Erzurum Güncel- 4. Yargı Paketi'ndeki düzenleme sosyal medyada büyük tartışma yarattı. Özellikle 13. madde kullanıcılar tarafından büyük kaygıyla karşılanırken, bazı tarikatçılar tarafından "müjde" olarak karşılandı.

13 MADDE: Bazı katalog suçlarda "somut delil aranması" şartı
 
Çocuğa cinsel istismar gibi katalog suçlarda "somut delil aranması" şartını getiren 13. madde gündem oldu. Sosyal medya mecralarını yorum bombardımanına tutan kullanıcılar, Meclis'te kabul edilen ilgili madde nedeniyle bu suçta önemli artışlar yaşanabileceğinden duydukları kaygıyı dile getiriyor.

TBMM Genel Kurulu'nda dün akşam saatlerinde kabul edilen 4. Yargı Paketi'ndeki düzenleme sosyal medyada büyük tartışma yarattı. Çocuğa cinsel istismar gibi katalog suçlarda somut delil aranması şartını getiren 13. maddeden büyük kaygı duyduklarını ifade eden kullanıcılar, bu suçta önemli artışlar yaşanabileceğinden kaygılandıklarını dile getiriyor.

Kamuoyunda 4. Yargı Paketi olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Gelişme kamuoyunda olumlu karşılanırken, yargı paketindeki bir madde ise sosyal medyayı ayağa kaldırdı.

YENİDEN DEĞERLENDİRİLECEĞİ AÇIKLANMIŞTI

Elmalı'daki istismar davasında ortaya çıkan detaylar Türkiye'yi ayağa kaldırırken, 4'üncü Yargı Paketindeki, çocuğa karşı cinsel istismar suçunda somut delil aranması şartı AKP içinde de eleştiri konusu olmuştu.

AKP'nin bazı hukukçu milletvekilleri, çocuğa karşı cinsel suçlarda somut delil aranması şartının 'Suçla mücadele edilmeyeceği' anlamına gelmeyeceğine dikkat çekerek "Tam tersine katalog suçlarda kaçma şüphesi ve delilleri karartma ihtimali olmasa bile suçlu olduğu iddia edilen kişi tutuklanabilecek" görüşünü savunduklarını ifade etmişti.

EK OLARAK

Yargı paketindeki 13. madde Anayasadaki 13. madde ile karıştırılmamalıdır. Anayasadaki 13. madde şu şekilde:

ANAYASADAKİ 13. MADDE NEDİR?

13. Madde
II. Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması
Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.