Erzurum Güncel- Sağlık sektörü yeni bir sorunla karşı karşıya... Sağlık Bakanlığı, özellikle ilçelerdeki hastanelerde çalışan uzman doktorların nöbet yükünü hafifletmek için ağustos başında yeni bir uygulama başlatmıştı. Buna göre aile hekimleri de artık nöbet tutacak ve her saat için 6.5 TL ücret alacaktı. Uygulama başladı. Ama başlar başlamaz da düşük ücret ve zor şartlar altında nöbet tutmaya zorlanan aile hekimlerinin bu sıkıntısı bazı hekimlerin olayı fırsata çevirmesine neden oldu. İlk örnek Devrek Devlet Hastanesi'nde yaşandı. Uzman doktor F.H., iddiaya göre Devrek Devlet Hastanesi'nde nöbet tutması istenen aile hekimlerinin nöbetlerini 300 TL karşılığında tutmayı teklif etti. Aşırı yorgunluktan şikayet edip nöbet tutmak istemeyen aile hekimlerinin de bu teklifi kabul ettiği öğrenildi. Hekimler arasında başlayan 'nöbet ticareti' bazı doktorların devreye girip Aile Hekimleri Derneği'ne şikayette bulunmasıyla açığa çıktı. HAYRETLERE DÜŞTÜK Zonguldak Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Kamil Güney; 'Uygulama bölgemizde yeni başladı ve hemen böyle bir şikayet aldık. Hayretler içerisindeyiz. Hastanede gece nöbetleri esnasında reçetelere vurulan kaşeler gözden geçirildiği takdirde aynı kişinin sürekli nöbet tuttuğu zaten ortaya çıkacaktır' dedi. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu ikinci Başkanı Dr. Akif Emre Eker, 'Tüm Türkiye'deki aile hekimleri tetikte. Bu gidişe bir dur denmeli' diye konuştu. Durumun skandal olduğunu vurgulayan Türk Sağlık Sendikası Genel Başkanı Önder Kahveci, 'Bu uygulamanın çok ciddi sıkıntılara neden olacağını biliyorduk, yetkilileri uyardık. Daha fazla para kazanabilmek için üst üste aynı hekimin nöbet tutması hasta açısından çok ciddi bir tehlike. Hekimler arasında böyle bir ticaretin başlaması hastayı ölüme terk etmek anlamına geliyor' dedi. Sağlıkçılar iptal için Danıştay'a başvurdu TÜRK Sağlık-Sen, aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına nöbet tutmalarını düzenleyen genelgenin iptali için önceki gün Danıştay'a başvurdu. Başvuruda, bu görevlendirmelerin, kişinin temel hak ve hürriyetlerinden olan çalışma hakkının sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlandırılması anlamını taşıdığına dikkat çekilerek, genelgenin ilgili hükümlerinin yürütmesinin iptali istendi.