Erzurum Güncel- Susurluk skandalı, faili meçhul cinayetler ve derin devlet yapılanması konusunda Radikal’e yaptığı açıklamalarla Susurluk sürecinin yeniden gündeme gelmesini sağlayan eski Özel Harekât polisi Ayhan Çarkın, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na 26 Mart’ta verdiği ifadeden sonra bu kez Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla dün gözaltına alındı. Ankara’ya götürülen Çarkın, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel’e, Avukat Yusuf Ekici’nin 1994 yılında Gölbaşı yakınlarında öldürülmesiyle ilgili şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Savcılık ifadesinin ardından tekrar emniye götürülen Çarkın’ın Susurluk sürecine ışık tutacak açıklamalarda bulunması bekleniyor. 20 Mart’ta Kazlıçeşme’de yapılan Newroz kutlamalarına katılarak dikkatleri üzerine çeken Çarkın, Radikal’e yaptığı açıklamalarla, mafya-çete-siyasetçi üçgenindeki Susurluk sürecinin yeniden gündeme gelmesine yol açtı. ‘İçim ilk kez rahat’ Susurluk dosyasını yeniden raftan indiren Savcı Hakan Karaali, Çarkın’ı 25 Mart’ta ifadeye çağırmış, 11 saat süren ifadeden sonra Çarkın serbest bırakılmıştı. Çarkın, savcılık sorgusu sonrası Radikal’e yaptığı açıklamada “Savcıya her şeyi anlattım, ilk kez içim rahat” demişti. Savcı Karaali’nin açtığı soruşturma sonrası avukatlar 62 maktul için 128 kişi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Çarkın’ın Savcı Hakan Karaali’ye verdiği ifade geçn hafta Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da istenmişti. Mehmet Ağar’ın ‘Susurluk davası’ kapsamında emniyet genel müdürü olduğu dönemle ilgili ‘Cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturduğu’ iddiasıyla yargılandığı davada mahkeme son duruşmada, Çarkın’ın, Savcı Karaali’ye verdiği ifadenin bir örneğinin istenmesini kararlaştırmıştı. İstanbul’dan uçakla Ankara’ya götürülen Çarkın, Ankara Adliyesi’nde Radikal’in “Niçin getirildiğinizi biliyor musunuz?” sorusuna “Gerçekler ortaya çıktığı için buradayım” yanıtını verdi. Çarkın’ın ifade işlemleri sırasında alınan yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti. Polis, fotoğraf çekilmesini önlemek için kalkanlarla barikat kurdu ve yerde aldığı kartonlarla Çarkın’ı kamufle etmeye çalıştı. Ayhan Çarkın’ın Radikal’e yaptığı tarihi itiraflar “Savcıya anlatacağım çok cinayet var” diyen Çarkın’ın anlattığı o olaylardan bazıları şunlardı: Başta Mehmet Ağar olmak üzere tüm ekibi önce polisleri öldürttü. Muhsin Bodur adlı polisin Mecidiyeköy’de öldürülmesinden sonra 1993’e kadar 100’den fazla polisin öldürülmesine göz yumuldu. Sinan Kukul ve Bedri Yağan ile yanındakilerin öldürülmesi olayları yargısız infazdır. Tuzla’da TİKKO’cuların öldürülmesi yargısız infazdır. Gazi olaylarında dahlim yoktur. Şefik Kul’u bulun. Siyasi Şube’de operasyon müdürüydü 1990’larda. Susurluk kazasından sonra Çatlı’yı gördüm. Birisi onu vura vura öldürmüş, eminim. O dönem bazı polisler erken emekli edildi. Kim varsa sorgulanmalı… Siyasi Şube’deydiler, mal varlıklarına bakılsın. PERPA baskınında o kızı (Selma Çıtlak) Ayhan Özkan vurdu. Lütfü Topal cinayetinden gözaltına alındıktan sonra Ankara’ya götürülmem kurtarma değil infaz girişimiydi. Boğaz Köprüsü’nün ortasında kendimi arabadan attım.