1. HABERLER

  2. DOĞU ANADOLU

  3. Taziye evinde Türk bayrağı
Taziye evinde Türk bayrağı

Taziye evinde Türk bayrağı

Sezer Arslan’ın babaevinin bulunduğu Muş’un Korkut ilçesine bağlı İçboğaz köyünde oluşturulan taziye evinde, ailesi evin içine ve dışına asılan Türk bayrakları altında taziyeleri kabul ediyor.

A+A-

Erzurum Güncel- Arslan’ın babası Mehmet Arslan, yaptığı açıklamada, oğlunun kandırılarak dağa çıkarıldığını ve kesinlikle vatan haini olmadıklarını belirterek, "Oğlumu okuması için Hakkari’ye gönderdim. Orada kandırıp dağa çıkardılar. Bizim ordumuz, bayrağımız birdir. Biz hain değiliz. Oğlumu öldürdüler başkaları ölmesin istiyoruz. Biz Müslümanız, aynı vatan aynı bayrak altında yaşamak istiyoruz" dedi. Sezer Arslan’ın amcası Halil Arslan da yeğenin Hakkari Anadolu Öğretmen Lisesi’nde eğitim gördüğünü ve 2009 yılında törer örgütüne katıldığını belirtti. Köydeki herkesin devletini sevdiğini anlatan Arslan, "Polisimizi ve askerimizi öldürerek hiçbir şey kazanamayız. Biz Çanakkale’de 7 düvelle savaştık ve devletimizi kurduk. Artık kimseyle savaşmayacağız" diye konuştu. Asırlardan beri devletine ve milletine sadık insanlar olduklarını kaydeden amca Arslan, "Kürt kökenli bir vatandaş olarak Türkiye’nin batısında ne varsa doğusunda da olmasını isterim. Biz herkesten daha fazla devletimize ve milletimize sadık insanlarız. Yeğenimizi okuyup vatanına milletine hayırlı olsun diye gönderdik, dağa çıkması için göndermedik" diye konuştu. -"Cenazeler üzerinde rant elde edenlerin çocuklarını ciplerle geziyor"- İçboğaz köyü muhtarı Mahmut Arat ise Sezer Arslan’ın cenazesini Malatya’dan teslim aldıklarını ve herhangi bir propagandaya mahal vermemek için gece defnettiklerini söyledi. Sezer’in 2009 yılında kandırılarak dağa çıkarıldığını vurgulayan Arat, "O günden bu yana aile olarak büyük bir üzüntü içerisindeyiz. Çocuğu bulmak için Hakkari’de güvenlik güçleriyle çok çaba sarf ettik ama bir sonuç alamadık. Çukurca’da yaşanan çatışmada öldürüldüğü haberini aldık ve Malatya’ya gidip cenazeyi teslim aldık. Cenazeyi gece aldık ve propagandaya meydan vermemek için hemen defnettik" dedi. Bugün yaşadıkları acının aynısını 2009 yılında da yaşadıklarını aktaran Arat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birileri bu cenaze üzerinden, bu kan üzerinden rant elde etmek için uğraştı. Biz köy halkı olarak, ailesi olarak buna izin vermedik. Bizi aradılar ve acının hepimizin olduğunu söylediler. Biz de acının sadece aileye ve bize ait olduğunu söyledik. Taziyeye gelen herkesin başımızın üstünde yeri var ama cenaze üzerinden siyaset yapmak, rant elde etmek kimsenin haddi değildir. Bu şekilde köyümüze kimsenin gelmesine de izin vermeyiz." Köydeki herkesin devletine ve milletine sadık insanlar olduğunu ifade eden Mahmut Arat, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu cenazeler üzerinde rant edenlerin çocuklarını da görüyoruz. Ciplerle geziyorlar. Kürt temsilcisi olarak seçilen insanlar Meclis’e değil, Kuşadası’na gidip güneşleniyorlar. Biz bu insanları görüyoruz, onların daha önce ne olduğunu da biliyoruz. Bunlar kan üzerinden kendi çıkarları için bu gençleri kandırıyorlar ve dağa çıkarıyorlar. Bizim başımıza geldi, başka ailelerin başına gelmesini istemeyiz."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.