Gazete Güncel- TRT Lefkoşa temsilcisi Sefa Karahasan'ın sahte diploma suçlamasıyla tutuklanması büyük yankı uyandırdı. Karahasan'ın tutuklanmasının ardından Denktaş ailesiyle 2021'de yaşadığı bir gerginlik yeniden gündem oldu. Karahasan için kullanılan, "Kime çalıştığını söyle de anlayalım." ifadeleri dikkat çekti. İşte detaylar...

TRT Lefkoşa temsilcisi Sefa Karahasan'ın Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nden aldığı doktora diplomasının sahte olduğu gerekçesiyle tutuklanması kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Üstelik Karahasan'ın bir dönem üniversitenin mütevelli heyeti üyesi olduğu da ortaya çıktı.

SERT İFADELER GÜNDEM OLDU

Gündem olan tutuklamanın detayları merak edilirken sosyal medyada 2021 yılında yaşanan bir tartışma yeniden gün yüzüne çıktı. Karahasan'ın bir yazısı üzerine Denktaş ailesi öfkelenmiş ve Karahasan için ağır ifadeler kullanmıştı.

Sosyal medyadan uzun bir yazı paylaşan Karahasan şu ifadeleri kullanmıştı:

The Times, Serdar Denktas i Kıbrıslı Türk unutulmaz lideri Rauf Denktaş’ın oğlu olarak tanıttığı haberinde şu cümleyi kullanıyor:

“Serdar Denktaş, (1974 Barış Harekatı törenleri) törenlere katılmak yerine yatıyla adanın sakin bir bölgesine gitti…”

Yıllarca Türkiye gelsin diye mücadele eden bir liderin siyasetçi oğlu törenler yerine yatla geziye gidiyor. Yatla geziye gidilse dahi, the times’a bunu söyleyerek, “1974 törenlerini önemsizleştirmek…”

Üzücü!..

Sn. Denktaş, Maraş’ın Türk yatırımcılara açılmasını da bir savaş nedeni sayıyor:
“Maraş’ın Türk yatırımcılara açılması bizi yeni bir savaşın eşiğine götürecek…”
Sn. Denktaş, neden Türk yatırımcılara karşı olduğunu açıklamamış.
Rus, Çin, İsrail, AB ülkelerinden yatırımcı olunca savaşın eşiğine gelmeyiz sanırım.

“Yeter ki Türk olmasın!” haberdeki anlayış da bu!

Bir ekleme; Maraş’ta mülkü bulunan bir Rum, Türk yatırımcıya mülkünü satarsa, kim ne hakla bir yorum yapabilir ki?

Rum sözde Maraş belediye başkanı dahi “25 bine yakın Maraşlı, Türk yönetiminde de olsa Maraş’a dönmek istiyor” diye açıklama yapıyor.

Orada mülkleri bulunan ünlü bir isim, ilgili yerlere mektup yazıyor ve “Döndüğümde evimin üzerine Türkiye bayrağı asacağım…”

Rum liderliğinin karşı çıktığı ama Rum halkının desteklediği Maraş açılımını Serdar Bey “savaş nedeni” sayıyor.

Maraş’ın açılma süreci, atılan adımlar eleştirilebilir.

Ancak uluslararası bir medyaya, Türkiye “savaş” çıkaracak adımlar atıyor gibi yorumlar yapmak doğru değildir.

Ve “Türkiye’nin baskısından korkuyoruz, Rumlar’la birleşmeliyiz” mantığında bir haberde Denktaş’ı okumak!..
Haberde Fikri Toros da yorum yapıyor…

Gerçekçi ve mantıklı…

Yaşananların nedenini ortaya koyuyor. Serdar Bey gibi Türkiye’yi tek suçlu göstermiyor.

Ne diyor: “Anastasiades, siyasi çatışmayı bir kenara koymayı, Türkiye'nin ve Kıbrıslı Türklerin deniz bölgelerindeki haklarını görmezden gelmeyi ve tüm hidrokarbon lisans ve ortaklık anlaşmalarını tekelleştirmeyi seçti.
Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türkler üzerindeki uzun süredir devam eden izolasyonist politikaları ve AB hukukundan dışlanma, Türkiye'ye bağımlılığı artırmaya devam ediyor…”

YANIT GECİKMEDİ

Bu yazı o dönem Denktaş ailesinin tepkisini çekti ve yanıt gecikmedi. Serdar Denktaş gönderiye, "Şimdi Türkiye düşmanı ilan edin bakalım" diye çıkışırken merhum Denktaş'ın kızlarından Ender Denktaş Vangöl ise Karahasan'a "Kime çalıştığını söyle de anlayalım... Sizin içinizdeki bu Denktaş fobisi bitmez.. Siz milliyetçilik adı altında memleketi çirkefe batıranlarsınız. Babam olsa yüzünüze tükürürdü" karşılığını verdi.