydi. Şimdi milliyetçilikle, ulusalcılık aynı şey değil. Ulusalcılık, milliyetçiliğin bütün manevi sinirleri alınmış biçimidir. MHP’nin tabanına baktığınız zaman daha çok milliyetçilikle muhafazakarlık bir aradadır. CHP tabanı ulusalcıdır. MHP’nin üst yönetimi Bahçeli de dahil olmak üzere ulusalcı oldular” diye konuştu. AK Parti’nin etnik siyaset yapmadığını savunan AK Partili Çelik, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu devletin adıdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak paydadır. Türk milleti milletin adı eyvallah. Bu milletin adı Türk milletidir. Siz gelip de buna ‘Sen Türksün’ dediğiniz de zaman olmuyor” ifadelerini kullandı. “AHMET TÜRK’ÜN SOYADINI TÜRK KOYDUĞUNUZDA AHMET TÜRK, TÜRK MÜ OLDU” “Zorla insanları başka şekle sokamazsınız” diyen Çelik, şöyle konuştu: “76 milyonun birlik için yaşayabilmesi için aynılaşması ve aynı etnik kökeni paylaşması da gerekmiyor. Aynı şekilde isimlendirilmesi de gerekmiyor. Bir konferansta ‘Ahmet Türk’ün soyadını Türk koyduğunuzda Ahmet Türk, Türk mü oldu’ demiştim. Türkler adına da tabi ki empati yapılacak. Hiç kimse Türk olduğunu söylemekten haşa utanmayacak. Türk Türk’üm diyecek, Kürt Kürt’üm diyecek ama Kürt ‘Ben Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birinci sınıf vatandaşı olan onurlu bir Kürt’üm’ diyecek. Ortak paydalarda buluşacağız.” “AK PARTİ OLMASAYDI SİZ BURALARI FİİLİ OLARAK ZATEN BU ZİHNİYETE TESLİM ETMİŞTİNİZ” Çelik, Kürtlerin neredeyse üçte ikisinin AK Parti’ye oy verdiğini anlatırken, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bizim PKK’yı tatmin etmek gibi bir derdimiz yok. Biz gayrimüslümler adına da demokratik adımlar yapıyoruz. Bunlar adına dağa çıkan bir terör örgütü mü var. Biz vatandaşımızı tatmin etmek istiyoruz. Gayrimüslümler de Aleviler de bu ülkenin vatandaşıdır. Aleviler adına çok şey yaptık. Şimdi Aleviler adına eline silah alıp dağa çıkanlar var da biz onlara mı taviz verdik? Türkiye’de hangi reformu yaptıysak PKK, KCK, BDP ‘Biz kan döküyoruz, can alıyoruz, can veriyoruz. Bunun karşılığında da taviz koparıyoruz’ dediler. Kamuoyunun böyle algılamasında elbette PKK’nın propagandasının etkisi var. Ama eğer PKK kan dökerek taviz koparacak olsaydı 1991, 1992, 1993, 1994’te yılda ortalama bin güvenlik görevlisi şehit oluyordu. 4-5 bin PKK’lı etkisiz hale getiriliyordu. O günlerde vurarak bir şey elde edebildiniz mi? Hayır. Mesele o zaman tamamen askeri ve polisi olarak görülüyordu ve AK Parti diye de bir siyasi irade yoktu. Biz iktidara geldikten sonra PKK’ya mücadeleye devam dedik. Kürt vatandaşlarımızın meşru taleplerini yerine getirmek demokratik bir devlet olmanın gereğidir. Birilerine biz ihsanda, lütufta bulunmuyoruz. Bir asırdır yapılan tahribatı AK Parti tamir etmeye çalışıyor. Bizim Kürtleri esas alıp Türkleri bir tarafa bırakmak, Türkleri esas alıp Kürtleri yok saymak gibi bir tavrımız olamaz. AK Parti Türkiye’nin üniter yapısının, birliğinin beraberliğinin adeta çimentosu, garantisidir. Eğer AK Parti olmasa, AK Parti dışında Hakkari’de, Van’da, Ağrı’da, Siirt’te, Bitlis’te, Muş’ta CHP, MHP var mı? Yoklar, tabela asamıyorlar. AK Parti olmasaydı siz buraları fiili olarak zaten bu zihniyete teslim etmiştiniz. Esas milletin birliğini sürdüren AK Parti’dir.” “BİZ PKK’YA TAVİZ VERSEK PKK BİZE OY VERİR Mİ?” “PKK’ya taviz verildi” şeklindeki eleştiriler üzerine “Biz PKK’ya taviz versek PKK bize oy verir mi?” diye soran Hüseyin Çelik, “Vermezler. Biz Türkiye’de siyaseti bilgi ve fikir zemininde yapan partiyiz. Biz siyasetin ne olduğunu bilen insanlarız. Böyle bir şey yapar mıyız. Bu kadar saf mıyız. Niye PKK’ya taviz vereceğiz. Bu memleketin birliğini, bütünlüğünü sağlamak, bu memleketin üniter yapısını pazarlık konusu yapmamak, bunu müzakere konusu bile yapmamak bizim namusumuzdur. Biz bu konuda hiç kimseden daha az hassas değiliz” ifadelerini kullandı. “BİZ KORUCULARI ATTIRMIYORUZ” AK Partili Çelik, bir soru üzerine PKK’nın silahlı tehdidinin devam ettiği sürece koruculuk sisteminin kaldırılmayacağını vurgulayarak, “PKK’nın silahları susturması yetmiyor, PKK’nın silahları bırakması, PKK diye Türkiye’nin barışını tehdit eden bir terör örgütü var olduğu sürece koruculuk bitmez. Ama bu insanların istikballerini garanti altına alarak, özlük haklarını temin ederek, onların bir şekilde kamunun başka yerlerinde kullanmak üzere onları başka kurumlara aktarabiliriz. Şu anda PKK tehdidi sözkonusu olduğu sürece koruculuk kaldırılmaz. Biz korucuları attırmıyoruz da” dedi. “HER MESLEĞİN GEREKTİRDİĞİ KABUL EDİLEBİLİR BİR KIYAFET VAR” Başörtüsü tartışmaları konusunda da Çelik, “Kendi insanımızı yıllar yılı gözyaşı döktürdük. Demokratikleşme Paketi ile atılan adım insani bir adımdır. Laikliğe aykırı hiçbir tarafı da yoktur. Başörtülü aday da olabilir. Her mesleğin gerektirdiği kabul edilebilir bir kıyafet var. Dolayısıyla yüzü peçeli falan bir öğretmenin gidip okulda öğretmenlik yapması falan sözkonusu değil” dedi. Çelik, kimsenin kıyafetine karışmadıklarını anlatırken, “Dün merkez medyadan bir kanaldaki, yarışma programı vardı. Bir baktım bir sunucu öyle bir kıyafet giymiş ki olmaz bu yani. Dünyanın her yerinde umuma açık yayın yapan televizyonlarda bunun bir hassasiyeti vardır. Kimsenin kıyafetine falan karıştığımız yok ama çok aşırı, neredeyse bir gece kıyafetiyle gelip de sen çok seyredilen bir televizyonda sunuculuk yapabilir misin? Dünyanın hiçbir yerinde bu hoş karşılanmaz. Hollywood’da bile bunun dozunu kaçırdın mı ‘bu da olmadı, çok uçuk’ derler buna” diye konuştu. “YAPILAN REFORMLARIN KIYMETİ BİLİNMELİ”Kürtçeyi öğrenmek isteye her Kürt çocuğunun Türkiye Cumhuriyeti Devleti okullarından seçmeli Kürtçe eğitim alabileceğini, kendi dilini öğrenebileceğini kaydeden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, “Matematik, fizik, kimya da Kürtçe öğretilsin, eğitim dili bütünüyle Kürtçe olsun denilirse bu çok farklı bir kategoridir. Yapılan reformların kıymetini bilmesi lazım insanların. Bu demokratik bir devletin yapması gerekenlerdi, biz yaptık” şeklinde konuştu. “2007’DE BAŞBAKANA ‘ZİNHAR SİZ CUMHURBAŞKANI OLMAYIN’ DEDİM”“AK Parti Başbakan Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı adayı gösterecek mi?” sorusuna Çelik, şu yanıtı verdi: “’Başbakan ben Cumhurbaşkanı adayı olmak isterim’ derse tabi ki bu ekip topyekun arkasında olur. Biz Başbakanımızı çok severiz. AK Parti, liderini hangi göreve talip olursa olsun, onu sahiplenmek, onunla birlikte yürümekten şeref duyar. 2007’de Başbakan Erdoğan ‘Kim cumhurbaşkanı adayımız olsun?’ diye sordu ben şahsen zinhar siz olmayın’ dedim. Kendisi de hatırlıyor bunu. Şunun için dedim; ‘Türkiye’de üç grup insan sizin cumhurbaşkanı adayı olmanızı istemiyor. Bir Deniz Baykal ve onun gibi düşünenler, size yakıştırmıyorlar, haksızlık ediyorlar. İki iş dünyası, siyasi istikrarın ekonomik istikrara dönüştüğünü ve bunu AK Partiyle yakaladıklarını, AK Parti’nin bu başarısını da sizin karizmanıza borçlu olduğunu biliyorlar. Sizin icranın başında kalmanızı, Türkiye’yi de karizmanızla başbakan olarak yönetmenizi istiyorlar. Bir de benim gibiler partinizin başında kalmanızı, ülkede yapılacak işleri yapan ekibin başı olmanızı istiyoruz. Siz cumhurbaşkanı adayı bence olmayın.’ ‘Kim olsun’ diye sordu Erdoğan. Ben de; ‘Sayın Gül’den başkasının şu aşamada telaffuz bile etmemeliyiz’ dedim. Bunu Bakanlar Kurulu’nda da, kendisiyle görüşünce de söyledim. Erdoğan da bizim adayımız ‘Sayın Gül’dür dedi. Başbakanımızın cumhurbaşkanı olması bu kadar uluslararası tecrübeyle birlikte bu ülkeye çok şey katacaktır. Erdoğan aday olmak isterse biz yanında dururuz. Gül ile Erdoğan’ı birbirine düşürmek için çalışanlara buradan ekmek çıkmaz”

Siyaset Haberleri

Devlet Bahçeli "Öcalan" çağrısını yeniledi
Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltına alındı
Temel Karamollaoğlu Saadet Partisi Genel Başkanlığı'na veda etti