Tacizci nişanlıya jet ceza: 38 yıl!
Yargı tecavüz davalarında farklı kararlar aldı..
Erzurum Güncel- Nişanlısının evini basan, annesini tehdit eden ve nişanlısına tecavüz etmeye çalışan sanığa örnek olacak bir ceza verildi. Mağdurelerin tavayla dövdüğü sanık 38 yıl hapis cezası aldı Adana’da nişanlısının evini basarak, annesinin yanında tecavüz etmeye çalışan sanığa, üç günde dava açıldı ve iki ayda karar verildi. Sanık toplam 38 yıl hapis cezası aldı. Dava konusu olay 16 Mart’ta Adana’da yaşandı. Güvenlik görevlisi S.Y.’nin evi, üç yıllık nişanlısı Gültekin G. (32) tarafından basıldı. Alkollü olan ve elindeki bıçakla nişanlısını ve annesini rehin alan Gül, S.Y.’ye tecavüz etmeye çalıştı. Anne ve kız direnince evden kaçan G., aynı gün yakalandı ve Adana Cumhuriyet Başsavcılığı üç gün içinde “cinsel saldırı ve hürriyeti tahdit” suçlarından dava açtı. Bıçakla tehdit etti Olay günü nişanlısının kendisini gelmeden tehdit ettiğini söyleyen S.Y. savcılıktaki ve mahkemede olayı şöyle anlattı: ‘Annemin çığlığıyla uyandım. Nişanlımın pantolonunun arkasından sırtına kadar uzanan büyük bir bıçak vardı, annemin kolundan tuttu, bıçağı boğazına dayadı, götürüp kilitledi. Sonra beni odama götürdü, ‘Soyun’ dedi. ‘Sana sahip olacağım ve öldüreceğim’ dedi. Zorla kıyafetlerimi çıkarttı. Kendisi de çıplaktı. Beni yere yatırdı bıçakla vuruyor eşofmanımın altını çıkarmaya çalışıyordu. Yanımdaki biber gazını gözüne sıktım. O sırada annem kapıyı kırıp odaya girdi tencereyle ona vurdu. Ben de mutfaktaki yemek dolu tencereyi üzerine attım. Annem de tekrar saldırdı. Kazanı kafasına vurdum. Kıyafetlerini verdim, gitti. Sonra polisler geldi, beni ambulansa bindirdiler.” 64 günde karar çıktı S.Y., eski nişanlısı olan sanığın kendisini cezaevinden de gönderdiği mektuplarla tehdit ettiğini anlatıp “Beni kimseye yar etmeyeceğini, saçıma dokunan olursa Adana’yı yakacağını, ölürken bile beraber öleceğini söylemiş. Şikâyet ettim” dedi. Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, açıldıktan 64 gün sonra 22 Mayıs 2015’te karara çıktı. Mahkeme sanığa “cinsel saldırıya teşebbüs” suçundan 18 yıl; “Cinsel saldırı amaçlı hürriyeti tahdit” suçundan 12 yıl; mağdurun annesine yönelik “hürriyeti tahdit” suçundan 8 yıl olmak üzere toplam 38 yıl hapis cezası verdi ve indirim yapmadı. ‘Güvenimiz arttı’ Mağdur S.Y ve annesinin avukatı Ebru Çatıkkaş, kararla ilgili “Cezanın caydırıcı nitelikte olması adalete olan güvenimizi tazeledi. Kadına şiddete karşı mücadelemizde bizi motive eden bir karar oldu” dedi. ‘Hatırlamıyorum’ Sanık G. ise polis ve savcılıktaki ifadesinde “Çok miktarda alkol almıştım, ne olduğunu hatırlamıyorum” dedi. Mahkemede verdiği ifadede ise “Tecavüz etmeye kalkmadım, daha önce yakınlaşmalarımız olmuştu, videolarımız da var. İsteseydim orada tecavüz ederdim’ diyerek suçlamaları kabul etmedi. Musa Kesler 2- 150 yıl hapis son celsede 10 yıla indirildi 14 yaşındaki 3 kız çocuğundan ikisinin rızası olduğunu savunan savcı, sanığın beraatini istedi; saldırının ‘basit istismar’ olduğunu belirtip cezadan 140 yıl indirim talep etti... Diyarbakır’da kendini subay olarak tanıtıp, 14 yaşındaki 3 kız çocuğunu evine götürdüğü, esrar içirdiği ve porno film izletip cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 150 yıl hapis istemiyle tutuklu yargılanan U.Ç. hakkında istenen ceza savcının ‘kızların rızası varmış’ görüşüyle 3.5 ile 10 yıl hapse düşürüldü. Bir ortaöğretim kurumunda okuyan kız öğrenciler G.D., R.A. ve N.K., 2014 yılında öğretmenlerine, Facebook’ta tanıştıkları bir subayın İngilizce ders için kendilerini eve götürdükten sonra içki ve esrar içirdiğini, porno film izletip cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Subay değil tercüman olduğu belirlenen 42 yaşındaki U.Ç., tutuklanarak hakkında ’Çocuğun cinsel istismarı’, ’Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ’Uyuşturucu madde sağlama’, ’Çocuğu müstehcen yayınları seyretmeye teşvik’ suçlarından 150 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması istendi. İkinci celsede tahliye U.Ç. ikinci celsede sanık tahliye edildi. Bilgisayarında bulunan bir videoda ise U.Ç.’nin 14 yaşındaki başka bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıktı. Buna rağmen tutuklanmadı. İki ayrı hastaneye sevk edilen mağdurların ’ruh sağlığının bozulduğu’ raporu verildi ancak savcı raporları yeterli görmedi. Dicle Üniversitesi, çocukların ‘ruh sağlığının’ bozulmadığı yönünde rapor hazırladı. Mağdur avukatı çocukların Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini istedi; mahkeme savcı görüşü doğrultusunda avukatın talebini reddetti. Esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanığın mağdurlara uyuşturucu içerdiği iddiasıyla açılan davadan beraatini istedi. Sanığın ’Cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ile suçlandığını belirten savcı, mağdurların kendi rızaları olduğunu ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığını söyleyerek U.Ç.’nin bu suçtan da beraatini istedi. Savcı R.A.’ya yönelik ’cinsel saldırı’ suçunun 15 yaşında olan mağdurun kendi rızası doğrultusunda gerçekleştiğini belirterek, U.Ç.’nin bu suçtan da beraatini istedi. Savcıya göre ‘basit’miş Savcı, iddianamede hakkında 150 yıl hapis cezası istenen sanığın, 14 yaşındaki mağdurlar G.D. ve N.K.’ya yönelik suçlarını da ’Basit cinsel istismar’ olarak değerlendirdi. U.Ç.’nin ’Basit cinsel istismar’, ’Çocukları müstehcen yayınları seyretmeye teşvik’ ve ’Mermi bulundurmak’ suçlarını işlediğini belirten savcı, 3.5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. FELAT BOZARSLAN/DHA 3- ‘Bağırmamış’ beraatini Yargıtay geri gönderdi Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tecavüz sanığına, bir tanık ifadesi üzerine ‘Mağdure bağırsaydı alt kattan sesi duyulurdu’ gerekçesiyle verdiği beraat kararı Yargıtay tarafından bozuldu Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi, mağdurenin, “Bağırmamam için ağzımı bağladı” dediği davada, tecavüzün yaşandığı evin sahibinin, “Bağırsaydı alt kattakiler duyardı” şeklindeki ifadesini ve mağdurenin sanıkla telefonda görüştüğüne ilişkin kayıtları gerekçe göstererek sanığa beraat kararı verdi. Yargıtay 14. Ceza Dairesi ise mağdurenin fiziksel ve bedensel olarak uğradığı zararları gösteren adli tıp raporlarına işaret ederek mahkeme kararını bozdu. Bursa’da M.E. isimli kadın, 1.5 yıldır arkadaşlık yaptığı ancak evli ve çocuk sahibi olduğunu bilmediği ve Ercan ismiyle tanıdığı B.D.’nin tecavüzüne uğradı. İfadelere göre B.D. mağdureyi ‘ailemle tanıştıracağım’ diye bir eve götürdü, kapıyı açan Murat isimli kişiyi kardeşi olarak tanıştırdı. Zorla tecavüz ettikten sonra kadını tehdit eden B.D., hakkında cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçlarından dava açıldı. Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmadan tecavüz sırasında evde olan Murat isimli kişi tanık ifadesinde, kadının bağırması durumunda rahatlıkla komşularca duyulabileceğini savundu. M.E.’nin olaydan sonra sanıkla telefonda konuşmasını da gerekçe gösteren mahkeme sanığa beraat verdi. Raporlar kanıt oldu Yargıtay 14. Ceza Dairesi adli raporda tecavüzün kanıtlandığını, Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nca hazırlanan roporda ise mağdurede maruz kaldığı eylem nedeniyle majör depresif bozukluk teşhis edildiğini belirtti. Yargıtay raporlara göre sanığa mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiğine hükmetti. Yine yargılanacak Yargıtay Başsavcılığı ise dairenin bu kararına sanığa, “hürriyetten yoksun kılma” suçundan verilen beraat kararının da bozulması gerektiği görüşüyle itiraz etti. Başsavcılık “Mağdurenin gerek hazırlık aşamasında gerekse duruşmada özünde değişmeyen ve şüphe edilmesini gerektiren bir neden bulunmayan iddialarda bulunduğuna” dikkat çekti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, başsavcılığın bu itirazını kabul etti. Böylece sanık B.D. cinsel saldırı suçundan 12 yıldan 24 yıla kadar, cinsel amaçlı hürriyetten yoksun kılma suçundan da 3 yıldan 10.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yeniden yargılanacak. KEMAL GÖKTAŞ Ankara Milliyet
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.