Spor yazarlarlarından Galatasaray-Fenerbahçe derbisi sonrası olay sözler!
Sarı-Kırmızılılar'ın üstün bir oyunla kazandığı mücadelenin ardından spor yazarları mücadeleye dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. İşte detaylar...
Erzurum Güncel- Süper Lig'de şampiyon belli oldu. Galatasaray 36. hafta mücadelesinde başkent ekibi Ankaragücü'nü mağlup ederek ligdeki 23. şampiyonluğuna resmen ulaştı. Sarı-Kırmızılılar 37. hafta karşılaşmasında ise ezeli rakibi Fenerbahçe ile oynadığı karşılaşmayla ligi noktaladı.
Galatasaray ligin ilk yarısında 3-0 mağlup ettiği rakibini ligin ikinci devresinde de aynı skorla mağlup ederek taraftarlarına büyük sevinç yaşattı. Karşılaşmanın ardından spor yazarları karşılaşmaya dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
İŞTE O YAZILAR...
"10 KEZ OYNANSA YENERLERDİ" (Uğur Meleke/Hürriyet)
"Galatasaray, Fenerbahçe’yi bu sezon iki kere yendi. Lâkin 10 kez oynasalar, 10 kez de yenebilirdi bu görüntüye bakılırsa! İlk maçta Torreira-icardi’siz başlayarak yenmişlerdi Fenerbahçe’yi. Dün de Oliveira-Mertens’siz yendiler. Mesele sadece oyuncu kalitesi ya da attıkları goller değil. Galatasaray bu sezon adeta bir mantalite canavarı. Ve şimdiden beni 25 Temmuz’da başlayacak Şampiyonlar Ligi ön elemeleri için umutlandırıyorlar. G.Saray’ın 36 maç-88 puanla tutturduğu 2,45’lik puan ortalaması, lig tarihinde sadece birkaç kez ulaşılabilmiş çok yüksek bir çıta. Okan Buruk’un yakaladığı seviye, Denizli’nin rekortmen, Gordon’un namağlup, Veselinovic’in 103 gollü sezonları seviyesi. Üstelik böyle bir seviyeye, ezeli rakipleri kötüyken değil, F.Bahçe ve Beşiktaş da yarışın içindeyken ulaştılar. Bu yıl Galatasaray öyle bir noktaya taşıdı ki çıtayı, ancak ikincilik için yarışabildi ezeli rakipleri. Şampiyonluğun bir numaralı mimarı Okan Hoca’ya gönülden tebrikler. İnanıyorum ki Şampiyonlar Ligi’ne de çok yakışacak."
"TARİHİ FARK HESABI YAPIYORDU" (Serkan Korkmaz/Fotomaç)
"Dün geceki derbi şampiyonu belirleseydi aynı maçı izlemezdik Ancak benzer bir sonuca tanıklık ederdik. Şampiyonluğu ilan etmiş bir takıma göre çok hırslı bir Galatasaray izledik. Maçın yıldızı, bonservisinin taksidi başlamayan Zaniolo'ydu. İtalya milli takımına çağırılan futbolcu neden 35 milyon avro ettiğini ispatlayan muazzam bir golle İrfan Can'ı ikinci kez avladığında son düdüğe 15 dakika vardı. Sarı kırmızılılar bir anda "tarihi fark" hesabı yapmaya başlamıştı. Bir Galatasaraylı için unutulmaz bir geceydi. Gezegendeki en büyük rakibini farklı bir skorla rahat yenerek kim kupa kaldırmak istemez ki? Okan Hoca'ya bir kez daha helal olsun"
"ALKIŞLAR OKAN BURUK’A" (Engin Kehale/Hürriyet)
İki takım için de sezonunu özetleyen bir derbi izledik. Bir tarafta bireysel kalitesi ve performansı yüksek Galatasaray, diğer tarafta derbilerde kabuğundan çıkmakta zorlanan Fenerbahçe... Okan Buruk’un alametifarikası, yetenekli ayaklardan çok üst düzey performans alması oldu. Galatasaray’ın ideal 11’ine bakın; 8’inin sezon boyu form durumu 10 üzerinden 8 ve üzeri (Oliveira-Mertens ve sol bek pozisyonu hariç). Bu inanılmaz bir teknik adam başarısı. Alkışlamak gerek. İkinci 45 dakika, İcardi’nin “Ben de buradayım!” demesiyle başladı. Onu izlemek büyük keyif.
"BU TAKIMIN GENLERİNDE VAR" (Reha Kapsal/Fotomaç)
Saha içi ve dışında takımın sosyal birlikteliği çok iyi sağlanmıştı. Bana göre şampiyonlukta büyük pay sahibi olan taraftarının tek sesliliği önemliydi. Tüm bunların toplamında fazlasıyla hak ettiği şampiyonluğu kazandılar. Fenerbahçe ile aradaki fark saha içi organizasyonu ve kalitesi tartışılmayacak kadar iyiydi. Geçen sene ligi son sıralara yakın bitirse de sarı-kırmızılılar yeni hoca ve yeni bir başkan ile tekrar şampiyon olma becerisini gösterdi. Bu anlamda çok farklı ve başarılı bir kulüp sarı kırmızılılar. Genlerinde bu var."
"MANCINI, OKAN'I ARAMIŞTIR" Erman Toroğlu/Sabah:
"Galatasaray geçen hafta şampiyon olmuş, tüm hafta eğlenmiş. Sadece iki idmanla çıkmışlar maça. Fenerbahçe'ye bakarsak rakip Galatasaray! Rakip Galatasaray olunca isim olarak önemli, buradan mağlup çıkmayacaksın. Hem de ikincilik de önemli, daha da önemlisi haftaya pazar Türkiye Kupası finali var. Galatasaray sahaya sanki lig yeni başlıyormuş gibi çıktı, çatır çatır oynadı. Fenerbahçe, Galatasaray'ın bu temposuna cevap veremedi. İki takım arasındaki fark çok net bir şekilde gözüktü. Hiçbir yerden istihbarat almadım ama Mancini, Okan'ı aradı herhalde. "Ben bu oyuncuya sana yolladım. Tamam bu çocuk haşarı ama ben bunu milli takım kadrosuna aldım, sen de oynatsan" demiş midir acaba? Hiçbir şey duymadım ama büyük ihtimalle böyle bir konuşma geçmiştir. Adam tepeden tırnağa futbolcu ama arada kontaklar atıyor. "
"JESUS OLMASA BUNDAN KÖTÜ OLMAZDI" (NİHAT KAHVECİ)
"Osayi oyuna girdikten sonra taktiksel olarak neler olabileceğini söyleyebilir herkes dimi. Sağ bek olacak, Ferdi öne geçecek vs. Forvetleri çıkaracak falan hep aynı şeyler. Orta sahada rakibin üç kişi, Barış Alper geliyor, Zaniolo geliyor. Sen eksiksin buna karşı gelmiyorsun. Jesus olmasa, başka bir hoca olsa Fenerbahçe bundan daha kötü oynar mıydı? Bence oynamazdı. Derbide sıfır şut isabeti! Böyle istatistik olmaz"
"F.BAHÇE'Yİ İKİ MAÇTA YENMEK BÜYÜK İŞ" (Levent Tüzemen/Sabah)
"Galatasaray ne zaman aile olduysa şampiyonluklar ve kupalar kazandı. Galatasaray, bir his takımı olduğunu gösterdi. Bir aile olarak halatı hep birlikte çektiler. Ve Galatasaray, 15. haftada çıktığı liderlik koltuğundan bir kere bile düşmedi, hep kazandı. Okan hoca rekorlar kırdı ve sahada oynattığı futbolla da göz kamaştırdı. F.Bahçe'ye karşı uzun bir aradan sonra bir sezonda iki galibiyet almak, iki maçta da 3-0 yenmek, hiç gol yememek başarıların en büyüğüdür. Kadıköy ve Nef Stadı'nda elde edilen zaferler, maçların sahada kazanıldığının tam bir belgesi oldu. Okan hoca, bütün takıma sevgiyi ve adaleti eşit dağıttı. Kulübede oturan isyan etmedi, sonradan oyuna girse dahi Barış Alper gibi bütün gücünü sahaya verdi. Mata ile Mertens liderlik yaptı. Muslera 6. şampiyonluğuna imza atarken Galatasaray'ın tarihine altın harflerle yazıldı."
"BÖYLE PLANLAMA OLMAZ" (KEMAL ASLAN)
"Zaniolo derbinin kahramanı, devre arasında geldi. 2-3 maçta oyuna girip problem çözdü Zaniolo, belki de tartışıldı. Ne kadar iyi takım, buna rağmen geliyor diye. Fenerbahçe'nin stoper, sol bek ve kaleci bölgesinde sorunları vardı. Devre arasında ne oldu? Kaptanın sözleşme uzatıp 1 hafta sonra ameliyat oluyor. İrfan Can'a birşey olsa üçüncü kalecin çok genç. Samet'i aldınız, yanlış anlamayın ama Fenerbahçe seviyesi başka bir şey. Oosterwolde geliyor, Jesus futbol aklına diyor ki, bizim beklerimiz kısa ve atletik oyuncular, o yüzden böyle oyuncular bulun. 2-3 kişi buluyorlar. Birisi de Oosterwolde, tamam bunu alın diyor. Böyle transfer mi olur?"
"DERBİNİN ÖNEMİNİ KAVRAMIŞ" (Ercan Güven/Milliyet)
Galatasaray, uzun ve kusursuz bir “galibiyet söylevi” ile öne fırladığı “kekeme sezonda”, kendisini, yönetimini, teknik direktörünü kanıtlamış, Fenerbahçe’ye karşı yapacağı şampiyonluk törenine limon sıkılsın istemiyordu. Ezeli rakibini iyice ezmek peşindeydi. Fenerbahçe ise dokuzuncu cildi basılmak üzere olan “kahır romanına” hiç olmazsa bir mutlu anektod eklemek özlemindeydi. Kolay değildi… İlk defa şampiyonluğu avuçları arasında hissedip, ona inanıp, inandırdıktan sonra rakibin kutlamasına dekor olmak, reddedilmiş damat adayı hüviyetiyle katıldığı düğüne hediye olarak “lig ikinciliğini” de bırakıp gitmek. Bir kere şampiyonluk cepte olsa da bu derbinin anlamını Jesus’tan çok daha iyi kavramıştı Okan Buruk hoca… Önce orta sahaya sahip olmak istemiş, tempolu ve fizik gücü yüksek Berkan’ı Oliveira’nın yerine monte etmişti. Mertens’in yerine on numara olan ve ilk maçta Fenerbahçe savunmasına zor anlar yaşatan Barış Alper, yine aynı şeyleri yaptı. Buruk, Torriera ile orta sahayı tamamlamış “kaybetmeme” kadrosunu kurmuştu bir kere."
"HAVADA YÜRÜYOR GİBİYDİLER" (Zeki Uzundurukan/Fotomaç)
Geçen hafta Süper Lig'de 23. Şampiyonluğu'na ulaşan Galatasaray, Aslantepe'de ezeli rakibi Fenerbahçe karşısında öyle bir maç çıkardı ki... Helal olsun, gerçekten Galatasaray'ın sahadaki mücadelesine şapka çıkarmak lazım. Fenerbahçe ile şampiyonluk maçı oynuyormuş gibi savaştı sarı-kırmızılı futbolcular... Adım atarken sanki havada yürüyor gibiydiler. Ateşlere basarak koşan bir takım ruhu ile bire bir mücadeleden bire bin bereket elde etti sarı-kırmızılılar. Başkan Dursun Özbek'in büyük vizyonu, kibirden uzak alçakgönüllülüğü ve ustalığı; Sportif A.Ş. Başkan Vekili Erden Timur'un transferlerdeki nokta atışı hamleleri ve bilgeliği; Teknik Direktör Okan Buruk'un satranç ustalığı, maçları nakış gibi işlemesi; Galatasaraylı taraftarların Şampiyon Galatasaray'a verdiği olağanüstü destek vardı... Altın alkışlar GALATASARAY'a gelsin! Tebrikler Şampiyon Galatasaray!
"F.BAHÇE'Yİ DARMADAĞIN ETTİ" (Ahmet Çakar/Sabah)
"Galatasaray, Fenerbahçe'yi dün darmadağın etti. Gerçekten de çok uzun yıllardır Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki farkı bu kadar büyük görmemiştik. Fenerbahçe kafayı kaldıramadı. Oyun aslında dengede başladı ama sonra Galatasaray sürekli alan daraltıp , baskı uygulayıp toplar kaptı ve bunlardan birinde de Zaniolo golünü attı. Sacha Boey ve Kazımcan çok iyi oynadılar. Özellikle Kazımcan için dün geceki maç belki de kariyer karşılaşması ya da bundan sonraki kariyerinin ilk kilometre taşı. Sonuçta Galatasaray en yakın rakibini iki maçta da 3'er 0 yenmekle kalmadı, "Ben şampiyonluğu hak ettim" dedi."
"HAK ETMEK İÇİN RAKİBİNİ YEN" (Gürcan Bilgiç/Sabah)
Maç sonunda muhtemelen skoru Peres'in gördüğü kırmızı karta ve 10 kişi kalmalarına bağlayacaktır "yaşlı kurt"… Değil öyle; sen beceremedin, akıl edemedin, üretemedin, aynı şeyleri yaparak farklı sonuç bekledin. Maç öncesi oynanmadan kazanılan maçların altını çizip, şampiyonluğu gerçekçi bulmadı. İsmail Yüksek de benzer şeyler mırıldandı. Hak etmek için kazanan rakibinden daha iyi olduğunu ortaya koymalısın. İki maçta da boyun eğiyorsun Galatasaray'a…
"ZANIOLO DEMEK BUYMUŞ" (Osman Şenher/Milliyet)
"Okan hoca Arda Güler’in üzerine Berkan’ı oynatarak Fenerbahçe’nin bütün pas trafiğini kesti. Hatta şöyle diyebiliriz, maçın tamamında sarı-kırmızılı kaleye çektikleri tek şut yok. Bunun yanında ilk dakikadan bitiş düdüğüne kadar sarı-kırmızılı takım en az sekiz pozisyonda rakip kalede gol tehlikesi yarattı. Zaniolo demek ki buymuş. Icardi ayrı bir olay. Hem büyük topçu hem de büyük şovmen. Bu sezon ilk defa o tribünleri nasıl coşturduğunu gördüm. Bütün stat hep bir ağızdan ‘Aşkın olayım’ şarkısını söylüyorlar. Arjantinli golcü de ellerini havaya kaldırıp, önce tanrıya şükrediyor sonra taraftara teşekkür ediyor. Okan Buruk hoca da, en büyük övgüyü hak ediyor. Her şeyden önce Galatasaray’ı iyi bir takım yaptı. Sonuçta bu takım yönetimiyle, teknik kadrosuyla, futbolcularıyla ve on ikinci adamı olan taraftarıyla şampiyonluğu analarının ak sütü gibi hak etti."
"BİR SEZON DAHA KATLANAMAZ" (ERCAN GÜVEN/MİLLİYET)
Aslında Jorge Jesus’un kendi fikrini bilmiyoruz ama Fenerbahçe “kalsın mı gitsin mi” kararını kupa finalini beklemeden şu Galatasaray hezimetinde vermeli. Hemen bu sabah… Trabzonspor maçından başka derbi kazanamayan, Kadıköy’ü açık büfeye çeviren, takımın iskeletini son birkaç maça kadar belirleyemeyen, her rakibe aynı oyunu oynamaya çalışan ve tüm hatalarını şu fırsat derbisinde bile tekrarlayan Jesus lüksüne katlanamaz Fenerbahçe bir sezon daha.
"FİNAL İÇİN İYİ ŞEYLER DÜŞÜNMÜYORUM" (ERMAN TOROĞLU/SABAH)
Fenerbahçe'ye bakarsak rakip Galatasaray! Buradan mağlup çıkmayacaksın. Hem de ne olursa olsun ikincilik de önemli, daha da önemlisi haftaya pazar Türkiye Kupası finali var. Ancak sarıkırmızılılar sahaya sanki lig yeni başlıyormuş gibi çıktı, çatır çatır oynadı. İki takım arasındaki fark çok net bir şekilde gözüktü. Bu Fenerbahçe'yi gördükten sonra Türkiye Kupası finali için iyi şeyler düşünmüyorum.
"SEN BECEREMEDİN JESUS" (GÜRCAN BİLGİÇ/SABAH)
Maç sonunda muhtemelen skoru Peres'in gördüğü kırmızı karta ve 10 kişi kalmalarına bağlayacaktır "yaşlı kurt"… Değil öyle; sen beceremedin, akıl edemedin, üretemedin, aynı şeyleri yaparak farklı sonuç bekledin. Maç öncesi oynanmadan kazanılan maçların altını çizip, şampiyonluğu gerçekçi bulmadı. İsmail Yüksek de benzer şeyler mırıldandı. Hak etmek için kazanan rakibinden daha iyi olduğunu ortaya koymalısın. İki maçta da boyun eğiyorsun Galatasaray'a… Sonuçta her şey Jesus'un istediği gibi gelişiyor, önemsiz Galatasaray maçı kaybedildi, kupa finali son hedef haline geldi. Ne zaman ki "vazgeçersin, o zaman kaybedersin"… Doğru bir hoca ile Süper Kupa maçıdır asıl olan artık. Jesus olmadan elbette…
"İSMAİL KARTAL DAHA İYİYDİ" (OKTAY DERELİOĞLU/TAKVİM)
"Sezon içinde Brezilya Milli Takımı haberi, takımın dengesini alt üst etti. Kadro mühendisliğinde hatalar yapıldı. Bu kadar sirkülasyon olmamalıydı. Yönetimin de Jesus'a transfer politikasında bu kadar özgürlük tanıması da yanlıştı. İsmail Kartal'lı Fenerbahçeli kadroya belki hiç transfer yapılmasaydı şampiyon olunabilirdi. İsmail Kartal, Jorge Jesus'tan daha iyiydi diyebilirim. Fenerbahçe kulübü için düşünme vakti... "
"BAŞTAN SONA HAK ETTİ" (İlker Yağcıoğlu/Takvim)
"Galatasaray baştan sona hak ettiği bir galibiyetle şampiyonluğu taçlandırmış oldu. Okan Buruk haftalardır oynattığı 11'den 3 oyuncuyu değiştirip Barış, Zaniolo ve Berkan ile maça başlarken Jesus bu maçta kurtarıcı rolünde Rossi'yi seçmiş ve 11'e koymuştu. Haftalardır söylemekten dilimizde tüy bitti. Fenerbahçe taraftarı "Niye bu duruma düştük" diye çok fazla düşünmesin. Çünkü ezeli rakibi devre arasında Zaniolo'yu transfer ederken 700 bin Euro etmeyecek Oosterwolde'ye 7 milyon Euro ödeyip transfer etti."
"TARAFTAR ÇOK FAZLA DÜŞÜNMESİN!" (İLKER YAĞCIOĞLU/TAKVİM)
Bu futbol için teknik direktöre yılda 7 milyon Euro ödenmez. Geçen sene İsmail Kartal 250 bin Euro'ya bundan çok daha iyisini yapmıştı. Fenerbahçe taraftarı "Niye bu duruma düştük" diye çok fazla düşünmesin. Çünkü ezeli rakibi devre arasında Zaniolo'yu transfer ederken 700 bin Euro etmeyecek Oosterwolde'ye 7 milyon Euro ödeyip transfer etti. Serdar'dan hiçbir farkı olmayan Samet'i de sanki Van Dijk'ı alıyormuş gibi göklere çıkartarak aldı. Başka bir şey söylemeye gerek yok.
"İKİNCİLİK DE TEHLİKEDE" (AHMET ÇAKAR/SABAH)
Şimdi Fenerbahçe için ikincilik şansı da tehlikede . Beşiktaş son karşılaşmasını kazanırsa -ki kazanma şansı yüksek, Fenerbahçe üçüncü olacak. Hakem Bitigen için iki kritik karar vardı. İlki, Samet'in ceza sahasına girerken İcardi'nin bileğine yaptığı hamle; mutlak faul. Son adamdan dolayı kırmızı kart bile tartışılır. Diğeri de sarı kartlı Nelsson'un oyun durmuşken Valencia'ya attığı kasti omuzu es geçmesi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.