Sonunda Akdağ'da konuştu!..
Güncel konularda genelde konuşmayan Erzurum Milletvekili ve Sağlık Bakanı Akdağ'dan yargıya ve muhalefete ağır eleştiri.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yargının siyasallaşması iddialarına değinerek, "Bu ülke yargıçlar ülkesi değildir" dedi. Akdağ, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözünü hatırlatarak, "Halkın iradesi yasamanın, yürütmenin, hatta yargının da üstündedir. Evet, hukuk üstündür ama halkın iradesinden üstün değildir" şeklinde konuştu. Akdağ, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin(MÜSİAD) Samsun’da gerçekleştirdiği Genel İdare Kurulu(GİK) toplantısının açılışında konuştu. -"ŞAPKAMIZI ALIP GİDEMEYİZ"- Konuşmasında istikrarın önemli olduğunu söyleyen Akdağ, "Bir iktidar niye kavga etsin ki? Niçin gerginlik çıkartsın ki durduk yere. Onu daha çok muhalefet yapar; başka bir çaresi olmadığı için" dedi. Türkiye'nin önemli bir dönemeçte olduğunu, kötü niyetlere karşı sivil toplumun da açıkça tavır koyması gerektiğini söyleyen Akdağ, "Bu iş sadece siyasetçilerin, sadece iktidarda olanların görevi değildir. Son siyasi çekişmeler, gelişmeler, hiç arzu etmediğimiz şeylerdir. İktidar gerginlik istemez. Biz gerginlik istemiyoruz ancak, halkın iradesine karşı karanlık hesaplar yapıldığında ne yapacaksınız? Birileri halkın iradesi ile hükümet olan iktidarı karanlık hesaplarla devirmenin peşine düşmüşlerse, o eski karanlık günlerin hayallerini kuruyorlarsa ne yapalım? Biz de şapkamızı alıp gidelim mi? Gidemeyiz" dedi. -HÜKÜMET KADAR, SİVİL TOPLUM DA SESİNİ YÜKSELTMELİ- Hükümetin, halkın iradesine yönelik karanlık hesaplar yapanların karşısında dimdik ayakta durduğunu, sivil toplum kuruluşlarının da tavır göstermesi gerektiğini savunan Akdağ, "28 Şubat’lar, 27 Nisan’lar olduğunda sivil toplumun sesi yükselmelidir. O nedenle sivil topluma büyük iş düşmektedir. Bu ülke hepimizin ülkesidir. Yargı, halkın iradesini yansıtan iktidara karşı her gün adeta bir siyaset odağı gibi yüksek yargıdan bazı sesler çıkarsa, lütfen bunun karşısında sadece başbakanın karşı durmasını beklemeyin. Bu sizin de göreviniz" dedi. Akdağ, halkın iradesinin yargının üstünde olduğunu belirterek, "’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ demek, milletin iradesi, halkın iradesi yasamanın üstündedir demek. Halkın iradesi, yürütmenin üstündedir demek. Halkın iradesi yargının da üstündedir demektir. Bu ülke yargıçlar ülkesi değildir. Bu ülke bir hukuk ülkesidir. Bir yargı ülkesi, yargıç ülkesi olmaya karşı duruyoruz. Yargı reformunu da bunun için yapacağız" dedi. -KURUCU MECLİS İSTEMİYORUZ - Yargı reformunun yanı sıra, Anayasa değişikliğine de ihtiyaç olduğunu savunan Akdağ çoğulcu, sivil, demokratik bir Anayasanın halkın egemenliğini her yönüyle yansıtması gerektiğini söyledi. Anayasa için uzlaşma olması gerektiğini ve seçilenlerin uzlaşamadığını vurgulayan Akdağ, "O zaman ne diyoruz. Millete gideriz, Referandum yaparız. ‘Hayır millete gidilmez bu iş için. Millete gidilir mi. Niye? Millet bilmez.’ Peki nasıl olabilirmiş. Kurucu meclis kurulu olursa olurmuş. Bir darbe mi bekleyeceğiz kurucu meclis için. Bunlar büyük talihsizliklerdir. Biz şimdi mecliste 330'u bulduğumuz zaman bir Anayasa değişikliği yapabiliriz ve bunu millete götürebiliriz. Ondan sonrası millete ait. Millet zaten hayır derse niye telaşa kapılıyorsunuz. Bu Anayasayı da millet yapmadı mı? Fakat bir talihsizlik vardı halk baskı altındaydı. Şimdi tamamen demokratik bir ortam var" dedi. -BİLMEYENLER, "SAĞLIĞA ÇOK PARA HARCANIYOR" DİYE AHKAM KESİYOR- Bakanlık olarak ahlaki anlayışlarının, herkesin sağlık hakkına sahip olması olduğunu belirten Akdağ, "Cebinde parası olanın da olmayanın da, köyde yaşayanın da kentte yaşayanın da" dedi. Sağlığın aynı zamanda refahı da beraberinde getirdiğinin altını çizen Akdağ, "Dünyada son yıllarda araştırmalar da bunu açık bir şekilde gösteriyor. Sağlık sadece bireyin daha mutlu olmasını, daha rahat yaşamasını sağlamıyor. Sağlıklı bir toplum, o ülkenin refah seviyesini de artırıyor. Topyekun kalkınmayı da sağlıyor. Onun için bu işi bilmeyenler ‘Sağlığa çok para harcanıyor’ diye kalkıp ahkam kesiyorlar. Sağlığa yapılan yatırım insana yapılan yatırım olarak ziyadesiyle geri dönüyor. Hem insani, hem doğru bir yatırımdır" dedi. -KIZAMIĞI KALDIRAN ÜLKE OLARAK DSÖ'YE BU YIL BAŞVURDUK- Akdağ, Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) anketine göre sağlık hizmetinde halk memnuniyetinin yüzde 9'lardan yüzde 66'lara çıktığını belirterek, bununla birlikte ilk defa yaşam standardında artışa geçildiğini söyledi. Akdağ, anne ölümlerinin yüzde 20'lere kadar düştüğünü, 2010'da yüzde 15'lere çekilmesinin hedeflendiğini kaydetti. Türkiye'nin çocuk felcini en son kaldıran Avrupa ülkesi olduğunu söyleyen Akdağ, "Kızamığı ülkesinden kaldıran ülke olarak da bu yıl Dünya Sağlık Örgütü'ne(DSÖ) başvuruda bulunduk. Halkın sağlık durumu iyileşiyor" dedi. Sağılığın getirdiği finansal yüklerin de azalmaya başladığını ifade eden Bakan Akdağ, "Bin yoksul haneden 15'i ileri derecede sağlık harcamasından dolayı yoksullaştı. 2006'da binde 7'ye düştü. Bu yıl binde 2'lerin altına düşmüş olacaktır. Kamu - özel sektör işbirliğini bundan sonra da artıracağız" dedi. -MÜSİAD HÜKÜMET VE MUHALEFETİ UYARDI: “KAVGA VE DİDİŞMEYİ AKLIMIZDAN GEÇİRMEYELİM”- MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, son dönemde hükümet ve muhalefet arasında yaşanan siyasi çekişmelere değinerek, "Kavga, didişme ve kaosa sebebiyet vermeyi aklımızdan daha geçirmemeliyiz" uyarısında bulundu. Vardan, "Huzursuzluk ortamında yatırım beklemek hayaldir" dedi. Türkiye dünyanın yaşadığı sıkıntılı dönemin ardından, bugün önümüzdeki fotoğrafın içinde yıldızı parlayan bir ülke olarak göründüğünü ifade eden Vardan, Türkiye, artık bölgesinde güçlü, etkin, jeopolitik konumunun sağladığı avantajları geçmişe göre daha iyi değerlendiren bir ülke konumundadır. Genç nüfusumuz, dinamik yapımız en önemli kozlarımız" dedi. Ekonominin 2010 yılında hızlı büyüme sürecine girmesinin herkes için önemine dikkat çeken Vardan, "Çünkü yüzde 14’e ulaşan işsizliğe çare bulmak, yeni iş gücüne katılan gençlerimize yeni hayaller ve gelecek sunmak zorundayız. Tabii ki bu noktada bizim hepimizin yapacakları var" dedi. -EKONOMİNİN CANLANMASI İÇİN GEREKLİ ÜÇ UNSUR - Ekonominin canlanması için üç öneride bulunan Vardan, bu önerileri iç talebin canlandırılması, yatırımların çekilmesi ve ihraç pazarları ve ürünlerinin çeşitlendirilmesi olarak sıraladı. 2010 yılında büyüme için yabancı sermaye girişinde bir artış olmasının zorunluluk olduğunu vurgulayan Vardan, bunun için siyasi kavgaların son bulması gerektiğini ifade ederek, "Unutmamak lazımdır ki, yabancı sermaye, güvenli, adaletli ve istikrarlı olan yerlere gelir. Huzursuzluk ortamında yatırım beklemek hayaldir" dedi. Ekonominin canlanması için gerekli unsurlar arasında olan ihracat konusuna da değinen Vardan, "2010 yılında da kayıp yaşama ihtimalimiz çok düşük olmasına rağmen, ihraç pazarlarını çeşitlendirmemiz ve bu pazarlara uygun ürün imal edebilmemiz gerekiyor. İhracatın büyümeye katkısı olacaksa, AB dışındaki pazarlara da intibak etmemiz gerekiyor" dedi. -REFORMLAR HALLEDİLMELİ- Hükümetin yargı reformunu ise sürdürmesi gerektiğini vurgulayan Vardan, "Yargı reformu, kamu yönetimi reformu, eğitim sistemi reformu halledilmeli ve hepimizin gündeminden çıkmalıdır. Demokrasinin iyi işlemediği yerlerde ekonominin de iyi gitmeyeceği alenen görüldüğüne göre, insan hak ve özgürlüklerini esas alan, yeni, sivil, demokratik ve çoğulcu bir Anayasa söylemleri, talepleri artık yerini fiiliyata bırakmalıdır" diye konuştu. Avrupa Birliği hedefinden ise uzaklaşılmaması gerektiğinin altını çizen Vardan, "İktidarıyla, muhalefetiyle ortak hareket alanları belirlenebilmeli, ortak sorunların hallinde taraflar, zaten kültürümüzde de var olan, uzlaşma özelliklerimizi hatırlayarak peşin hükümlü şartlanmalardan kurtulmalıdır. Bu şekilde ortak hedeflere kilitlenilmeli ve bu şekilde karmaşa ve istikrarsızlık düğümü ortak akılla çözülebilmelidir. Bu ülke insanı, konuşan ve tartışan bir demokrasi olarak, en üst normları hak etmektedir. Faydası olmayan konularla enerjisini israf eden değil; dinamik, esnek, fırsatları değerlendiren bir ekonomiyi hak etmektedir” diye konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.